KALOMA a. (ital. calumö). Denize.
1. Demir üzerinde yatan bir geminin demir zincirinin, deniz içinde kalan bölümü. (Bir gemi demirinin tutma yeteneği verilen kalomayla orantılıdır. Ayrıca zincirin deniz dibine döşenen uzunluğu, demirin dibe saplanmasında büyük önem taşır. Bu nedenle demir zincirine verilecek kaloma derinlikle ilgilidir. Kaloma miktarı sığ sularda genellikle derinliğin üç katı, derin sularda da beş katı olmalıdır.)
2. Kaloma boşu almak, demirlemiş bir gemide, harekete hazırlık amacıyla, verilmiş kalomanın bir bölümünü alarak demiri apikoya yakın duruma getirmek. || Kaloma etmek, demir attıktan sonra, demir zincirine derinliğe göre yeterli kalomayı vermek. |) Kaloma verme, demirlemiş bir geminin, fırtına nedeniyle ya da üzerine düşen bir gemiden uzaklaşmak için daha fazla kaloma bırakması || Halata kaloma vermek, bir halata kullanım amacına elverişli bir boşluk vermek. || Zincire kaloma vermek, demir zincirine, güvenli bir demirleme sağlamak için boşluk vermek.
1. Demir üzerinde yatan bir geminin demir zincirinin, deniz içinde kalan bölümü. (Bir gemi demirinin tutma yeteneği verilen kalomayla orantılıdır. Ayrıca zincirin deniz dibine döşenen uzunluğu, demirin dibe saplanmasında büyük önem taşır. Bu nedenle demir zincirine verilecek kaloma derinlikle ilgilidir. Kaloma miktarı sığ sularda genellikle derinliğin üç katı, derin sularda da beş katı olmalıdır.)
Sponsorlu Bağlantılar
Kaynak: Büyük Larousse
X-Sözlük Konusu: ne demek anlamı tanımı.
SİLENTİUM EST AURUM