ÖĞRETMEK g. f.
1. (Bir kimseye, bir topluluğa) bir bilim dalı, bir sanat öğretmek, onlara dersler vererek onu öğrenmelerini sağlamak: Çocuklara İngilizce öğretmek.
2. Bir kimseye bir şey yapmayı öğretmek, ona o şeyi yapması için gerekli bilgileri, beceriyi, alışkanlıkları kazandırmak: Araba kullanmayı öğretmek. Yemek yapmayı öğretmek.
3. Bir kimseye, bir topluluğa bir şeyi öğretmek, bir deneyden, bir yaşantıdan vb. söz ederken, onların bir şeyi anlamalarını, ondan ders çıkarmalarını sağlamak, kimi gerçekleri onların kafasına sokmak: Deneyimlerim bana sabırlı olmayı öğretti. Tarih, bize her şeyin tekerrürden ibaret olduğunu öğretiyor. Bana, gerçeğin anlatılandan değişik olduğunu öğrettiniz.
♦ öğretilmek edilg. f. Öğretmek eylemine konu olmak: Rusça sadece birkaç fakültede öğretiliyor.
1. (Bir kimseye, bir topluluğa) bir bilim dalı, bir sanat öğretmek, onlara dersler vererek onu öğrenmelerini sağlamak: Çocuklara İngilizce öğretmek.
Sponsorlu Bağlantılar
3. Bir kimseye, bir topluluğa bir şeyi öğretmek, bir deneyden, bir yaşantıdan vb. söz ederken, onların bir şeyi anlamalarını, ondan ders çıkarmalarını sağlamak, kimi gerçekleri onların kafasına sokmak: Deneyimlerim bana sabırlı olmayı öğretti. Tarih, bize her şeyin tekerrürden ibaret olduğunu öğretiyor. Bana, gerçeğin anlatılandan değişik olduğunu öğrettiniz.
♦ öğretilmek edilg. f. Öğretmek eylemine konu olmak: Rusça sadece birkaç fakültede öğretiliyor.
Kaynak: Büyük Larousse
X-Sözlük Konusu: ne demek anlamı tanımı.