Arama

Kaplama Nedir?

Güncelleme: 21 Şubat 2016 Gösterim: 1.075 Cevap: 2
Safi - avatarı
Safi
SMD MiSiM
21 Şubat 2016       Mesaj #1
Safi - avatarı
SMD MiSiM
KAPLAMA a.
1. Kaplamak eylemi.
Sponsorlu Bağlantılar
2. Bir şeyin dışına onu süslemek ya da korumak için geçirilen bir başka maddeden kat: Kaşıkların gümüş kaplaması karardı.
3. Biçme ya da soyma yoluyla elde edilen ve kaplama işlerinde kullanılan, 0,4 mm ile birkaç milimetre arası kalınlıkta ince ağaç levha. (Bk. ansikl. böl. Orm. san.)

—Al. tak. Kaplama çekici, kaplamayı (demire uygulanan kaplama) yapıştırmada kullanılan geniş burunlu çekiç.

—Bahç. Bir yeri çimenle döşeme eylemi.

—Bayınd. Daha çok karayollarının üst katmanlarının ya da kanal ve barajların geçirimsiz tabakalarının yapımında.kullanılan, bitüm ya da katrana bulanmış agre- ga ve fillerden oluşan karışım. (Boşluk oranı yüksek, geçirgen gözenekli kaplamalar ve filler oranı % 5-10, bitüm oranı ise % 5-6 olabilen yoğun kaplamalar birbirlerinden ayrılır Genellikle yüksek debili [400 t/sa’e kadar] makinelerde üretilen kaplama gereçleri, mekanik bir yolla uygulanmaya elverişli olduğundan büyük bir yüzey düzgünlüğü elde etmeye olanak verir.) || Gereçleri bir bağlayıcı ile kaplamak eylemi. (Bk. ansikl. böl.) || Yüzeysel kaplama, hidrokarbonlu bir bağlayıcı (bitüm ya da katran) üzerine mıcır serildikten sonra, bu mıcırı silindirleme yoluyla tespit ederek elde edilen, bir karayolunun en üst katmanı. (Bk. ansikl. böl.)

—Bes. san. Bir besin maddesini, bir ürünü kaplamak eylemi; kaplayan tabaka. || Meyveleri parafin, bitkisel yağ ya da şekerle kaplayarak koruma yöntemi. || Bazı besin maddelerinin yenebilen koruyucu kılıfı (örneğin, dondurma kaplaması).

—Boyac. Kaplama gücü, boyanacak yüzeyin bir m2’sini kaplamak için gerekli boyanın litre cinsinden miktarı.

—Camc DöşerrA kaplaması, camla temasta olan fırın (abaninin, elektrikle eritilmiş refrakter dikdörtgen levhalarla (10x40 x60 cm) döşeli üst kısmı. (Bu kaplamalar fırının ömrü boyunca camın aşındırmasına dayanıklı olmalı ve camın içine olabildiğince az gaz kabarcığı vermelidir.) || Tabaka kaplama, farklı renkte iki cam levhayı sıcakken birbirine yapıştırarak elde edilen süsleme. (Birbirine yapıştırılan bu camlarla iki tabaka elde edilir. Sonra üst tabakanın kim bölümleri tıraşlanarak alt tabaka ortaya çıkarılır. Bu yöntem daha çok renkli pencere camlarının yapımında kullanılmıştır.)

—Ciltç. Hazırlık safhasından sonra, kitap kapağının üstüne ve sırtına önceden tutkallanmış kaplama malzemesini (kâğıt, kumaş ya da ham deri) yapıştırma. || Broşlama işleminde dikilmiş ya da tutkallanmış forma blokuna kapak takma.

—Denize. Yelkenli gemilerde, ana direklere maunalarını oturtmak için direklerin iki yanına vurulan ağaç parçalar. || Ağaç teknelerde, postalar üzerine vurulan tahta. || Kaplama başı, kabasorta donanımlı yelkenlilerde, seren hamaylılarını berkitmek için vurulan astar kaplama tahtalarının seren cundası tarafında kalan uçları. (Eşanl. KİLİT BAŞI.) || Kaplama sacları, gemi postalarının üzerine kaplanan ve baş bodoslamasından kıç bodoslamasına kadar uzanan sac levhalar. (Bu levhalar perçinle ya da kaynakla birbirlerine tutturulur.) || Kaplama tahtası, ağaç tekneleri kaplamada kullanılan belli genişlikte (1 ile 5 cm) tahta. || Bindirme kaplama - BİNDİRME. || Dış kaplama, postaların dış kısmına vurulan sac ya da ağaç kaplama. (Dış kaplamanın suyun dışında kalan bölümüne çapa tahtası, suyun altında kalan bölümüne de karina kaplama levhası denir.) || İç kaplama, postaların gemi içinde kalan yanlarına vurulan sac ya da ağaç kaplama. || Metal kaplama, gemi karinasını korumak için borda kaplamalarının üzerine kaplanan metal levhalar. || Kutrani kaplama, birbirine dikey olarak ve omurgaya 45°’lik açılarla üst üste vurulmuş ağaç kaplama, (içli dışlı bir çift kaplamadır; iç kaplamalar omurgadan yukarı doğru 45°’lik bir açıyla başa, dış kaplamalar da yine omurgadan yukarı doğru 45°'lik bir açıyla kıça eğimlidir. Bu iki kaplama arasına katranlı ve sülüğenli branda bezi konur. Kutrani kaplamayla kaplanmış tekneler çok sağlam olmasına karşın, ağır olacağından diğer hacimdeki teknelere göre daha az yük alır. Onarımı çok zordur ancak çok dayanıklı olduğundan bu kaplama türü çok sık kullanılmaktadır.)

—Eczc. Hap ya da tabletleri koruyucu bir tabaka ile örtme işlemi.

—Havc. Bir aerodinin yapısında, hava akışının ve aerodinamik kuvvetlerin etkisindeki dış kısım. (Kaplamada bez, ağaç ya da çalışan, yani hücrenin genel dayanımına katkıda bulunan bir kaplama da kul- ' lanılabilir. Bazı çok hızlı uçaklarda ince kanatlar yapıyı ve kaplamayı birlikte oluşturan ve "integral yapı" adı verilen tek bir metal kütlesi içinde işlenmiştir.

—içdekors. Küçük ve ince öğeleri bir desen oluşturacak biçimde bir araya getirme; bu teknikle elde edilen yüzey. (Bk. ansikl. böl.) || Bir duvarı, bir tabanı süslemek ya da bunlara bazı özellikler kazandırmak (ses ya da ısı yalıtımı) amacıyla kullanılan gereç. || Duvar kaplaması, duvar ya da tavanların üzerine yapıştırma ve/ya da kenetleme yoluyla uygulanmak üzere tomar ya da levhalar halinde satılan esnek malzemenin genel adı.

—ince marangl. Bir yüzeyi kaplama yapıştırarak örtmek işlemi. (Bk. ansikl. böl.)

—Inş. Kaplama tuğlası, kâgir yapılarda, en azından bir yüzü görülecek biçimde kullanılan dolu ya da delikli tuğla (yaklş. 6x11x22 cm boyutlarında.) || Geçirimsiz kaplama, bir yüzeyin sugeçirmezliğini sağlamak amacıyla yapılan kaplama. ||. Taş kaplama, bir dolgu duvarın dış yüzleri.

—Inş. ve Bayınd. Bir çukurun, bir sekinin göçmesini engellemek amacıyla taş, tuğla vb. gibi gereçlerden örülen yapı.

—Kâğ. san. KUŞELEME'nin eşanlamlısı.

—Kur. tar. OsmanlI sarayında zenci hadımağalarına uygulanan dayak cezası. (Bir suç işleyen ya da kusuru görülen zenci hadımağalarının dövülerek cezalandırılması musandıracıbaşının göreviydi. Ceza, Topkapı sarayı’nda, Kandilaltı'nda uygulanırdı.)

—Kuyuc. ve Mad. oc. Sulu arazilerde açılmış bir maden ocağı kuyusuna kaplanan, su basıncına dayanıklı ve sızdırmaz katman. (Bk. ansikl. böl.) || Bu katmanı yerleştirme.

—Mad. oc. Arazide oluşabilecek yuvarlanmaları ve ayrışmayı önlemek için bir maden ocağı kuyusunun cidarlarını berkitmede kullanılan dayanımlı gereçten yapilmiş kalın katman. (Eskiden tuğladan ya da beton vusuarlardan yapılan kuyu kaplamaları günümüzde genellikle, sökülebilir bir kafes arkasında bulunan 20-30 cm kalınlığındaki, tokmaklanmış betondan yapılır. Sulu arazilerde suyun kuyuya sızmasını önlemek için geçirimsiz kaplamalar kutlanılır.)

—Marangl. Bir yapıda, odaların yüzüne, özellikle duvarlara ve yerlere tahta döşenmesi. (Kaplamalar, parke, tavan, özellikle lambri biçiminde olur ve büyük yapıların ya da evlerin iç kısımlarını dıştan gelecek soğuğun etkilerinden korur.) || Kaplama çekici, kavisli parçalan tutkallamada kullanılan, biri kare kesitli, öbürü pürüzsüz, dar ve uzun iki tabanı bulunan çekiç. || Kaplama dilme, bir tomruğu kaplama dilme makinesiyle ardışık ince yapraklar biçiminde dilme yöntemi. (Bk. ansiki. böl.) || Kaplama dilme makinesi, dilme yoluyla kaplama elde etmeye yarayan makine. (Bk. ansiki. böl.) || Kaplama ekleme makinesi, kaplama yapraklarını eklemede kullanılan makine. || Kaplama kesme-alıştırma makinesi, üst üste konmuş çok sayıda kaplamayı istenilen genişlikte ve kenarları tam doğrusal olacak biçimde kesmeye yarayan makine. (Eşanl. GİYOTİN.) [Bk. ansikl. böl.] || Kaplama presi, düz ya da kavisli iç dolgu öğelerinin (yonga levha, kontrplak, kör ağaç vb.) üzerine kaplama levhalarını yapıştırmada kullanılan pres. (Başlıca mekanik, hidrolik, pnömatik ve /akumlu presler ayırt edilir.) || Kaplama tessresi, kaplama kesmede ve alıştırmada ullanılan testere türü. (Kaplama testerenin kavisli olan lama kenarlarına çok küjk ve geniş açılı dişler açılmıştır. Kesme emi bir mastar yardımıyla ve testereyi rriye çekerek gerçekleştirilir.)
Metalürj. Bir zemin metalini bir diğer etal yaprağıyla kaplamak işlemi; iki me- in yapışması genellikle ikisinin birlikte .ddelenmesiyle elde edilir. || Elektrolitik stat kaplama, metal ya da metal olma- n bir zemin üzerine elektriksel ayrıştır- ayla bir metal katmanı çöktürme yön- nlerinin tümü. (Eşanl. GALVANOPLASTİ.) k. ansiki. böl.]

—Dış bir akım kaynağı llanan kaplamaların tümü. || Koruyucu olama, çevre ortamının neden olacağı ızulmadan korumak için metal bir zemin :erine çöktürülen ince katman. || Vakumı metal kaplama, ısıtılmış metallerin vajmda buharlaşması ve kaplanacak souk yüzeylerde yoğuşmasıyla ince metal aplamalar elde etme yöntemlerinin tünü. (Eşanl. BUHAR FAZINDA METAL KAPLAMA.)

-Mim. ve inş. Bir yapı bölümünün yüze- /ini, koruma ve/ya da süsleme amacıyla, rerhangi bir gereç tabakasıyla donatma îylemi; donatım gerecinin kendisi, yaratığı etki. (Bk. ansiki. böl.)

—Müc. ve Kuyumc. Sıradan bir metali değerli bir metalle, genellikle altın varakla ya da gümüşle kaplama işlemi; bu yöntemle elde edilen malzeme. (Bk. ansiki. böl.) )| Altın kaplama - ALTIN.

—Orm. san. Kaplama makinesi, bir yüzeye kaplama tahtası ya da herhangi bir levha yapıştıran makine. || Kaplama tahtası, kontrplak gibi katlı levhaların görünür katarını oluşturan ya da bu işe yarayan ince abaka.

-Oto. Kaporta kaplaması, bir taşıtın yapı irtüsünü oluşturan metal ya da plastik geaçten pano.

-Petr. san. Kaplama makinesi, boruhat- trı üzerine koruyucu bir kaplama oluşturakta kullanılan makine.

-Polim. Tel kaplama, metal bir teli, korozona karşı korumak ya da elektriksel olak yalıtmak amacıyla plastikten ince ya t kalın bir katmanla kaplama.

-Sil. Sevk çemberine kurşun kaplama, ökme demirden mermilerin çevresine bir jrşun zarfı kaplamak işlemi. (Gerektiğin- 3 bakır ya da çinkoyla da uygulanan.bu temin amacı mermilerin, çelikten yapıl- ıış topların yivleri içinde zorlanmamala- nı sağlamak, barut gazının kaçmasını önlemek ve namlunun aşınmasını geciktirmektir.)

—Süslem. sant. ve Metalürj. Cıvayla altın kaplama, metal cisimler üzerine bir altın ve cıva amalgamı sürdükten sonra ısıtarak cıvayı buharlaştırma ve altını tespit etme yöntemi. || Daldırmayla altın kaplama, kimi metalleri özel bir çözeltiye daldırarak kimyasal tepkimeyle altın kaplama elde etme yöntemi. (Bk. ansiki. böl. Metalürj.) || Elektrolitik altın kaplama, elektrolite daldırılmış bir metal (ya da özel olarak hazırlanmış bir malzeme) üzerine, akım geçirerek elektrolizle altın çökeltme yöntemi. || Toz altın kaplama, bir malzeme üzerine altın tozu içeren bir madde sürme yöntemi. || Varak altın kaplama, çeşitli malzemeler, özellikle de metaller üzerine ince bir altın yaprağı kaplama yöntemi.

—Şekere. Şekerle kaplama, bonbonların rutubetten korunması için ince bir sakkaroz tabakasıyla kaplanması. Bunun için, pişmiş bonbonların üzerindeki şeker şurubunun suyu uçurulur

—Teknol. Ûzel nitelikler kazandırmak için bir malzemenin, bir parçanın, bir cismin yüzeyine çöktürülen katman. (Bk. ansiki. böl. Metalürj.) || Plastik kaplama, bir desteğin yüzeyini, korumak, görünümünü değiştirmek ya da ona özel nitelikler kazandırmak için bir plastik malzemeyle kaplamak işlemi.

—Tekst. Dokumalara baskı işleminde, dokumanın yüzlerinden birine bir renk ya da bir mordan uygulamak eylemi. || "Çekirdek” denilen bir ipliğin çevresini bir ya da birkaç iplikle tamamen sarmak iş lemi. (Bu işlemle belli fantezi iplikler elde karayolları için kaplama edilir.) gereci üreten santral

sıf. Üstü bir başka maddeyle kaplanmış olan: Altın kaplama saat. Bu mobilyalar kaplama mı, masif mi?

—Müc. ve Kuyumc. Kaplama mücevher, yüzeyi değerli, içi ise düşük değerli metalden oluşan mücevher.

—Parac. Kaplama para, ince bir gümüş ya da altın tabakasıyla kaplı değersiz bir metalden oluşan para. (Bu paralar her zaman sahte değildir. Roma'da bunlardan basılmıştır.)

—ANSİKL. Bayınd. Hidrokarbonlu bir bağlayıcının kullanıldığı kaplama donanımları başlıca iki bölümden oluşur: kurutma tamburu ve karıştırıcı. Kurutma tamburu, kaplanacak agregaları kurutur ve ısıtır Bu, yatay ya da hafif eğik bir eksen çevresinde dönen, 3-10 m uzunluğunda bir sac silindirdir, iç cidarında gereçleri karıştıran ve yönlendiren pala ve kepçeler bulunur.
Gereçler uç kısma yerleştirilmiş mazotlu brülörden çıkan sıcak gaz akımı ile kurutulur. Brülör, çoğunlukla bir vantilatör ya da bir toz toplayıcı ile tamamlanır. Karıştırıcı, birbirine ters yönde dönen ve palalarla donatılmış iki mile sahiptir. Aşınmaya karşı daha dayanıklı olması için özel çelikten yapılmıştır. Bağlayıcının dozajı pompa ve enjektörle yapılır; agregalarınki ise karıştırıcının ikmal hunisinde yapılır. Kurutulmuş gereçler kadersiz (soğumayı önlemek için), kovalı bir elevatörle bu huniye aktarılır.
Günümüzde kaplama donanımları iki türe ayrılır: birincisinde, karıştırma, art arda yüklemelerle yapılır; İkincisinde ise, gereçlerin giriş debisi, istenen dozajı devamlı sağlayacak biçimde, bitüm ölçü pompasının debisi ile ayarlı olduğundan, kaplama işlemi kesintisizdir. Bu donanımlar sabit ya da taşınabilir olabilir.

• Yüzeysel kaplama
, motorlu taşıtların ortaya çıktığı dönemde tozla mücadele amacını taşıyordu; beton ya da kaplama olmayan karayollarında, yüzeyin sağlamlığını, geçirimsizliğini ve pürüzlülüğünü sağlamak için kullanılır. Önceleri tek başına katran kullanımı çok yaygındı; bugün ise, çeşitli akışkan hallerinde, daha çok bi- tümden faydalanılmaktadır. Bağlayıcı, önceden temizlenmiş karayolu üzerine, sermede büyük bir düzgünlük sağlayan basınçlı rampalara sahip araçlar yardımıyla serilir; serme dozajı 1-1,5 kg/m2 dolaylarındadır. Daha sonra, 10-15 l/m2 oranında mıcır mekanik olarak serilir, silindirlerine yoluyla bağlayıcının içine gömülür.

—içdekors. Kaplama, her parçası biçim, renk, bezeme ilişkisi açısından belirli bir görünüm sağlamak amacıyla düzenlenmiş bir bütündür. Antikçağ’da yüzeylerin kaplanması için seramik karolar kullanılıyordu. Yunanlılar, pişmiş tuğla marketri- den kaplamalar yaptılar; kimi zaman bu gereçle konutların duvarlarını da kaplıyorlardı. Romalılarda, genellikle mermer olan kaplama, kare, altıgen, üçgen, kalkan biçiminde ya da başağı andıran ko- şutkenar öğelerden oluşuyordu.
Fransa’da ilk kaplamalar, VIII. ya da IX. yy.'da ortaya çıktı. Saint-Denis manastır kilisesi'nin Meryem Ana ve St-Cucuphat capellaları'nın kaplamaları XII. yy.'ın sonundan kalmadır ve desenlerinin güzelliğiyle dikkati çeker. Kakma bezemeli kaplamalar, XIII. yy.'da ortaya çıktı. Bu tür kaplamanın modası XV. yy.’ın sonuna kadar sürdü ve dinsel yapılarda olduğu kadar özel konutlarda da uygulandı. Karonun ön yüzüne önce kalıpla iz çıkarılıyor, daha sonra bu kalıp izi renkli toprakla dolduruluyor ve tüm yüzey kurşunlu sırla sıvanıyordu. Boyama fayans karolar XVI. yy.’da ortaya çıktı; üzerlerinde özlü sözler, başharfler ve armalar, bitkilerden esinlenen bezemelerle iç içe yer alıyordu. Faenza bu dönemde, çoğu kez uzun sakallı maska- ronlarla bezeli karolarıyla ünlüydü. XVII. yy.'da, yaygınlaşmaya başlayan ağaç parkeler, kaplamaları koridorlar, servis odaları, hizmetçi odaları gibi daha az önemsenen mekânlara doğru kaydırdı. XVIII. yy.'da karolar yine bezeme olarak kullanılıyordu; buna karşılık, yapımlarında sanat değeri kaygısı ancak XIX. yy.'ın sonunda yeniden ağır basmaya başladı.
Teknik açıdan, pişmiş toprak, gre, düzenli ya da karışık mozaik, çimento, asfalt, termoplastik malzemeden yapılmış karolar kullanılır. Döşeme işlemine geçmeden önce, tabanın (beton, asmolen, ahşap vb.) tam anlamıyla düzlenmesi, dirençli, su geçirmez, çürümez bir hale getirilmesi ve her türlü kalıntıdan temizlenmesi gereklidir. Pişmiş toprak, gre ya da çimento kaplama, donatılı ya da donatışız beton, çimento harcıyla kabaca sıvanmış pişmiş toprak, hazır beton vb. bir zemin üzerine düzeltme dolgusu uygulandıktan sonra yapılır. Döşeme işlemi, ya doğrudan doğruya düzeltme dolgusu üzerine ya da araya kum serildikten sonra gerçekleştirilir. Mozaik, her zaman doğrudan doğruya düzeltme dolgusu üzerine yerleştirilir. Taş ya da seramik küçük prizmalar, herhangi bir düzen içinde (ya da belli bir örneğe göre) yan yana sıralanır. Asfalt esaslı kaplama öğeleri, bir harç yatağı ya da bitüm üzerine döşenir. Termoplastik maddeden yapılan bu öğeler çimento şapı ya da bitümlü bir yapıştırıcı yardımıyla geçirimsiz bir ara katman üzerine yerleştirilir.
Zemin kaplaması olarak kullanılan pek çok karo türü, aynı esaslara göre düşey yüzeylere de uygulanabilir. Bunlar arasında en yaygın olanları, fayans, sırlı gre, karolar ve mozaiklerdir.

—ince marangl. Kasalarda olduğu kadar ince marangozluk yapısı mobilya levhalarında ve yüzeyleri düz, silindirsel ya da kabarık dekoratif levha yapımında da kaplama uygulanır. 2-4 mm kalınlığında değerli bir kaplama kavak ya da kayın ağacı gibi değersiz ağaçtan bir kontrplak üzerine yapıştırılır. Kemerli parçaların, silmelerin kaplaması özel bir çekiçle ya da kurr torbasıyla gerçekleştirilir.

—Kuyuc. ve Mad. oc. Günümüzde kulla nılan kaplamalar genellikle birbirine cıva talarla tutturulmuş ve contalarının arasınc kurşun bir yaprak yerleştirilmiş nervürlC dökme demir levhalardan oluşur; kapla manın dışına, levhaları korumak için beli kalınlıkta bir beton dökülür. Kuyunun, 50C m’den fazla sulu derinliğe denk düşen su basıncına karşı dayanımı, bu yolla artırılabilir. Çok kuvvetli basınçlar için bir çift kaplama (arasına beton dökülmüş dökme demirden eşmerkezli iki kaplama) yerleştirilebilir ya da, masraf göze alınıyorsa, çelik kaplama yapılabilir. Derinliği 250 m'yi geçmeyen sulu orta derinlikler için çok daha ekonomik olan beton kaplama kullanılır; bu kaplama türünde sızdırmazlık, betona gömülen çelik sacla sağlanır.

—Marangl. Kaplama dilme. Kaplama dilme yöntemi ince marangozlukta ya da üstün nitelikli kontrplak levhalarını kaplamada kullanılan kaplama yapraklarını elde etmeye yarar. Dilinecek düzlemlere göre hızarda blok ya da parçalar halinde biçilen tomruklar buharla fırınlandıktan ya da kaynar suda bekletildikten sonra kaplama dilme makinesinin tablasına yerleştirilir. Makineden çıkan yapraklar dilme sırasına göre istiflenir; daha sonra doğal ya da yapay yolla kurutulur. Kaplama dilme yöntemi ayrıca kontratabla ve kontrplak, kimi zaman da hafif ambalaj üretiminde kullanılır.
Kaplama dilme makinesi. En yaygın kullanılan kaplama dilme makinesi yatay ve koşut iki ray taşıyan sabit bir gövdeden oluşur; raylar üzerinde yatay bir git-gel devinimi yapan ve bıçakları taşıyan ağır bir araba kayar. Arabanın altında dilinecek odun parçası yüksekliği boyunca devingen olan bir platforma ya da makinenin tablasına sıkıca tutturulur. Gidiş devinimi sırasında oduna yanlamasına giren lama odunun tüm genişliği boyunca bir yaprak kaldırır. Dönüş sırasında platform mekanik olarak yaprağın kalınlığı kadar kalkar. Böyle bir makine odun parçasının önyüzünü rendelemeden düzgün yonga kaldıran büyük boyutlu bir planya makinesine benzetilebilir. Bir başka tip dilme makinesinde kesme düzlemi düşeydir Bu durumda bıçak sabittir; buna karşılık dili- necek parça düşey doğrultuda bir git-gel devinimiyle hareket ettirilir Soyma makinelerinde olduğu gibi bıçağın önüne-yerleştirilmiş ve bıçağa bağlanmış bir basınç çubuğu kopmaları önler ve düzgün kesmeyi sağlar; makinenin üretim hızı dakikada 30-60 yapraktır; çıkan yapraklar elle ya da otomatik olarak taşınır. Hızlı üretim sağlayan bir başka tip dilme makinesi de dönme devinimi yapan bıçak taşıyıcı bir diskten oluşur (ahşap çatı kaplaması üretimi).
Kaplama kesme-alıştırma makinesi. Makine temelde uzunluğu 200-300 cm, genişliği ise 12 cm olan bir bıçak ile bıçağın sırt yüzeyine dayalı olarak çalışan ve kaplamaları üstten bastıran basınç çubuğundan oluşur Tablanın arka bölümünde bulunan siper, kaplamaların koşut genişlikte kesilmesini sağlar.

—Metalürj. Metal yüzeylere uygulanan kaplamaların amacı yüzeyi korozyonun neden olduğu bozulmaya karşı korumak ya da parçaya yüksek elektrik iletkenliği ya da yalıtım, düşük sürtünme katsayılı yağlayıcı özellik, uzun süreli kullanım vb. gibi özel nitelikler kazandırmaktır. Metal kaplamalar ( METAL KAPLAMA) ve ametal kaplamalar ayırt edilir: metal parçaların yüzeylerini korumak için boya, vernik, sır, plastik malzeme katmanları, çeşitli semanlar, hafif alaşımların kromatlanma- sı, fosfatlanması ya da anodik yükseltgen- mesiyle elde edilen anorganik metal bileşik kaplamaları vb. kullanılır.

Daldırmayla altın kaplama. Altın birçok kimyasal etkene karşı dayanıklıdır; bu nedenle çevre sıcaklığında ya da sıcakta yükseltgenmeye ya da korozyona yol açan ürünlerin etkisine karşı dayanıklı olması gereken parçaları korumak için alın kaplama uygulanır. Ayrıca altın rengini kolayca atmaz ve düzgün parlaklığını <orur. Bundan dolayı mücevhercilikte, kuyumculukta, saatçilikte, elektriksel temas oarçalarında, kimyasal ve tıbbi donanım- arda, dolmakalem uçlarında vb. kullanılır. Elektrokimyasal tekniklerin bulunmasından önce altın kaplama işlemi iki yöntemle yapılıyordu: cıvayla altın kaplama ve varak altın kaplama. Günümüzde sanayide yalnızca vakumda metal kaplamayla ya da elektrolitik yollarla uygulanmaktadır.
Bakırın, gümüşün, nikelin üzerine doğrudan altın kaplama yapılabilmesine karşılık, demirli metallere altın kaplama için, bu metallere önce bakır kaplamak gerekir. Elektrolitik yöntemde iki tip banyo vardır: altın klorür ağırlıklı asit banyosu ve siyanürlü altın ve potasyum ya da sodyum çifte tuzundan alkali banyo. Elde edilmek istenen altın kaplamanın rengine göre banyoya bazı metaller katılır (yeşil altın kaplama için kadmiyum, kırmızı altın kaplama için bakır), işlem yalnızca süsleme değil, aynı zamanda koruma amacıyla da uygulandığında önce bir kalın kaplama banyosu, ardından da bir renk banyosu kullanılarak kalın bir katman elde edilir. Anotlar, platinden, grafitten ya da gerektiğinde 18-8 tipi paslanmaz çeliktendir. Kaplamanın altın derişimi kırat cinsinden belirtilir; en arı altın kaplama 24 kırattır.

Elektrolitik metal kaplama. Elektrolitik metal kaplama bir nesneyi (madalya, küçük heykel, plak matrisi, tipografik levha vb.) elektrolitik yolla çoğaltmaya yarar. Bu işlem, elektroliti kaplanacak metalin tuzundan oluşan bir çözelti banyosunda uygulanır. Katot, metal katmanla kaplanacak olan metaldir ya da elektrik iletkenliği kazandırılmış her türlü ametal zeminden oluşur.
Anot, banyodaki metal tuzunun metaliyle aynı türden olan çözünür bir metaldir ya da çözünmezdir; çözünmez anot grafitten, kurşundan, kurşun peroksitten ya da ender olarak platinden, platin kaplanmış titandan ya da demirden oluşur. İşlemin süresi ve verimi katottan geçen akımın yoğunluğuyla ters orantılıdır. Bununla birlikte akım yoğunluğundaki aşırı artma hidrojen iyonlarının oluşumuna yol açar ve işlemin verimi azalır. Başlıca elektrolitik metal kaplama işlemleri gümüş kaplama, bakır kaplama, demir kaplama, altın kaplama ve nikel kaplamadır.

—Mim. ve inş. Kâgir ya da beton yapılar, dayanıksız ya da dış görünüşleri çirkin olduğu durumlarda, toplama geretorir. Sert gereçlerden yapılan toplamalar, yalnızca renge ve grafik unsurlara başvurarak alttaki yüzeyin düzlüğünü koruyabilir ya da ışık gölge oyunları yaratan kabartmalar oluşturabilir, hatta bu iki yolu bir arada kullanabilir. Bütün dönemlerde ve ülkelerde, kerpiç ve moloz taş duvarların iç ve dış yüzleri sıvanmış ve boyanmıştır, (içte, özel bir yalıtım gerektiğinde, boyanın yerini ahşap toplama, duvar halıları vb. alabilir.) Çok eski dönemlerde, Ortadoğu'da, boyalı, sonra da sırlı alçaktobartmalar gerçekleştirildi. Asurlular kerpiç yapılarını, yumuşak taştan, kabartmalı levhalarla (ortostat) korudular. Daha geç dönemlerde, BizanslIlar, yüzeyleri mozaiklerle süslediler. İslam sanatında ise bu amaçla, kesilmiş seramik parçaları, sonra da çini levhalar kullanıldı.
Roma döneminde, Batı'da güçlü bir taş yapı geleneği vardı. Bu dönemde, büyük boyutlu beton yapılar, mermer, yalancı- mermer, alçıişi toplamalarla donatıldı; boyalı sıvalar da yaygın bir biçimde kullanıldı. Aynı toplama türleri Ortaçağ'da da görüldü. Ancak, gotik yapılarda, taş ve cam unsurlar ağır bastı ve bu toplamalar artık kullanamamaya başlandı. Öte yandan, oymalı ahşap toplamalar ve lambriler de gelişti. Rönesans döneminde, boyalı ya da kabartma groteskler, süsleme oymacıları tarafından yaygınlaştırıldı. Klasik ve barok dönemlerde mermer, yalancımermer ve alçıişi geniş bir biçimde kullanıldı. Ahşap toplamalı iç mekânlarda arabesk süslemeler kimi kez yalnızca boyanarak, kimi kez de oyularak gerçekleştirildi.
XIX. yy.'da sanayi yöntemlerinin gelişmesiyle birlikte toplama gereçleri sayıca arttı: lifli alçı levhalar, ıstampalanmış ya da kalıplaşmış metaller, boyalı bez ve kâğıtlar vb. Buna karşılık, süsleme tarzları konusunda büyük bir karışıklık baş gösterdi; yenilik getirmek yerine, kolaycılığa kaçan seçmeci bir anlayışla kopya etme yoluna gidildi. Göze hoş gelmeyen dış görünüşü yüzünden genellikle toplama gerektiren betonarme, bir tepkinin doğmasına yol açtı; bundan böyle, toplamalarda, renk ve gerecin çeşitli biçimlerde kullanımına ağırlık verildi.

—Müc. ve Kuyumc. Yalnızca yüzeyleri altın ya da gümüş gibi değerli metallerden oluşan ucuz parçaları kapsayan toplama tekniği, 1742'de Sheffield’de Thomas Bolsover adında bir bıçakçı tarafından bulundu.
Kaplama bir parçanın yapımı birçok işlemi kapsar: metallerin hazırlanması, bu metal (bakır ve gümüş) varaklarının lehimlenmesi, haddeleme, ıstampalama, çekiçle model çıkarma, çekme, montaj, tesviye ve mastola vurma. Bugün, gümüş kaplamada başka yöntemler de uygulanmaktadır.

—Orm. san. Mobilyaları toplamak için mobilyacılarca ya da hazır tahtaları toplamak için imalatçılarca kullanılan toplama çok önemli bir yarı işlenmiş üründür. Kaplamanın değeri elde edildiği ağaca ve elde edilme tarzına, üzerindeki desenlere, budak izlerine ya da sadece damarlarına göre ölçülür. Mobilyacılıkta en çok kullanılan toplamalar meşe, ceviz, dişbudak ve karaağaçtır. Bunlar çok düzgün, budaksız, çürüksüz, kurtyeniksiz tomruklardan çekilir Yabancı toplama olarak maun, pelesenk, abanoz, tik, vb. sayılabilir. Bazı çok ince toplamalar kâğıda ya da beze yapışık olarak satılır.

—Teknol. Plastik toplama, ikinci Dünya savaşı'na kadar geçirimsiz bir bez elde etmek için bir lateks katmanı ya da pişmiş keten yağıyla hamurlaştırılmış mineraller ve branda bezleri için de katranlı ürünler kullanılırdı.
Günümüzde plastik toplamada kullanılan polimerlerin çeşitliliği (polivinilklorür, poliüretan, akrilik, fluorlu ya da silikonlu türevler) ve destek olarak kullanılabilen doğal ya da kimyasal liflerin seçimi çok çeşitli kullanımlara yönelik tamamen değişik yeni ürünlerin üretimini sağlar. Plastik toplama malzemesi tekstil bir destek (dokuma ya da dokunmamış) üzerine ya buharlaşması gereken bir çözücü içindeki çözeltiyi emdirerek ya da plastisol biçiminde, yani plastikleştiricilerle elde edilen pelte durumunda önpolimer olarak çöktürülür. Plastik toplama katmanının polimerleşmesi ya da ağlaşması, daha sonra bir fırında ısıtarak gerçekleştirilir. Plastik toplama kimi kez, parşömen görünümü elde etmek için tolenderlemeyle ya da grenlemeyle uygulanan bir yüzey kazıma işlemiyle bitirilir. Çözücünün, sıvı ortamda değiştirmeyle denetimli olarak giderilmesi güderiyi andıran, daha bükülgen yapılı ve daha gözenekli malzemeleri elde etmeyi sağlar. Plastik toplamayla elde edilen bu yeni malzemelerin tümü giyim sanayisinde, ayakkabıcılıkta, koltuk yapımında, korunma elbiselerinin üretiminde ve havacılık ile uzay havacılığında kullanılan balon bezlerinin elde edilmesinde kullanılır.

Kaynak: Büyük Larousse

X-Sözlük Konusu: ne demek anlamı tanımı.
SİLENTİUM EST AURUM
Safi - avatarı
Safi
SMD MiSiM
21 Şubat 2016       Mesaj #2
Safi - avatarı
SMD MiSiM
kaplama
isim
Sponsorlu Bağlantılar

1 . Kaplamak işi.
2 . Bir şeyin dışına süsleme veya koruma amacıyla geçirilen başka maddeden kat:
"Her pencereyi, her kaplamayı tanıyordum artık."- S. F. Abasıyanık.
3 . sıfat Üstü herhangi bir başka maddeyle kaplanmış olan.
4 . Kalınlığı 5 mm den az, ince ağaç levha.

Birleşik Sözler
ağaç kaplama
altın kaplama
astar kaplama
bakır kaplama
desenli kaplama
frize kaplama
gümüş kaplama
kök kaplama
nikel kaplama
ur kaplama
yüz kaplama
SİLENTİUM EST AURUM
Safi - avatarı
Safi
SMD MiSiM
21 Şubat 2016       Mesaj #3
Safi - avatarı
SMD MiSiM
kaplama ingilizcesi

1. (act of) covering or coating.
2. coat; plate.
3. plating; coating.
4. dent. crown.
5. veneer.
6. covering one side of a quilt with a sheet.
7. naut. planking, planks.
8. covered; coated; plated.
– diþ crowned tooth."
SİLENTİUM EST AURUM

Benzer Konular

5 Ekim 2013 / Intersect Taslak Konular