RASGELE sıf. (rast gelmek 'ten rast gel -e rasgele). Belli bir özellik taşımayan, önemi olmayan bir kimseyi, bir şeyi belirtir; herhangi bir, gelişigüzel, sıradan: O rasgele bir İnsan değildir. Rasgele bir çalışma.
—istat. Rasgele sayılar çizelgesi — RASTLANTISAL ÖRNEKLEME.
—Ruhbil. Rasgele öğrenme, öznenin istemli katılımı olmaksızın, yalnızca uyarma ya da etkinliklerin varlığıyla meydana gelen öğrenme. (Karşt. MAKSATLI ÖĞRENME.)
♦ be. Belli bir amaç gütmeden, belli bir seçme, bir ayrım yapmaksızın, belli bir düşünceye ya da niyete bağlı olmaksızın: Rasgele ateş etmek. Rasgele konuşmak. Şuraya buraya rasgele atılmış giysiler.
—Olasıl. Rasgele almak, bir hesaba ya da bir akılyürütmeye bir rastlantı öğesi sokmak.
Sponsorlu Bağlantılar
—Ruhbil. Rasgele öğrenme, öznenin istemli katılımı olmaksızın, yalnızca uyarma ya da etkinliklerin varlığıyla meydana gelen öğrenme. (Karşt. MAKSATLI ÖĞRENME.)
♦ be. Belli bir amaç gütmeden, belli bir seçme, bir ayrım yapmaksızın, belli bir düşünceye ya da niyete bağlı olmaksızın: Rasgele ateş etmek. Rasgele konuşmak. Şuraya buraya rasgele atılmış giysiler.
—Olasıl. Rasgele almak, bir hesaba ya da bir akılyürütmeye bir rastlantı öğesi sokmak.
Kaynak: Büyük Larousse
X-Sözlük Konusu: ne demek anlamı tanımı.