NAKLETMEK g. f. (ar. nakl'den).
1. Bir şeyi bir yerden bir yere nakletmek, onu bir yerden başka bir yere aktarmak, götürmek, taşımak: Depremden büyük zarar gören kasabayı on kilometre ötede başka bir yere naklettiler. Malı nakletmek.
2. Bir kimseyi bir yere nakletmek, onu bulunduğu yerden başka bir yere götürmek; onun yo,w,' is verini Roğistirmek: Mahkûmları başka bir cezaevine naklettiler. Sizi İzmir'deki şubemize nakledeceğiz.
3. Bir olayı, bir durumu vb. nakletmek, onu başkalarına anlatmak, hikâye ederek aktarmak: Dedemin naklettiğine göre bu göç sırasında büyük kayıplar vermişiz.
4. Bir yazıyı, bir yapıtı bir dile nakletmek, onu o dile çevirmek, aktarmak.
—Muhs. Kayıtlarda yapılan bir virmanla, bir tutarı bir hesaptan ötekine geçirmek.
♦ nakledilmek edilg. f. Nakletmek eylemi yapılmak, nakletmek eylemine konu olmak: Şirketin malları genellikle karayoluyla naklediliyor.
1. Bir şeyi bir yerden bir yere nakletmek, onu bir yerden başka bir yere aktarmak, götürmek, taşımak: Depremden büyük zarar gören kasabayı on kilometre ötede başka bir yere naklettiler. Malı nakletmek.
Sponsorlu Bağlantılar
3. Bir olayı, bir durumu vb. nakletmek, onu başkalarına anlatmak, hikâye ederek aktarmak: Dedemin naklettiğine göre bu göç sırasında büyük kayıplar vermişiz.
4. Bir yazıyı, bir yapıtı bir dile nakletmek, onu o dile çevirmek, aktarmak.
—Muhs. Kayıtlarda yapılan bir virmanla, bir tutarı bir hesaptan ötekine geçirmek.
♦ nakledilmek edilg. f. Nakletmek eylemi yapılmak, nakletmek eylemine konu olmak: Şirketin malları genellikle karayoluyla naklediliyor.
Kaynak: Büyük Larousse
X-Sözlük Konusu: ne demek anlamı tanımı.