Arama

Manyetiklik Nedir?

Güncelleme: 4 Ocak 2016 Gösterim: 1.046 Cevap: 0
Safi - avatarı
Safi
SMD MiSiM
4 Ocak 2016       Mesaj #1
Safi - avatarı
SMD MiSiM
MANYETİKLİK a.
1. Mıknatıslanmış malzemelerden kaynaklanan olayların tümü.
Sponsorlu Bağlantılar
2. Mıknatıslanmış maddelerin, mıknatısların özelliklerini inceleyen fizik dalı. (Bk. ansikl. böl. Manyet.)

—Ask. denize. Manyetiklik giderici, gemileri manyetik mayınlara karşı koruyan özel düzenek. (Bk. ansikl. böl.) || Manyetiklik giderme devresi, manyetik mayın dökülmüş alanlarda gemilerin tehlikesizce seyretmesini sağlayan manyetiklik giderici düzenek.

—Biyol. Hayvansal manyetiklik — BİYOMANYETİZM.

—Jeofiz. Yer manyetikliği, JEOMANYETİZM’in eşanlamlısı.

—Manyet. Manyetiklik giderici, alternatif akımla beslenen ve içine, azalan bir manyetik alanda manyetikliklerini gidermek amacıyla malzemeler ya da parçacıklar konan bir bobinden oluşmuş aygit. || Manyetiklik giderici alan, mıknatıslanmış bir maddenin belirli bir noktasında gerçek alanı elde etmek için, dış kökenli bir manyetik alandan çıkarılması gereken değer. || Manyetiklik giderme, manyetiklik gidermek eylemi. || Manyetiklik gidermek, mıknatıslanmış, ferromanyetik bir cismi yansız hale getirmek. || Manyetiklik üreten, manyetiklik etkileri oluşturan cisim, madde vb. || Sarmal manyetiklik, helis biçiminde kristal, manyetik yapı; kristal eksenlerinden biri aynı zamanda helisin de eksenidir.

—ANSİKL. Ask. denize. Bir geminin manyetik alanına karşıt bir manyetik alan birçok devreyle oluşturulur; çeşitli şemalara göre eşlenebilen ve içinden doğru bir akım geçen bu devreler ya gemi teknesinin dış çevresine ya da içine yerleştirilir. 1939'da ingilizler tarafından gerçekleştirilen manyetiklik giderici, ikinci Dünya savaşı'nın başından itibaren alman denizal- tıları ve uçaklarınca İngiliz kıyılarına dökülen manyetik mayın tehlikesine karşı koymayı sağladı.

—Manyet.
Tarihçe. Magnesia’da (Tesalya) bulunan ve bu nedenle manyetit adı verilen bir taşın (mıknatıs taşı) özelliklerini ilk kez Miletoslu Thales'in gözlemlediği (İ.Ö. VI. yy.) sanılmaktadır: bu taş, demiri ve kendisiyle aynı türden taşları çekme özelliği gösterir. Platon, bu özelliğin demire aktarıldığını biliyordu. Mıknatıslanmış iğneleri denizcilikte ilk kez Araplar kullandı (XI. yy.). Mıknatıs taşı üzerindeki ilk bilimsel incelenmeyi, kutupları tanımlayan, çekim ve itimlere ilişkin ilk nitel yasaları veren ve kırık mıknatıs deneyini betimleyen Pierre le Pölerin de Maricourt (1269) gerçekleştirdi. Bu deneyleri yeniden ele alıp tamamlayan VVİlliam Gilbert, De magnete (1600) adlı yapıtında kuvvet çizgileri kavramını ortaya attı, kutupsal parçaların rolünü belirtti, kızıl dereceye dek ısıtılmış demirin mıknatıslığını yitirdiğine dikkat çekti ve birçok mıknatıslama yöntemi betimledi. Yer'in manyetikliğini ele alarak, Yer'in büyük bir mıknatıs olduğunu ileri sürdü. Manyetikliğe ilişkin ilk nicel incelemeleri başlatan Coulomb, burulma terazisi yardımıyla manyetik kütlelerin aralarındaki uzaklığın karesiyle ters orantılı olan çekim ve itim yasalarını kurdu ve manyetik moment kavramını getirdi. 1824’te Poisson, manyetostatik yasalarını (etkiyle mıknatıslanma, manyetik potansiyel kuramı) kurdu. Gauss, manyetik yaprak kavramını geliştirdi. 1820’de CErsted elektriksel ve manyetik olaylar arasında bir bağ kurdu ve onu izleyen Ampöre, Arago, Biot ve Savart elektromanyetikliğin temellerini attılar. (ELEKTRİK.) 1845'te Faraday, diyamanyetikliği buldu, paramanyetikliği ve ferromanyetikliği ayırt etti, optik ile elektromanyetiklik arasındaki ilk bağı oluşturan dönel manyetik polarma olayında mıknatısların ışık üzerindeki etkisini ortaya çıkardı. Pierre Curie, 1892 ile 1895 yılları arasında gerçekleştirdiği bir dizi deneyle, manyetik özelliklerin sıcaklıkla nasıl değiştiklerini (diyamanyetik cisimlerin mıknatıslanırlıklarının sıcaklığa bağlı olmaması, paramanyetik cisimlerin mıknatıslanırlıkla- rının mutlak sıcaklık T ile ters orantılı olması ve [o günden bu yana Curie noktası olarak adlandırılır] belirli bir sıcaklığın üzerinde ferromanyetik cisimlerin paramanyetik cisimlere dönüşmesi) gösterdi. 1905'te R Langevin, Curie'nin çalışmalarına dayanarak, maddenin manyetik özelliklerine ilişkin ilk nicel kuramı kurdu: çağın atom modelinden (hareket halindeki pozitif yükler ve negatif yükler [elektronlar]) yola çıkarak, diyamanyetikliğin ve pa- ramanyetikliğin bir kinetik kuramını hazırlamış ve bu kuramla Curie yasası'na varmıştı. R Weiss, temel bölge yani kendiliğinden, doymuş bir mıknatıslanması olan küçük bölge kavramını getirdi ve ferromanyetikliğin bir açıklamasını yaptı. Kuvantal kuramlar, yukarıdaki şemaları derinleştirmeye ve zorlukları çözmeye olanak verdi. 1925'te S. A. Goudsmit ve G. E. Uhlenbeck, elektronun, yörünge momentinden başka spin adı verilen bir öz momenti olduğunu gösterdiler. L. Brillouin (1927) ve özellikle J. H. Van Vleck (1932) diyamanyetikliği ve paramanyetikliği açıklayan ku- vantal kurama son biçimini verdiler. 1928'de, Heisenberg, ferromanyetik etkileşimlerin atomlar arasındaki elektron alışverişlerinden kaynaklandığını gösterdi. 1930'da F. Bloch, Weiss temel bölgelerini ayıran çeperlerin yapısını betimledi. L. Neel karşıtferromanyetiklik ve ferrimanye- tiklik kavramlarını getirdi ve açıkladı.

Manyetıkliğin fiziği. Mıknatıslar arasındaki kuvvetlerin incelenmesi, bunların, zıt işaretli 2 manyetik kütleden (pozitif ve negatif elektrik yüklerine benzer biçimde) oluştukları varsayımına yol açtı, m ve m' gibi iki manyetik kütle arasındaki etkileşim yasası Coulomb yasası'na benzer, yani etkileşim, d uzaklığının karesiyle ters orantılıdır; etkileşim kuvveti, aşağıdaki formülle verilir: bu formülde K, seçilen birim sistemine bağlı bir değişmezdir. Bu modelde, statik mıknatıslar arasındaki manyetik etkileşimlerin incelenmesi tamamen, elektrostatik yükler arasındaki kuvvetlerin incelenmesine benzer. Bu etkileşimleri inceleyen bilim dalına "manyetostatik" adı verilir. Bununla birlikte, bu iki bilim dalı arasında temel bir fark vardır o da manyetik bir kütlenin yalıtılamamış olmasıdır. Tüm mıknatıslanmış cisimler, manyetik dipoller yani mutlak değerleri eşit ve işaretleri karşıt (+mve -m) 2 manyetik kütleden oluşmuş bir bütün gibi davranır. Böyle bir di- polün manyetik momenti fi = md vektörel büyüklüğüdür; d, kütleyi +kütleye birleştiren vektörü gösterir. Dolayısıyla manyetik moment, mıknatıslanmış cisimlerin temel büyüklüğüdür. Modernlikte, atomları oluşturan temel parçacıkların (elektronlar ve nükleonlar [protonlar ve nötronlar]) spinlerine bağlı bir öz manyetik momentleri olduğu kabul edilir. Elektronun manyetik momenti Bohr manyeto- nudur:
yB = 9.27-10-24 A-m2.
Nükleonun manyetik momenti, elektro- nunkinden 1 836 kez daha küçüktür. Mıknatısların özelliklerinden sorumlu elektron manyetikliği genellikle çekirdek manyetikliğini maskeler. Fler atomda Z elektron bulunur. (Z sözkonusu elementin atom numarasıdır); bu elektronlar genellikle zıt spinli çiftler halinde gruplanır ve dolayısıyla manyetik momentleri sıfırdır. Bu nedenle atomların birçoğunun bileşke manyetik momenti yoktur, d ya da t elektron katmanları dolu olmayan geçiş elementleri bu kurala önemli bir istisna oluşturur, d katmanlarından biri dolu olmayan geçiş metalleri demir, nikel, kobalt, manganez vblden oluşan seriyi ve f katmanlarından biri dolu olmayan geçiş elementleri ise nadir topraklar serisini (lantandan lutesyuma) oiuşturur. Bu atomların bileşke manyetik momenti birkaç Bohr manyetonu yB değerindedir. Mıknatıslar işte, bu geçiş elementi atomlarını içeren malzemelerden oluşur. Bu manyetik malzemeler için iki durum sözkonusu olabilir:
1. paramanyetiklik. Bu ısıl dengede, atomların fii manyetik momentlerinin rastlantısal olarak yönlendikleri, (toplam, malzemeyi oluşturan bütün atomlar hesaba katılarak alınır) bileşke manyetik momentinin sıfır olduğu durumdur Paramanyetiklik, atom manyetik momentleri arasındaki etkileşimlerin zayıf olduğu malzemelerde ve sıcaklık, bir kritik sıcaklığı aştığında ortaya çıkar; bu sıcaklığın ötesinde, ısıl çalkalanma, spinlerin rastlantısal olarak yönlenmesi için yeterince yeğindir;
2. manyetik düzen. Düşük sıcaklıkta etkileşim halindeki spinler birbirlerine göre yönlenir ve düzenli bir yapı oluşturur. Başlıca 3 manyetik düzen türü vardır:
—ferromanyetiklik. Bütün spinler koşut ve aynı doğrultu üzerindedir; bileşke manyetik moment değeri büyüktür;
—karşıtferromanyetiklik. Spinler, manyetik momentleri mutlak değer olarak birbirinin aynı, ancak zıt yönde yönlenmiş iki altağ oluşturur; bileşke mıknatıslanma sıfırdır; —ferrimanyetiklik. Karşıtferromanyetiklik- te olduğu gibi, spinler yine mıknatıslanma değerleri MA ve Me olan iki altağ oluşturur, ama bileşke mıknatıslanma M = Ma+ MB sıfıra eşit değildir. Ferro- ve ferrimanyetik cisimler birer mıknatıstır.
Ampöre bir kapalı elektrik akımı sarımının, bir y = SI (S sarımın sınırladığı alan, I elektrik akımı) manyetik momentine eşdeğer olduğunu gösterdi. Dolayısıyla elektrik akımları kendi aralarında ve manyetik kuvvetler aracılığıyla mıknatıslarla etkileşime girer. Bu etkileşimlere ilişkin kurama elektromanyetiklik adı verilir. Atomlardaki elektronlar, spinlerinden ayrı bir yörünge manyetik momenti olan kapalı yörüngeler, çizerler. Kuvantal kuram, uygulanan bir manyetik alan olmadığında, bir atom kümesinin toplam yörünge manyetik momentinin sıfır olduğunu belirtir.

Manyetik büyüklükler, birimler Elektromanyetik kuram, akımlar ve manyetik momentler arasındaki etkileşimleri, manyetik alan ve manyetik indüklenme adı verilen büyüklükler aracılığıyla betimler. Biot ve Savart denklemleri herhangi bir akımlar ve manyetik momentler dağılımının oluşturduğu Fİ manyetik alanını uzayın her noktasında hesaplamaya olanak verir Fİ alanı, SI birim sisteminde amper bölü metreyle (A-m~1) gösterilir.

Manyetik yatkınlık ve mıknatıslanma eğrileri. Bir malzemem ı manyetik yatkınlığı, bunun dış bir manyetik alana gösterdiği tepkiyi yansıtır. Doğada gözlemlenen üç tür tepki vardır:
—diyamanyetiklikte, genellikle çok zayıf olan yatkınlık negatif değerdedir (diyamanyetik cisimler mıknatısça itilir);
—paramanyetikhkte, yatkınlık pozitif değerdedir (paramanyetik cisimler mıknatıslarca çekilir);
—terromanyetiklık‘te, ferromanyetik cisimlerin,bir dış manyetik alan yokluğunda kendiliğinden bir mıknatıslanması vardır.
Manyetik yatkınlığın pek bir anlamı olmadığından. bu maddeleri mıknatıslanma eğrileriyle nitelemek yeğlenir, Bu eğrinin tersinir olup olmamasına göre, başlıca iki şık ayırt edilir Birinci şık, (Bloclı çeperi olarak adlandırılan) geçiş bölgelerinin temel bölgeler arasında kolaylıkla ye>r değiştirebilmelerine karşılık gelir (şekil 1); histerezis ya hiç yoktur ya da çok azdır (şekil 2a) ve malzeme "yumuşaktır", İkinci şık, Sloch çeperlerinin tersinmez bir biçimde yer değiştirmelerine karşılık gelir: histerezis kuvvetlidir (şekil 2b) ve malzeme "serttir". Yumuşak manyetik malzemeler transformatörlerde ve elektrik motor ve üreteçlerinde kullanılır. En çok kullanılsın malzemeler arasında demir ve silisyum alaşımları ile demir ve nikel alaşımları (Pormimphy) sayılabilir. Sert manyetik malzemeler sürekli mıknatısların (demir-kobalt, nadir toprak alaşımları) ve manyetik kayıt bantlarının (ferritler, NİFe204, MnFe204, ZnFe204) yapımında kullanılır.

—Gizbil. Hayvansal manyetiklik. Mesmer'e göre, gökcisimlerinin etkisi mıknatısa benzer bir biçimde, tüm varlıkların içinde bulundukları bir akışkan aracılığıyla kendini duyurur, insan bu akışkanı yoğunlaştırabilir ve doğrudan temasla ya da uzaktan, kendi benzerlerine yöneltebilir. Akışkanın yetersizliğinden ya da organizmadaki bir tıkanıklıktan kaynaklanan hastalıklar (hastalığın belirtisi bunalımdır), bir yükleme ya da boşaltma tedavisiyle iyileştirilirler. Bu tedavi akışkanla dolu eşyalarla, örneğin hastaların temas ettiklerinde gerekli akışkan miktarını almalarını sağlayacak biçimde hazırlanmış bir gerdelle yapılabilir. Hayvansal manyetiklik kuramı, cinlenme, falcılık ve peygamberlik tsıslama gibi olağandışı durumları açıklamak için kullanılmıştır.

Kaynak: Büyük Larousse

X-Sözlük Konusu: ne demek anlamı tanımı.