Arama

Kapmak Nedir?

Güncelleme: 21 Şubat 2016 Gösterim: 784 Cevap: 2
Safi - avatarı
Safi
SMD MiSiM
21 Şubat 2016       Mesaj #1
Safi - avatarı
SMD MiSiM
KAPMAK g. f.
1. (Bir kimseden, bir kimsenin elinden) bir şeyi kapmak, bir kimsenin taşıdığı ya da tuttuğu bir şeyi ondan birdenbire hoyratça çekerek almak: Mektubumu kaptı, kaçtı. Elimden çantamı kaptı.
Sponsorlu Bağlantılar
2.
Bir şeyi (somut) kapmak, bir şeyi sıkıca tutabilmek için ani bir hareket yaparak elle yakalamak: Attığı halatı kaptım. Topu kaptı, arkadaşına fırlattı.
3. Bir eşyayı kapmak, savunma ya da saldırı amacıyla elinin altında bulunan bir şeyi hızla yakalamak: Sandalyeyi kaptığı gibi üstüme saldırdı.
4. Bir hayvanı kapmak, bir başka hayvandan söz ederken, onu yakalayıp parçalamak: Güvercinimi kedi kaptı. Sürüden ayrılanı kurt kapar (atasözü).
5. Bir organı kapmak, bir hayvandan söz ederken, onu ısırıp parçalamak; bir araçtan, bir aygıttan söz ederken, onu o aygıta, araca kıstırarak onun yaralanmasına, kopmasına vb. neden olmak: Ayağımı köpek kaptı. Burada çalışırken dikkatli ol, elini makine kapabilir.
6. Bir üslup, bir aksan, vb. kapmak, işitilen ya da görülen bir şeyi çabucak öğrenmek, bellemek, onu taklit edebilmek: Çocuklar her şeyi çok çabuk kaparlar. İngilizceye çok yatkın, hemen kapıyor.
7. (Yer) kapmak, yerlerin numarasız ve belirli bir sayıda olduğu bir gösteride, taşıtta vb. çabuk davranıp oraya oturmak, orayı işgal etmek: Maça, konsere erkenden gidip yer kapmak.
8. (Bir kimseden) bir hastalık, kötü bir alışkanlık kapmak, (ondan) bulaşmak, geçmek: Hastalık kapmak. Bu alışkanlığı kimden kaptın?
9. Kapan kapana, bir şeyin çok ucuza satılması nedeniyle onu birçok kimsenin almak istemesini ya da yağmalanma durumunu anlatır. || Kapanın elinde kalmak, sözkonusu bir şeyse, çok istenir olmak ya da kim daha çabuk ve önce davranırsa onun olmak. || Kapıp koyuvermek, sözkonusu bir kimseyse, işleri kendi akışına bırakmak, ihmal etmek: Bir süre sonra usandı, kapıp koyuverdi.

—Kuşç. Çakırkuşu için, avını alttan yakalamak.

kapılmak edilg. f.
1. Önceden tutulmuş olmak, işgal edilmek: Salonda bütün numarasız koltuklar kapılmıştı.
2. Kıstırılarak koparılmak: Dişlilere kapılan parmağı dikmek.

—Hidrol. Kapılmış ırmak, üst bölümünün yolu bir kapma sonucunda değişmiş ırmak.

kapışmak işt. t.
1. Bir şeyi ya da şeyleri kapışmak, hep birlikte onun ya da onların üzerine üşüşerek onu, onları almak, kapmak, kısa sürede bitirmek: Kapışmayın, sofradakiler hepinize yeter. Kazakları ucuz bulunca kapıştık
2. Bir kimseyle kapışmak, (birbirleriyle) kapışmak, bir kimsenin üstüne yürüyerek kavga etmek; bir kimseyle tartışmaya girmek, dalaşmak: Kapışanları ayırayım derken yumruk yedim. Bir hiç yüzünden kapıştılar. Bugünlerde çok sinirli, herkesle kapışıyor.
3. Bir yarışmada, bir karşılaşmada, birbirine hırsla saldırmak; güreşe tutuşmak: Horozlar kapıştığında sahiplerinin hırsını görmeliydin. Pehlivanlar kapıştılar.

kapışılmak edilg. t. Kısa sürede, çabucak, büyük bir istekle alınmak, bitirilmek.

kapıştırmak ettırg. t. iki tarafın birbirleriyle kapışmalarına, kavga etmelerine yol açmak.

kaptırmak ettirg. t.
1. Bir şeyi (bir kimseye) kaptırmak, onun, güç kullanılarak elinden alınmasını engelleyememek: Cüzdanını kaptırmak. Otobüste yerini kaptırmak
2. Bedenin bir bölümünü (bir makineye, bir araca vb.) kaptırmak, onun, bir kaza sonucu bir makine, bir aygıt vb. tarafından kesilmesine, ezilmesine ya da koparılmasına neden olmak: Elini otomatik testereye kaptırmak.
3. Bir şeyi (bir kimseye) kaptırmak, yanlış davranıp bir olanağı, bir fırsatı elinden kaçırmak, ondan yararlanmamak: Bir işi rakip firmaya kaptırmak. Bu parayı ona boşu boşuna kaptırdık.

—Denize. Seyir halindeki bir gemiden söz ederken, rüzgâr ya da akıntı etkisiyle rotadan aykırılamak.


Kaynak: Büyük Larousse

X-Sözlük Konusu: ne demek anlamı tanımı.
SİLENTİUM EST AURUM
Safi - avatarı
Safi
SMD MiSiM
21 Şubat 2016       Mesaj #2
Safi - avatarı
SMD MiSiM
kapmak
(-i durum ekiyle kullanılan fiil)
Sponsorlu Bağlantılar

1 . Birdenbire yakalayarak, çekerek almak:
"Bir hamlede atıldım. Evvelâ tabibin elinden defteri kaparak fırlattım."- H. Z. Uşaklıgil.
2 . Isırıp parçalamak:
"Bizim tavukları kapacağına kırdan yılan toplasın."- M. Ş. Esendal.
"Sürüden ayrılanı kurt kapar."- Atasözü.
3 . Koparmak, kıstırmak.
4 . İşitir işitmez veya görür görmez bellemek ve öğrenmek.
5 . (yer için) Ayırmak, tutmak.
6 . Bulaşmış olmak, geçmek.

Atasözü, deyim ve birleşik fiiller
kapanın elinde kalmak
kapıp koyuvermek

Birleşik Sözler
kapan kapana
kapkaç
SİLENTİUM EST AURUM
Safi - avatarı
Safi
SMD MiSiM
21 Şubat 2016       Mesaj #3
Safi - avatarı
SMD MiSiM
kapmak ingilizcesi

1. to snatch, seize, catch, grasp, snap up.
2. to snatch and carry off.
3. to seize and devour, grab and eat up.
4. (for a machine) to catch and mangle (a hand, an arm).
5. to get the hang of (something) right away.
6. to catch (a disease).
7. to acquire, get, develop (a habit, a manner). kapanýn elinde kalmak (for something) to go only to those who are the quickest to act.
SİLENTİUM EST AURUM