JASP a. (fr. jaspe; lat. ve yun. iaspis'ten). Miner.
1. Çeşitli renklerde, genellikle kırmızı, arı olmayan kalseduan. (Rengini bileşimindeki demir oksitten alır.) [Bk. ansikl. böl.]
2. Alacalı jasp, kırmızı noktalı yeşil kalseduan.
—Petrogr. Çeşitli katışkılardan (demir oksitleri, kömürlü maddeler) benekler ya da şeritler taşıyan, kalseduan, kuvars ve opal gibi silis bileşiklerinden oluşmuş, radyo- laryalı bir çamurdan türeyen tortul kayaç. (Jasp türleri arasında, radyolaritler, lydia taşları, ftanitler, kornalinler sayılabilir.)
—ANSİKL. ilkçağ’da Hindistan'dan getirilen jasptan nazarlık yapılıyordu. Çok az bulunması, çok güç tıraşlanıp perdahlanması yüzünden değerli taş sayılıyordu. Ortaçağda mücevher, buhurdan, hokka, maşrapa, şekerlik, XVII. yy.'da vazo, kupa, yazı takımları ve çeşitli eşya yapımında kullanıldı. Louvre müzesi’nde (Apollon galerisi) krallığın çeşitli bölgelerinden derlenmiş bir jasp koleksiyonu vardır.
1. Çeşitli renklerde, genellikle kırmızı, arı olmayan kalseduan. (Rengini bileşimindeki demir oksitten alır.) [Bk. ansikl. böl.]
Sponsorlu Bağlantılar
—Petrogr. Çeşitli katışkılardan (demir oksitleri, kömürlü maddeler) benekler ya da şeritler taşıyan, kalseduan, kuvars ve opal gibi silis bileşiklerinden oluşmuş, radyo- laryalı bir çamurdan türeyen tortul kayaç. (Jasp türleri arasında, radyolaritler, lydia taşları, ftanitler, kornalinler sayılabilir.)
—ANSİKL. ilkçağ’da Hindistan'dan getirilen jasptan nazarlık yapılıyordu. Çok az bulunması, çok güç tıraşlanıp perdahlanması yüzünden değerli taş sayılıyordu. Ortaçağda mücevher, buhurdan, hokka, maşrapa, şekerlik, XVII. yy.'da vazo, kupa, yazı takımları ve çeşitli eşya yapımında kullanıldı. Louvre müzesi’nde (Apollon galerisi) krallığın çeşitli bölgelerinden derlenmiş bir jasp koleksiyonu vardır.
Kaynak: Büyük Larousse
X-Sözlük Konusu: ne demek anlamı tanımı.