NÖBETÇİ sıf. ve a. Kesintisiz sürmesi gereken bir işi yerine getirme sırası kendisine gelmiş olan kimse, işyeri vb. için kullanılır: Nöbetçi hekim. Bu gece nöbetçiyim. Nöbetçi eczane.
♦ a. Nöbet tutan asker: Hey nöbetçi, uyuyor musun?
—Ask. Nöbet hizmetinin yapılması için görevlendirilmiş personel. || Nöbetçi heyeti, belirli bir süre içinde nöbet hizmetini yürütmekten sorumlu kişiler. || Nöbetçi kulübesi, kötü hava koşullarında nöbetçileri korumaya yarayan ve ayakta bir insanın sığabileceği büyüklükte ahşap ya da sac barınak. || Nöbetçi mühimmatı, nöbet hizmetinde kullanılan, sevk barutu azaltılmış cephane. || Saygı nöbetçisi. Cumhurbaşkanı, Meclis başkanı. Başbakan, Milli savunma bakanı ile kolordu komutanı ve daha üst makamdaki general ve amirallerin bir garnizonu ziyaretinde ikametgâhları önüne çıkarılan nöbetçi.
—Ask. denize. Nöbetçi feneri, nöbetçi gemide geceleri yakılan fener. || Nöbetçi fe- neriiği, içine nöbetçi feneri konulan tel kafes. || Nöbetçi flaması, gündüzleri nöbetçi gemiye çekilen flama. || Başüstü nöbetçisi, demir üzerinde yatan gemilerde, baş taraftan gelecek tehlikelere karşı gemi güvenliğini sağlayan, demir kontrolü yapan ve sisli havalarda sis kampanasını kullanan nöbetçi. || Lombar ağzı nöbetçisi, gemiye giren çıkanı kontrol eden, gemiye gelen filandra sahibi subaylara giriş çıkış töreni yapan asker || Sancak nöbetçisi, gemilerde, filo sancağını korumak için sancağın bulunduğu kamara önünde nöbet tutan asker. || Saygı nöbetçisi, gemilerde, deniz kuvvetleri komutanının kamarası ya da gemiyi ziyaret eden Cumhurbaşkanı, Başbakan, Genelkurmay başkanının bulunduğu kamara önünde nöbet tutan asker.
—Denize. Bir hizmeti, birkaç saat sürekli olarak yapmak üzere ayrılmış gemicilerden oluşan vardiya grubu. || Güvertede ya da makine dairesinde görevli gemici. || Demir nöbetçisi, demir başında nöbet tutan tayfa.
♦ sıf. Ask. denize. Nöbetçi araç, nöbetçi gemide, her an göreve hazır bekletilen küçük tekne.
—Nöbetçi gemi ile filo komutan gemisi arasında irtibat sağlayan bot. || Nöbetçi gemi, mesai saatleri dışında, bir filonun, personeli ve her türlü hazırlığı tamam olan, emir verildiğinde göreve hazır durumdaki gemisi. (Nöbetçi gemi, gündüz nöbetçi flaması, gece ise nöbetçi feneri çeker. Ayrıca, bu gemide her zaman bir doktor ve bir idare subayı da hazır bulunur.) || Nöbetçi komodor, mesai günleri dışında filo komutanını temsil eden komodor. || Gemi nöbetçi amiri, gemi nöbetçi subayları içindeki en kıdemli subay. || Gemi nöbetçi subayı, astsubayı, gemilerde 24 saat süreyle gemideki nöbet hizmetlerinin yerine getirilmesinden, günlük hizmet ve eğitimlerin yapılmasından, günlük vakit cetvelinin uygulanmasından sorumlu subay, astsubay.
—Huk. Nöbetçi mahkeme, adli tatilde görülecek davalara ve işlere bakmakla görevli mahkeme (Nöbetçi mahkemeler, her yıl adli tatilden önce, Hâkimler ve savcılar yüksek kurulu tarafından saptanır.)
Sponsorlu Bağlantılar
—Ask. Nöbet hizmetinin yapılması için görevlendirilmiş personel. || Nöbetçi heyeti, belirli bir süre içinde nöbet hizmetini yürütmekten sorumlu kişiler. || Nöbetçi kulübesi, kötü hava koşullarında nöbetçileri korumaya yarayan ve ayakta bir insanın sığabileceği büyüklükte ahşap ya da sac barınak. || Nöbetçi mühimmatı, nöbet hizmetinde kullanılan, sevk barutu azaltılmış cephane. || Saygı nöbetçisi. Cumhurbaşkanı, Meclis başkanı. Başbakan, Milli savunma bakanı ile kolordu komutanı ve daha üst makamdaki general ve amirallerin bir garnizonu ziyaretinde ikametgâhları önüne çıkarılan nöbetçi.
—Ask. denize. Nöbetçi feneri, nöbetçi gemide geceleri yakılan fener. || Nöbetçi fe- neriiği, içine nöbetçi feneri konulan tel kafes. || Nöbetçi flaması, gündüzleri nöbetçi gemiye çekilen flama. || Başüstü nöbetçisi, demir üzerinde yatan gemilerde, baş taraftan gelecek tehlikelere karşı gemi güvenliğini sağlayan, demir kontrolü yapan ve sisli havalarda sis kampanasını kullanan nöbetçi. || Lombar ağzı nöbetçisi, gemiye giren çıkanı kontrol eden, gemiye gelen filandra sahibi subaylara giriş çıkış töreni yapan asker || Sancak nöbetçisi, gemilerde, filo sancağını korumak için sancağın bulunduğu kamara önünde nöbet tutan asker. || Saygı nöbetçisi, gemilerde, deniz kuvvetleri komutanının kamarası ya da gemiyi ziyaret eden Cumhurbaşkanı, Başbakan, Genelkurmay başkanının bulunduğu kamara önünde nöbet tutan asker.
—Denize. Bir hizmeti, birkaç saat sürekli olarak yapmak üzere ayrılmış gemicilerden oluşan vardiya grubu. || Güvertede ya da makine dairesinde görevli gemici. || Demir nöbetçisi, demir başında nöbet tutan tayfa.
♦ sıf. Ask. denize. Nöbetçi araç, nöbetçi gemide, her an göreve hazır bekletilen küçük tekne.
—Nöbetçi gemi ile filo komutan gemisi arasında irtibat sağlayan bot. || Nöbetçi gemi, mesai saatleri dışında, bir filonun, personeli ve her türlü hazırlığı tamam olan, emir verildiğinde göreve hazır durumdaki gemisi. (Nöbetçi gemi, gündüz nöbetçi flaması, gece ise nöbetçi feneri çeker. Ayrıca, bu gemide her zaman bir doktor ve bir idare subayı da hazır bulunur.) || Nöbetçi komodor, mesai günleri dışında filo komutanını temsil eden komodor. || Gemi nöbetçi amiri, gemi nöbetçi subayları içindeki en kıdemli subay. || Gemi nöbetçi subayı, astsubayı, gemilerde 24 saat süreyle gemideki nöbet hizmetlerinin yerine getirilmesinden, günlük hizmet ve eğitimlerin yapılmasından, günlük vakit cetvelinin uygulanmasından sorumlu subay, astsubay.
—Huk. Nöbetçi mahkeme, adli tatilde görülecek davalara ve işlere bakmakla görevli mahkeme (Nöbetçi mahkemeler, her yıl adli tatilden önce, Hâkimler ve savcılar yüksek kurulu tarafından saptanır.)
Kaynak: Büyük Larousse
X-Sözlük Konusu: ne demek anlamı tanımı.