OLANAK a. (olmaktan ol-an-ak).
1. Olabilir, mümkün olma durumu; imkân: Böyle giderse sınavı başarmasının olanağı yok.
2. Bir kimseye bir şeyi yapması için sağlanan uygun koşul, verilen fırsat; imkân: Bana bu olanağı verirseniz pişman olmazsınız. Bir olanak bulursam onu ziyaret etmek istiyorum.
3. Bir şeyi yapmak için gerekli olan şey, özellikle de maddi güç; imkân: Olanaklarım bu işe girmeye yeterli değil.
4. Bir şeyin gerçekleşmesini, yapılmasını, bulunmasını mümkün kılan şey; imkân (genellikle bir tamlayanla): Çeşitli kullanım olanaktan sunan bir makine. Beslenme olanakları sınırlı çocuklar.
5. Olanak sağlamak, bir işin olması, gerçekleşmesi için gerekli ortamı hazırlamak.
1. Olabilir, mümkün olma durumu; imkân: Böyle giderse sınavı başarmasının olanağı yok.
Sponsorlu Bağlantılar
3. Bir şeyi yapmak için gerekli olan şey, özellikle de maddi güç; imkân: Olanaklarım bu işe girmeye yeterli değil.
4. Bir şeyin gerçekleşmesini, yapılmasını, bulunmasını mümkün kılan şey; imkân (genellikle bir tamlayanla): Çeşitli kullanım olanaktan sunan bir makine. Beslenme olanakları sınırlı çocuklar.
5. Olanak sağlamak, bir işin olması, gerçekleşmesi için gerekli ortamı hazırlamak.
Kaynak: Büyük Larousse
X-Sözlük Konusu: ne demek anlamı tanımı.