MUAHEZE a, (ar, ahz'dan muaheze). Esk.
1. Birini kınama, ayıplama, paylama.
2. Tenkit etme, eleştirme: "Fakat bu muaheze üzerinde fazla ısrar etmiyorum" (H. C. Yalçın).
3. Muaheze etmek, paylamak, azarlamak, eleştirmek, kınamak: "Kendisini şiddetle muaheze etmiştir" (M. F. Köprülü).
—Ed. Tanzimat döneminde eleştiri anlamına kullanılan terim: "Sanat mûşkil ise de muaheze de âsân değildir" (sanat güçse de eleştiri de kolay değildir) [Re- caizade Ekrem], (Bk, ansikl. böl.)
—AnsIkl, Tanzimat döneminde türk edebiyatı İçin yeni bir kavram olan eleştiri İçin "tariz" (Ziya Paşa), "Intlkat" (Muallim Naci), "tenkit" (Mizancı Murat) gibi terimler kullanıldı. Bunlardan llerlkl yıllarda yaygınlaşacak olan "tenkit" sözcüğünün yanlış türetilmiş olduğu da İleri sürüldü (Şemsettin Sami), Kimi yazarlar (Ebüzziya Tevfik) aynı anlamda "muaheze"yi savundu.
1. Birini kınama, ayıplama, paylama.
Sponsorlu Bağlantılar
3. Muaheze etmek, paylamak, azarlamak, eleştirmek, kınamak: "Kendisini şiddetle muaheze etmiştir" (M. F. Köprülü).
—Ed. Tanzimat döneminde eleştiri anlamına kullanılan terim: "Sanat mûşkil ise de muaheze de âsân değildir" (sanat güçse de eleştiri de kolay değildir) [Re- caizade Ekrem], (Bk, ansikl. böl.)
—AnsIkl, Tanzimat döneminde türk edebiyatı İçin yeni bir kavram olan eleştiri İçin "tariz" (Ziya Paşa), "Intlkat" (Muallim Naci), "tenkit" (Mizancı Murat) gibi terimler kullanıldı. Bunlardan llerlkl yıllarda yaygınlaşacak olan "tenkit" sözcüğünün yanlış türetilmiş olduğu da İleri sürüldü (Şemsettin Sami), Kimi yazarlar (Ebüzziya Tevfik) aynı anlamda "muaheze"yi savundu.
Kaynak: Büyük Larousse
X-Sözlük Konusu: ne demek anlamı tanımı.