OKÇU a.
1. Ok yapıp satan kimse.
2. Silah olarak yay ve oku kullanan savaşçı.
3. Ok atışı yapan kişi. (Bk. ansıkl böl)
—ANSİKL. Ask. tar. Antikçağ'da iskitler, Parthlar, Traklar ok kullanmakta ustaydılar. Hindistan'da oldukça yakın bir tarihe kadar okçuluk önemini korudu; ustalıklarıyla ün kazanmış tanrıları kendilerine örnek alan krallar ve soylular (kşatriya), hem evrensel, hem de krallara özgü bir anlam taşıyan bu sporda ustalaştılar. Fransa'da Merovenjler döneminde savaş okçu piyadelerle yapılırdı; François I, 50 000 kişilik bir okçu birliği kurmuştu. Okçu birlikleri Chirles IX. döneminde kesin olarak kaldırıldı. ingilizler XVII. yy.'a kadar okçu birlikleri kullandılar, hatta 1807 savaşı’nda, kalmuk okçularının Friedland'da döyüştüğü bilinir. Gerçekten de okun etkili menzili, uzun süre alaybozan ve tüfeğin menziline üstün ya da denkti.
1. Ok yapıp satan kimse.
Sponsorlu Bağlantılar
3. Ok atışı yapan kişi. (Bk. ansıkl böl)
—ANSİKL. Ask. tar. Antikçağ'da iskitler, Parthlar, Traklar ok kullanmakta ustaydılar. Hindistan'da oldukça yakın bir tarihe kadar okçuluk önemini korudu; ustalıklarıyla ün kazanmış tanrıları kendilerine örnek alan krallar ve soylular (kşatriya), hem evrensel, hem de krallara özgü bir anlam taşıyan bu sporda ustalaştılar. Fransa'da Merovenjler döneminde savaş okçu piyadelerle yapılırdı; François I, 50 000 kişilik bir okçu birliği kurmuştu. Okçu birlikleri Chirles IX. döneminde kesin olarak kaldırıldı. ingilizler XVII. yy.'a kadar okçu birlikleri kullandılar, hatta 1807 savaşı’nda, kalmuk okçularının Friedland'da döyüştüğü bilinir. Gerçekten de okun etkili menzili, uzun süre alaybozan ve tüfeğin menziline üstün ya da denkti.
Kaynak: Büyük Larousse
X-Sözlük Konusu: ne demek anlamı tanımı.