NAM a. (fars. nâm).
1. Esk. Ad.
2. Ün, şöhret: Nam kazanmak. Namı bütün dünyaya yayılmak.
3. Nam vermek, nam salmak, ünü her yerde duyulmak, ünlenmek: Yiğitliğiyle bu yörede nam vermişti.|| Namı nişanı kalmamak, silinip gitmek, unutulmak. || Bir kimsenin namına, onun, adına, hesabına: Ben onun namına konuşamam. Mektup benim namıma geldi. || Bir şey namına, olarak, yerine: Evde eşya namına hiçbir şey kalmadı, hepsi satıldı.
—Esk. Nam-âver, nam-ber-dar, namber- de, namlı. || Nam-cû ya da nam-cûy, nam arayan, yiğit.
—Bors. ve Tic. huk. Nama yazılı senet — SENET.
—Ed. Nam-ı müstear - TAKMA- AD.
1. Esk. Ad.
Sponsorlu Bağlantılar
3. Nam vermek, nam salmak, ünü her yerde duyulmak, ünlenmek: Yiğitliğiyle bu yörede nam vermişti.|| Namı nişanı kalmamak, silinip gitmek, unutulmak. || Bir kimsenin namına, onun, adına, hesabına: Ben onun namına konuşamam. Mektup benim namıma geldi. || Bir şey namına, olarak, yerine: Evde eşya namına hiçbir şey kalmadı, hepsi satıldı.
—Esk. Nam-âver, nam-ber-dar, namber- de, namlı. || Nam-cû ya da nam-cûy, nam arayan, yiğit.
—Bors. ve Tic. huk. Nama yazılı senet — SENET.
—Ed. Nam-ı müstear - TAKMA- AD.
Kaynak: Büyük Larousse
X-Sözlük Konusu: ne demek anlamı tanımı.