ÖZNE

a. Dilbil.
Sponsorlu Bağlantılar
2. Bu işlevi yerine getiren sözcük. (Türkçede öznesi kişi adılı olan cümlelerde, özel vurgu dışında, özne cümlede yer almaz; yüklemin sonuna getirilen kişi eki özneyi belirtir)
3. Özne gösterme durumu, kimi bükülgen dillerde (tibetçe, bask dili, kafkas dilleri) oluşa etken biçimde katılan öğeyi göstermek için kullanılan durum. (Bk. ansikl. böl.) ll Özne öbeği, özne ve ona bağlı sözcüklerden oluşan öbek.
—Fels. Bilince benzer her türlü düşünceyi temellendirdiği varsayılan ve karşısında gerek düşünce içeriğinin, gerek dış dünyanın birer nesne oluşturdukları bireysel ve gerçek varlık. ll Hegel’de, tösün ilk değişmezliğinden sıyrılmasını ve özgürlük biçimine kavuşmasını belirten terim.
—Mant. Geleneksel mantıkta, bir yüklemin ya da bir özniteliğin bağlandığı şey.
—Psikan. Simgesel yasaya bağımlı olması ve kendi gerçekliğini kurabilmek için söze başvurmak zorunda kalması bakımından insanoğlu. (Bk. ansikl. böl.)
—Ruhbil. Kendinin nedeni olarak birey.
—ANSİKL. Dilbil. “Özne” terimi, dilbilim metinlerinde, özne kavramlarının işlemsel bir değer taşıdığı bağlamlarda (mantıksal, sözdizimsel, öğretimsel) tam yerini bulan değişik anlamlarda kullanılır.
Antikçağ'dan Port-Royal geleneğindeki mantıksal dilbilgilerinde özne iki soyut oluşturucudan biridir. Öteki oluşturucu, önermenin oluşumu için gerekli yüklemdir. Cümle ya da sözce gibi özgül çerçevelerde ele alınan özne kavramı, çağdaş dilbilimde, değişik kavramlar içerir. Örneğin, üretici dilbilgisinde, derin yapı düzeyinde, özne ya da mantıksal özne terimi “ad dizimi”ni belirtir. “Fiil dizimi" ile bağıntılı cümlenin ad dizimi soyut bir tiplemesini oluşturur. Yüzeysel gerçekleşme bazı dönüşümlerde (edilgenleştirme, vb.) bunu yansılamayabilir. Öte yandan, sözcelerine açısından bir sözcede, başlangıçtaki sözcüğün edimsel gücü “psikolojik" denilen öznenin yüklemle ve söylemin konumu ile bağıntısı içindeki davranışının çözümlenmesine yönelir.
- Özne gösterme durumunun bulunduğu dillerde bu durum, geçişli fiillerde oluşa etken biçimde katılan öğeyi belirtmeye yarar, oysa geçişli fiillerdeki oluşum edilgen öğesi ve geçişsiz fiillerdeki etken öğe ya da edilgen fiillerdeki özne yalın durumdadır ya da duruma ilişkin bir belirtim yoktur. Fiil yükleminde biri etken, öteki edilgen iki öğe bulunabiliyorsa özne gösterme durumu bunları birbirinden ayırt etmeye yarar; fiil yükleminin tek öğesi olursa bu öğe, etken olsa bile, özne gösterme durumu belirtisi taşımaz, çünkü bu belirti burada gerekli değildir.
Fantazmâda özne, fantazmanın nesnesi, ötekinin isteğinin nedeni olarak tasarımlanır. Bu da öznenin, simgesel yasada alacağı yeri bulması için fantazmayı ve sonra sözü kullanmasına olanak verir.
Kaynak: Büyük Larousse
Son düzenleyen Safi; 17 Ekim 2016 01:53
X-Sözlük Konusu: ne demek anlamı tanımı.