MEVKİB a. (ar. söze.). Esk.
1. Bir büyüğün yanı sıra yürüyen kafile: "Mevkib-i yâ- ran civar-ı beytûl-ahzandan geçer" (Y. K. Beyatlı).
2. Mevkib-rev, kafileye katılan. || Mevkib-i hac, hac kafilesi.
—Tar. Mevkib-i hümayun, OsmanlI devletinde atlı ve yaya tören birliklerinin katıldığı, halkın izlediği, büyük padişah alayı. (Şeyhülislam, müftü, yüksek rütbeli kimi subaylar vb. görevlileri yanına alarak kent içinde özel gezilere çıkan padişah, bayram günleri de büyük camilere "mevkibi hümayun” adıyla anılan bu alayla giderdi. Alayın önünde giden çavuşlar, baltacılar ve solaklar "Savulun!" diye bağırarak kalabalığı dağıtır, padişahın rahatça yol almasını sağlarlardı). || Mevkibi hümayun askeri, Doksanüç harbi sırasında istanbul'un güvenliğini sağlamak, gerekirse savunmasını üstlenmek amacıyla başkentteki 20-40 yaş arası gönüllü erkeklerden kurulan özel ordu. (Dönemin Dahiliye nazırı Cevdet Paşa, bu birliğin kurulması ve eğitimiyle görevlendirildi.)
1. Bir büyüğün yanı sıra yürüyen kafile: "Mevkib-i yâ- ran civar-ı beytûl-ahzandan geçer" (Y. K. Beyatlı).
Sponsorlu Bağlantılar
—Tar. Mevkib-i hümayun, OsmanlI devletinde atlı ve yaya tören birliklerinin katıldığı, halkın izlediği, büyük padişah alayı. (Şeyhülislam, müftü, yüksek rütbeli kimi subaylar vb. görevlileri yanına alarak kent içinde özel gezilere çıkan padişah, bayram günleri de büyük camilere "mevkibi hümayun” adıyla anılan bu alayla giderdi. Alayın önünde giden çavuşlar, baltacılar ve solaklar "Savulun!" diye bağırarak kalabalığı dağıtır, padişahın rahatça yol almasını sağlarlardı). || Mevkibi hümayun askeri, Doksanüç harbi sırasında istanbul'un güvenliğini sağlamak, gerekirse savunmasını üstlenmek amacıyla başkentteki 20-40 yaş arası gönüllü erkeklerden kurulan özel ordu. (Dönemin Dahiliye nazırı Cevdet Paşa, bu birliğin kurulması ve eğitimiyle görevlendirildi.)
Kaynak: Büyük Larousse
X-Sözlük Konusu: ne demek anlamı tanımı.