Arama

Kahve Nedir?

Bu Konuya Puan Verin:
Güncelleme: 12 Şubat 2016 Gösterim: 1.144 Cevap: 1
Safi - avatarı
Safi
SMD MiSiM
12 Şubat 2016       Mesaj #1
Safi - avatarı
SMD MiSiM
KAHVE a. (ar. tfahve).
1. Kahve ağacının meyve çekirdeği.
Sponsorlu Bağlantılar
2. Kavrulmuş kahve çekirdeği.
3. Kavrulmuş ve öğütülmüş kahve çekirdeğinden yapılan infus- yon; eriyebilir hale getirilmiş kahve tozu üzerine kaynar su dökülerek elde edilen içit.
4. Kahve dövücünün hık deyicisi — HAVAN- DÖVÜCÜNÜN HIK, HINK DEYİCİSİ. || Kahve ocağı, kahvelerde kahve pişirilen yer: Kahve ocağının yakınındaki ilk masaya oturduk. || Kahve parası, bahşiş. || Kahve tütün, keyifler oldu bütün, sigaralar ve kahveler içildikten sonra duyulan keyfi belirtmek için söylenir.

—Bes. san ve İçit. san. Kahve altı — KAHVALTI. || Kahve dövmek, kavrulmuş kahve çekirdeklerini dibekte döverek toz haline getirmek. || Kahve kavurmak, çiğ kahve çekirdeklerini, dövülecek ya da çekilecek duruma getirmek için ağır ateş üzerinde kavurmak. || Kahve telvesi, kahve içildikten sonra fincanın dibinde kalan tortu, kalıntı. || Alafranga siyah kahve, kaynatıldıktan sonra süzülerek içilen koyu renkli kahve suyu. || Dibek kahvesi, dibekte dövülerek toz haline getirilmiş kahve. || Ekspres kahve, sıkıştırılmış kahve tozu içinden basınçlı buhar geçirilerek hazırlanan kahve. || Eriyebilen kahve, kahve özütünün sanayide kurutulmasıyla hazırlanan kahve tozu. (Bk. ansikl. böl.) || Kafeinsiz kahve, kafeini kısmen alınmış kahve. (Bk. ansikl. böl.) || Kremalı kahve, normal süzülmüş alafranga kahve üzerine basınçlı buharla ısıtılmış süt eklenmesiyle elde edilen kahve. || Kuru kahve, kavrulup dövülmüş ya da çekilmiş toz kahve. || Sade kahve ya da acı kahve, şekersiz pişirilen kahve. || Suni kahve, içimi kahveyi andıran, kahve çekirdeğinden başka maddelerden yapılmış içecek. || Sütlü kahve, normal süzülmüş alafranga kahveye süt karıştırılarak içilen kahve. || Türk kahvesi, ince çekilmiş kahveden kaynar su ile elde edilen dekoksiyon. || Yandan çarklı kahve, şekersiz olarak pişirilen (sade) ve yanına şeker konarak sunulan kahve. || Yeşil kahve (çiğ kahve), kavrulmamış kahve.

—Ed. — KAHVEHANE. || Âşık kahvesi, ür lü âşıkların gelip gittiği, atışmalar.muan malar düzenlenen, halk hikâyeleri anlat lan kahvehane.

—Ev eşy Kahve cezvesi — CEZVE. || Kah ve değirmeni, çekirdek kahveyi öğütüp toz haline getirmek için kullanılan genel likle pirinçten yapılmış, üstü kubbemsi, silindir biçimli alet. (Kahve çekirdeklerim koymaya yarayan bir haznesi ve kahveleri öğüten çarkı döndüren portatif bir kolu vardır.) || Kahve dibeği, kahve çekirdeklerim dövmek için kullanılan içi oyuk kap. || Kahve dolabı, kahve çekirdeklerini kavurmak amacıyla kullanılan bir eksen çevresinde dönen dolap biçimli alet. || Kahve fincanı, kahve içmek için kullanılan küçük kap. (Genellikle porselenden yapılır. Cam, seramik vb. maddelerden olanları da vardır.) || Kahve kaşığı, kahve karıştırmak için kullanılan küçük kaşık. || Kahve makinesi, kahve çekirdeğini otomatik olarak öğüten makine.

—Öğütülmüş kahvenin doğrudan doğruya ya da bir filtre içinde kaynar suya atılmasıyla süzme kahve yapmaya yarayan aygıt. (Bk. ansikl. böl.) || Kahve tabağı, kahve fincanı altına konan küçük tabak. || Kahve tepsisi, kahve sunulurken fincanların üzerine konduğu küçük tepsi.

—Folk. Kahve falı, kahve telvesinin aldığı biçimleri yorumlayarak bakılan fal. (Kahve içildikten sonra dibindeki telve hafifçe çalkalanır ve fincan ağzı kahve tabağıyla örtülerek ters çevrilir. Bir süre sonra açılıp telvenin aldığı biçimlere göre yorum yapılır, kahvenin serbestçe satılmaya başlandığı ve halk arasında da yaygınlaştığı XVII. yy.’ın ikinci yarısından sonra ortaya çıkmış bir fal türü olduğu öne sürülür) ||Esnaf kahvesi, aynı tür işlerle uğraşan esnafın devam ettiği kahve. (Şoför, hamal, badanacı vb. esnaf bu tür kahvelerde oturup iş teklifi bekler.) || Garipler (gariban) kahvesi, eskiden kervansarayların yanında, bugün şehirlerarası otobüslerin durakladıkları yerlerde bulunan kahve. (Müşterilerini yolculuğa [gurbete] çıkan kişiler oluşturduğu için bu adla anılır. Kenar mahallelerde yoksul kişilerin devam ettiği küçük kahvelere de denir.) || Hemşeri kahvesi, büyük şehirlerde Anadolu’nun aynı yöresinden gelmiş kişilerin buluşup oturdukları kahve. || işçi (amele) kahvesi, daha çok yapı işlerinde çalışan işçilerin devam ettikleri kahve, (işçiler bu kahvelere iş bulma amacıyla devam ederler, işçi arayan kişiler buraya gelip iş için gerekli kişileri seçerler.) || Kır kahvesi, kırlarda, açık- havada sürekli ya da geçici olarak kurulmuş kahve. || Köy kahvesi, köyde bulunanların devam ettikleri kahve. (Kırsal kesim yaşamında önemli bir yeri vardır. Bir anlamda erkeklerin toplantı yeri işlevi görür.) || Kuşçu kahvesi, kuş meraklılarının devam ettiği, içinde kanarya, saka vb. kuşların da satıldığı kahve. || Lonca kahvesi, lonca örgütünün bulunduğu dönemlerde aynı loncadan olanların devam ettiği kahve |{ Mahalle kahvesi, mahalle arasında açılmış olan ve aynı mahalleden kişilerin gittiği kahve. || Pehlivan kahvesi, sahibi pehlivan olan ya da daha çok pehlivanların bulunduğu kahve. || Sabahçı kahvesi, günün 24 saati açık olan kahve. (Genellikle, yersiz yurtsüz kişiler, gece işçileri burada sabahlarlar.) || Semai kahvesi — ÇALGILI KAHVE. || Semt kahvesi, büyük kentlerde birkaç mahalle halkının devam ettiği kahve. (Bu tür kahvelerin bazılarında bilardo da bulunur.)

—ANSİKL. Bes. san. ve İçit. san. Dünya kahve üretimi (1991 de 5 895 000 t), başlıca üretici ülke olan Brezilya’da büyük bir dalgalanma gösterir. Örneğin, 1960’ta 2 600 000 ton iken, 1975'te ağaçların dondan zarar görmesi üzerine 1977’de 97,5 bin tona düşmüş, 1991'de ise 1 286 000 t'a ulaşmıştır. Üretimde Brezilya'dan sonra 870 000 tonla Kolombiya, 414 000 tonla Endonezya, 270 000 tonla Fildişi Kıyısı, 250 000 tonla Meksika, 200 000 tonla Guatemala gelir. Yılda kişi başına tüketilen kahve açısındansa İskandinav ülkeleri başı çeker: 1991'de, Finlandiya 12,9 kg, İsveç 11,8 kg, Avusturya 10,4 kg, Norveç 10,3 kg, Hollanda 10,2 kg, Danimarka 10,1 kg, İsviçre 8,2 kg, Almanya 7,3 kg, 1962 yılından beri, Birleşmiş milletlerin gözetiminde yapılan uluslararası bir anlaşma kahve ticaretini düzenlemektedir.
Kahve, türüne göre, organik bileşikler halinde % 1-4 kafein içerir. Kavurma sırasında kahvede bulunan poliholozit, trigo- nellin, balmumu ve yağlar zarar görürken tat ve aroma gelişir. Kahvenin kuru damıtılmasıyla, 500’den fazla parçalanma ürünü ortaya çıkar; bunların bazıları (kafeon, merkaptanlar vb.) kahveye belirgin bir aroma verir. Kahvenin kavrulması sırasında yanma ile % 4-6, su kaybıyla % 10-12, toplam % 15-18'lik bir ağırlık kaybı olur. Kavrulmuş kahvenin ortalama bileşimi şöyledir: % 8 su, % 8,5 protein. % 10 yağ, % 50 glusit, % 18 ham lif ve °/o 1-3 kafein. Ayrıca, miktarı rakamla ifade edilemeyen 20'den fazla uçucu aroma maddesi bulunur. Kahve, özellikle çekilmiş kahve uzun süre hava ile temas ederse "bayatlar". Buna uçucu aroma maddelerinin yükseltge- nerek polimerize olmaları, bazılarının da reçineleşmesi neden olur. Kahve çekirdeğine yeşilken bile birçok hile karıştırılabilir: ham ya da bozuk kahve çekirdeklerine en kaliteli kahvelerin rengi ya da görünümü verilebilir. Kavurma kazanında, kavrulmadan biraz önce su katılarak çekirdeklerin su buharı emerek ağırlaşması sağlanabilir. Kavurma kazanına yağ, şeker ya da melas atılır da çekirdeklerin yüzeyi ince bir tabakayla kaplanıp ağırlığı çok artmazsa yapılan işlem meşru sayılabilir. Kavrulmuş ve çekilmiş kahveye hile karıştırmak daha kolaydır. En çok başvurulan hile çekilmiş kahveye elek artıklarının (kırıntı kahve) ve yabancı maddelerin (tahıl, hindiba, vb.) karıştırılmasıdır ki, bunun anlaşılması çok zordur. Eriyebilen kahvenin (örneğin Nescafâ) üretimi, özellikle ikinci Dünya savaşı’ndan sonra önem kazanmıştır. Eriyebilen kahve iki yöntemle üretilir. Her iki yöntemde de kahve kavrulur, çekilir, sıcak suda eritilerek özüt haline getirilir. Birinci yöntemde özüt, püskürtmeli kurutucuda, ikinci yöntemde dondurularak yüksek vakumda kurutulur.
Kafeinsiz kahve, kafeinden rahatsız olanların içebilmesi için üretilir. Kahve çekirdekleri kızgın buharla işlenerek kafeinin çekirdeklerin yüzeyine çıkması sağlanır. Burada toplanan kafein, uygun organik bir çözücü ile alınır, sonra çözücü uçurulur. Kalan kahve çekirdekleri alışıldığı gibi kavrulur, çekilir ve normal kahve gibi kullanılır.

—Ed. Türk atasözlerinde, manilerde, türkülerde, destanlarda konu edinilmiştir: "Bir fincan kahvenin kırk yıl hatırı var"; ''Gönül ne kahve ister ne kahvehane / Gönül ahbap ister kahve bahane". Murat IV döneminde kaleme alınmış, yazarı bilinmeyen Münazarai kahve vü bade'de (Beyazıt devlet kit. no. 5485), kahvenin keyif verici, dinlendirici nitelikleri konu edinilir.

—Ev eşy. Kahve makineleri kullanma şekillerine göre birçok tipe ayrılır. Düz süzgeçti ve konik süzgeçti makinelerde kaynar su öğütülmüş kahvenin üzerine dökülür. Baş aşağı çevrilerek kullanılan Napoli tipi makinede emzikli bölüm bir filtre ile kaynatıcı bölüme bağlıdır. Su kaynar kaynamaz aygıt ters çevrilir ve kaynar kahvenin üzerinden geçtikten sonra emzikli bölümde toplanır, itenekli (pistonlu) tipte delikli madeni bir plaka kahveyi makinenin dibine sıkıştırır; kahvenin üzerine dökülen kaynar su alttaki kapta toplanır. Basınçlı makinede kaynar su, buharın basıncıyla merkezdeki bir borudan geçerek süzgece kadar yükselir ve üstteki kapta toplanır. Elektrikli kahve makinesinde, bir rezistansla ısıtılan su ya açık devre halinde emzikli bölümdeki filtrenin üzerine damla damla akar, ya da ekspres kahve makinelerinde olduğu gibi kapalı devre içinde ve basınç altında kahve tozuyla temasa geçirilir.

—Halk hek. Kahve eskiden, ateş düşürme, romatizma, nikris, böbrek taşı tedavisinde kullanılmışsa da günümüzde özellikle keyif verici içki olarak tüketilmektedir. Uyku giderici, baş ağrısı azaltıcı, sindirimi kolaylaştırıcı ve özellikle afyon alkaloitleriyle zehirlenmelerde panzehir olarak kullanılmadadır.

—Mutf. Türkiye’de daha çok kafeini alınmamış çekirdek iken kavrulmuş ve çekilmiş, ya da dövülüp un haline getirilmiş kahve kullanılır ve telveli olarak pişirilir. Şekerli, orta şekerli, az şekerli, sade (yandan çarklı) olarak içilir. Cezveye su, kahve ve isteğe göre şeker konur, ağır ateşte karıştırılarak pişirilir. Kahvenin sıcak ve köpüklü olması için ateşin çok ağır olması gerekir.
Batı'da daha çok kafeini alınmış, iri çekilmiş kahve kullanılır ve telvesiz olarak pişirilir. Bir kabın üzerine yerleştirilen kâğıt filtre içine konan kahveye kaynamış su dökülür, kahveli su alttaki kaba sözülür, telve filtrenin üzerinde kalır.

—Tar. Bugün geleneksel içeceklerimizin başında gelen kahve Türkiye'ye, Kanuni Sultan Süleyman döneminde (1520-1566), Habeşistan valisi Özdemir Paşa tarafından Yemen yoluyla getirildi. Kısa sürede saray ve konaklarda yaygınlaştı ve konaklarda kahve pişirmekle görevli kişiler çalıştırılmaya başlandı. Sarayda da kahvecibaşı”na bağlı bir kahveciler teşkilatı oluşturuldu. Kahve giderek halk arasında da yaygınlaşmaya başladı.

Kaynak: Büyük Larousse

X-Sözlük Konusu: ne demek anlamı tanımı.
Safi - avatarı
Safi
SMD MiSiM
12 Şubat 2016       Mesaj #2
Safi - avatarı
SMD MiSiM
kahve
isim, botanik Arapça
Sponsorlu Bağlantılar

1 . Sıcak iklimlerde yetişen, kök boyasıgillerden bir ağaç (Coffea arabica).
2 . Bu ağacın meyve çekirdeği.
3 . Bu çekirdeklerin kavrulup dövülmesiyle, çekilmesiyle elde edilen toz.
4 . Bu tozla hazırlanan içecek:
"Bir fincan kahve daha içer, bir tutam enfiye daha çekerdi."- A. Ş. Hisar.
5 . Kahve, çay, ıhlamur, bira, nargile içilen, hafif yiyecekler bulunduran, tavla, domino, bilardo, kâğıt oyunları vb. oynanan yer, kahvehane, kafe:
"Mahalle kahvesinde herkes yeniden muharebe olacağını söylüyordu."- Ö. Seyfettin.
"Halktan biri olarak oturup dinlenebileceğiniz ucuz bir kahve kalmamıştır artık."- N. Cumalı.

Atasözü, deyim ve birleşik fiiller
kahve dövücünün hınk deyicisi

Birleşik Sözler
kahve ağabeyi
kahve ağası
kahve cezvesi
kahve değirmeni
kahve dibeği
kahve dolabı
kahve falı
kahve fincanı
kahvehane
kahve kaşığı
kahve makinesi
kahve ocağı
kahve parası
kahverengi
kahve takımı
kahve tepsisi
çekirdek kahve
hazır kahve
kuru kahve
okkalı kahve
sade kahve
şekerli kahve

Benzer Konular

6 Mart 2010 / _KleopatrA_ X-Sözlük
6 Mart 2010 / _KleopatrA_ X-Sözlük
6 Mart 2010 / _KleopatrA_ X-Sözlük
6 Mart 2010 / _KleopatrA_ X-Sözlük
6 Mart 2010 / _KleopatrA_ X-Sözlük