OK
1. Ahşap gövdeli, bir ucunda sivri bir demir parçası, öteki ucundaysa yönlendirici bir tüy (yelek) bulunan ve yay ya da arbaletle atılan bir tür silah.
Sponsorlu Bağlantılar
3. Ok atmak, yayı gererek oku hedefe fırlatmak. || Ok gibi (yerinden) fırlamak, birden harekete geçerek çok hızlı bir biçimde gitmek. || Ok meydanında buhurdan yakmak, büyük ve önemli bir iş için yetersiz olanaklardan yararlanmaya çalışmak. || Ok yaydan çıkmak, atılan bir adımdan ya da yapılan bir işten geri dönme olanağının kalmadığını, iş işten geçtiğim belirtmek için söylenir. || Oka tutmak, bir şeyin üstüne üst üste ok atmak.
—Ambal. Vinç oku, vinç iskeletinin, yükleri kaldırmaya yarayan çıkrığın bağlantı noktasını taşıyan kısmı.
—Arabac. Bir arabanın önünde yer alan, bir ya da iki atın koşulmasını sağlayan ve iki, üç uzun tahta ya da metal çubuktan oluşan düzenek.
—Ask. denize. Ok nizamı, savaş gemilerinin (özellikle hücumbotlar ve torpidobotlar) bir açı oluşturacak biçimde sıralandığı savaş düzeni; açının uç noktasında rehber gemi yer alır ve hücum yönünü gösterir. (Genellikle, divizyonlar halinde gerçekleştirilen hücumlar için uygulanır)
—Ask. tar. Ok mazgalı, kale burçlarında ya da duvarlarında, dışarıya ok atışı yapmak amacıyla açılmış, dar ve uzun aralık.
—Denizbil. Derin deniz oku, eşderinlik akıntılarının gerçekleştirdiği ve biçimlendirdiği tortul derin deniz doruğu. (En iyi gelişmiş derin deniz oklarına Doğu Atlas okyanusu'nda (kuzey kökenli dip suyunun Blake platosunun. Bahama adalarının ve Antil adalarının eteğine inmesi] ve Kuzey Atlas okyanusu’nda [Faeryferne adaları platosunun G.’ınde ve B.’sında, Norveç denizi dip suyunun boşalması] rastlanır.) || Kıyı oku. kıyıya paralel olarak uzanan serbest kıyı şeridi.
—Dilbil. Üretici dilbilgisinde, solundaki öğenin, sağındaki öğe ya da öğe dizisiyle yeniden yazılmasını gerektiren simge. (Örn. FD [fiil dizimi] - F[fiil] + A [ad] kuralı. fiil diziminin, fiil + ad biçiminde yeniden yazılması gerektiğini belirtir.)
—Esk. sil. Ok ayaklamak, herhangi bir nedenle kırılan oku onarmak anlamında kullanılan deyim. || Ok kaçırmak, oku umulandan fazla uzağa atmak. (Bu tür atışa ok kaçırdı denirdi.) || Ok meydanı, ok atma yarışmalarının yapıldığı alan. (En ünlü ok meydanları başta İstanbul olmak üzere Edirne, Belgrad, Kahire, Bağdat, Amasya, Şam, Diyarbakır, Üsküp, Bursa gibi kentlerdeydi. İstanbul'da günümüzde de bu adla anılan bir semt vardır.) [OKMEYDANI] || Ok ucu - TEMREN, || Ok yeleği - YELEK || Ateş oku ya da yangın oku, kalelere ya da yelkenlilere atılmak üzere, yangın çıkarıcı maddelerle donatılmış ok. || Talimhane oku, talimhanelerde ayna denilen demir ve tunç hedeflere atılan ok. || Tirkeş oku, ucu demir temrenli savaş oku. (Boy ve kalınlıkları menzil atışlarında kullanılan oklardan fazla, yelekleri daha uzundu.) || Zemberek oku, demir uçlu, beş parmak kalınlığında ve bir dirsek uzunluğunda, dört yüzlü ok. (Arkasında düzenli uçmasını sağlayan tüyler [yelek] vardır.)
—Geom. Bir AB eğri yayı için, uçları [AB] kirişinin ortası ile AB yayının ortası olan doğru parçası.
—Ger. day. SEHİM'in eşanlamlısı.
—Havc. Ok açısı, bir kanadın, havanın içine girişini kolaylaştırmak için ön ya da arka kenarına verilen ileriye ya da geriye doğru eğimin, kanadın üzerindeki bir karşılaştırma doğrusu ile kanatların hareket eksenine dik bir doğru arasındaki açıyla ifade edilen değeri.
—Kur. tar. Ok parası, OsmanlI devletinde bostancılar kethüdalığına getirilen haseki ağasına yeni görevinin belirtisi olarak mücevveze kavuk ve sarıkla birlikte verilen para.
—Mim. Bir çan kulesinin, bir çaprazsahın karesinin (ortaçağ mimarlığı) üstünde yükselen, piramit ya da koni biçiminde örtü.
—Oy. Elle nişan tahtasına atılan sivri uçlu çubuk.
—Oyuncakçılık. Bir ucunda kauçuk bir vantuz bulunan ve çocuk oyuncağı olarak kullanılan çubuk.
—Spor. - OKÇULUK.
Kaynak: Büyük Larousse
BAKINIZ Okçuluk Nedir? Okçuluk
Son düzenleyen Safi; 14 Aralık 2018 01:14
X-Sözlük Konusu: ne demek anlamı tanımı.