RAHATSIZ sıf.
1. Rahat olmayan, tedirginlik, endişe içinde bulunan, huzursuzluk duyan kimse için kullanılır: Ona gerçeği söylemediğim için çok rahatsızım.
2. Kullanımı kolaylık, rahatlık sağlamayan, güçlük ve sıkıntılara yol açan şey için kullanılır: Rahatsız bir koltuk; Rahatsız bir yatak.
3. Tedirginlik, huzursuzluk veren bir şey için kullanılır: Rahatsız bir uyku uyumak.
4. Fiziksel bir rahatsızlığı olan, hasta, keyifsiz kimse için kullanılır: Uzun süredir midesinden rahatsız. Ne zamandır rahatsızsınız?
5. Bir kimseyi rahatsız etmek, onun rahatını kaçırmak, ona sıkıntı, huzursuzluk vermek, onu tedirgin etmek: Sigaranızla herkesi rahatsız ediyorsunuz. Bu gürültü beni çok rahatsız ediyor. Son gelişmeler herkesi rahatsız etti.
6. Bir organı rahatsız etmek, onun işlevini yerine getirmesini engellemek, dokunmak: Gözleri rahatsız eden bir ışık.
7. (Bir şeyden) rahatsız olmak, keyfi, neşesi kaçmak; huzuru, rahatı bozulmak: Sıcaklardan çok rahatsız olduk. Rahatsız olmayın, ben kendime bir yer bulurum.
1. Rahat olmayan, tedirginlik, endişe içinde bulunan, huzursuzluk duyan kimse için kullanılır: Ona gerçeği söylemediğim için çok rahatsızım.
Sponsorlu Bağlantılar
3. Tedirginlik, huzursuzluk veren bir şey için kullanılır: Rahatsız bir uyku uyumak.
4. Fiziksel bir rahatsızlığı olan, hasta, keyifsiz kimse için kullanılır: Uzun süredir midesinden rahatsız. Ne zamandır rahatsızsınız?
5. Bir kimseyi rahatsız etmek, onun rahatını kaçırmak, ona sıkıntı, huzursuzluk vermek, onu tedirgin etmek: Sigaranızla herkesi rahatsız ediyorsunuz. Bu gürültü beni çok rahatsız ediyor. Son gelişmeler herkesi rahatsız etti.
6. Bir organı rahatsız etmek, onun işlevini yerine getirmesini engellemek, dokunmak: Gözleri rahatsız eden bir ışık.
7. (Bir şeyden) rahatsız olmak, keyfi, neşesi kaçmak; huzuru, rahatı bozulmak: Sıcaklardan çok rahatsız olduk. Rahatsız olmayın, ben kendime bir yer bulurum.
Kaynak: Büyük Larousse
X-Sözlük Konusu: ne demek anlamı tanımı.