KARACİĞER a. Sindirim sistemine bağlı olarak geğrekte bulunan ve hem safra salgılayan, hem birçok metabolizma işlevi gören bez. (Bk. ansikl. böl.)
—Anat. Karaciğer atardamarı, çölyak atardamarın üç dalından biri. (Karaciğerin bütün atardamarları bundan doğar, iki uç dala ayrılmadan önce, üç yan kol verir: mide-onikiparmak bağırsağı, pilor, safra kesesi atardamarları.) || Karaciğer kanalı, (sağ ve sol olmak üzere) iki koldan safra kanalcıklarını alan ve safra kesesi kanalıyla birteşerek koledok kanalını oluşturan safra kanalı. (Karaciğer ve koledok kanallarının tümü ana safra yolunu meydana getirir. Karaciğer kanalının uzunluğu 3 İla 4 cm'dir ve karaciğer sapının içinde yer alır.) || Karaciğer sinir ağı, çölyak ve akciğer-mide siniri ağlarından gelen ve karaciğer atardamarını çevreleyen sinir liflerinin tümü. || Karaciğer üstü toplardamarı, karaciğerin içinde başlayıp karaciğer atardamarı ile kapı toplardamarının karaciğere aktardıkları tüm kanı toplayarak alt ana toplardamara boşaltan toplardamarların her biri.
—Cerr Karaciğer çıkarılması, HEPATEKTOMİ’nin eşanlamlısı.
—Giz. bil. Karaciğer falı, kurban edilen bir hayvanın karaciğerine bakıp kehanette bulunma yöntemi. (İşaretler, içorganın tümü üzerindeki görünüşleri, yerleri ve sıralanışları göz önünde bulundurularak yorumlanır.)
—Patol. Karaciğer ağrısı, karaciğer bölgesinde duyulan sancı. || Karaciğer büyümesi, karaciğer hacminin anormal ölçüde artması. (Eşanl. HEPATOMEGALİ.) || Karaciğer çaba ağrısı, sağ kalp yetersizliği halinde, çaba sonucu karaciğer bölgesinde duyulan sancı. || Karaciğer hastalıkları bilimi, HEPATOLOJİ'nin eşanlamlısı. |[ Karaciğer düşüklüğü, askı kirişlerinin gevşemesinden ötürü karaciğerin aşağıya sarkması. || Karaciğer iltihabı, HEPATİT'in eşanlamlısı. || Karaciğer karsinomu, HEPATD- KARSİNOM'un eşanlamlısı. || Karaciğer kertiği, safra taşından ileri gelen akut ağrılı nöbet. || Karaciğer yetersizliği, karaciğer işlevlerinin azalmasıyla belirgin durum. || Karaciğer polikistozu - ÇOKKİSTLİ KARA CİĞER HASTALlĞı’nın eşanlamlısı.
—Tip. Karaciğer grafisi, toplardamar ya da atardamar yoluyla saydamsız madde şırınga edildikten sonra karaciğerin röntgenle incelenmesi. || Karaciğer testleri, karaciğer işlevlerinin araştırılması amacıyla pratikte sık sık yapılan laboratuvar incelemeleri.
—ANSİKL. Anat. Karaciğer, diyaframın sağ kubbesi altında bulunur: midenin altında sola ve diyaframın sol kubbesine doğru uzanır. Karaciğer içorganların en irisidir; erişkinde ağırlığı 1,5 ila 2 kg gelir. Rengi esmer kırmızı, kıvamı gevrek, yüzeyi pürüzsüz ve kendine özgü bir zarla (Glisson kapsülü) kaplıdır. Hepsi yalnız alt taraftan görülebilen dört lop halindedir. Bu alt yüzde üç çukur çizgi (oluk) vardır; bunlardan biri karaciğerin göbeğidir; buradan karaciğere girip çıkan organlar geçer: kapı toplardamarı, karaciğer kanalları, karaciğer atardamarı. Önden arkaya geniş bir oluk halinde uzanan çizgi üzerinde safra kesesinin yerleştiği "safra kesesi çukurcuğu” bulunur. Karaciğerin üst yüzü dışbükeydir, üst bağ ile biri sağ biri sol olmak üzere iki loba ayrılmıştır. Arka yüz dikeydir, üzerinde iki oluk vardır, sağdakinde alt ana toplardamar, soldakinde lif- sel bir kordon bulunur.
Karaciğer, alt ana toplardamarla ve koroner bağ, üçgen bağ ve oraksı bağ denilen periton kıvrımlarıyla sıkıca tutturulmuştur. Küçük epiploon karaciğeri mideye ve onikiparmak bağırsağının birinci kısmına bağlar; içinde de karaciğer sapı bulunur.
Karaciğer, "karaciğer lopçukları” denen sayısız küçük parçacıktan oluşur; bunlar bir karaciğer üst toplardamarının çevresinde kümelenmiş ve lopçuklar arası bölmelerle birbirlerinden ayrılmıştır.
Lopçuklar arası bölmelerin birleştikleri köşelerde (kapı aralıkları) ve bunların her birinde de birer kapı toplardamarı dalı, birer karaciğer atardamarı dalı ve birer safra kanalcığı bulunur.
Karaciğerin damar ve sinirleri. Karaciğere kan getiren iki damar vardır: kapı toplardamarı ile karaciğer atardamarı. Bu iki damar, karaciğerin içinde kapı aralıklarında ilerleyen ince dallara ayrılır. Bu iki damarın taşıdığı kan, lopçuk içi toplardamarlar denen merkezi lopçuk toplardamarına geçer, onlar da giderek birleşir ve ana toplardamara dökülen karaciğer üstü toplardamarı'm oluşturur. Sinirlerse sol vagustan ve güneş sinir ağından gelir.
Safra yolları. Karaciğer hücrelerince salgılanan safra önce lopçuk içi kanalcıklara akar; bu kanalcıklar birleşerek lopçuk çevresi kanalcıklarını, onlar da birleşerek her kapı aralığında oldukça kalın bir safra kanalı oluşturur. Birbirine boşalan bu sayısız ve çeşitli kanalcık iki safra kanalı (sağ ve sol) meydana getirir; bu iki kanal karaciğerin alt yüzündeki enlemesine oluktan dışarı çıkar ve biraz ilerledikten sonra birleşerek karaciğer kanalı’nı oluşturur. Karaciğer kanalı karaciğer sapının içinde aşağıya doğru ilerler, safra akışını sağlayan safra kanalıyla birleşerek koledok kanalı adını alır. Koledok kanalı ile ka-
raciğer kanalı ana safra yolunu oluşrarur, bunlardaki herhangi bir tıkanıklık safra yığılmasına neden olur. Bu yola, safra kesesiyle safra kanalından oluşan yardımcı bir safra yolu bağlanır Karaciğer sapı, onikiparmak bağırsağı ile karaciğerin enine çizgisi arasında bulunan küçük epiploonun kalınlaşmış kısmıdır; bunun içinde kapı toplardamarı ve önünde solda karaciğer atardamarı, sağda karaciğer kanalı yer alır.
• Karaciğerin görevleri. Karaciğer karma bir bezdir, herrı dış salgı, hem iç salgı üretir ve iki büyük görev yapar: bir yandan zehirden arıtma ve temizleme, öte yandan birleştirme ve depolama.
Dış salgı. Salgı ürünü olan safra ya doğrudan doğruya koledok kanalıyla ya da safra kesesinden geçtikten sonra karaciğerden dışarı akarak bağırsağa dökülür.
İç salgılar.
1. Glukojenik işlev. Karaciğer kandaki glukoz miktarını sabit tutar: bu görevini ya bağırsaktan gelen glukoz fazlasını durdurarak ve glukojen halinde depo ederek ya da gerektiğinde, bu glukojeni yeniden glukoza dönüştürüp kana geri vererek yerine getirir. Ayrıca glukoz olmadığı zaman, glukozu başka bir şekerden (galaktoz) ya da yağlardan ve proteinlerden bireştirerek yapar (neoglukojenez).
2. Üre yapıcı işlev. Üre, aminoasitlerle amonyak tuzlarından üretilir Bu maddelerin zehirliliği göz önüne alınırsa bu işlev aynı zamanda bir zehir temizleme işlevi sayılabilir.
3. Kan eritici ve kan yapıcı işlev. Bununla alyuvarlar tahrip edilir ve yenilenir.
4. Demir işleme işlevi. Karaciğer demiri tespit ve depo eder Yeni alyuvar yapılacağı zaman salar.
5. Karaciğer, fos- folipitlerın oluştuğu ve yağ asitlerinin doyumsuzlaştırıldığı başlıca yerdir.
6. K vitamininin etkisiyle karaciğer protrombin üretir ve bu yolla kanın pıhtılaşma olgularına katılır.
7. Karaciğer, plazma proteinlerinden birçoğunun bireşiminin gerçekleştiği yerdir. Çeşitli metabolizmalarda rol oynayan enzimleri de o yapar.
Sponsorlu Bağlantılar
—Cerr Karaciğer çıkarılması, HEPATEKTOMİ’nin eşanlamlısı.
—Giz. bil. Karaciğer falı, kurban edilen bir hayvanın karaciğerine bakıp kehanette bulunma yöntemi. (İşaretler, içorganın tümü üzerindeki görünüşleri, yerleri ve sıralanışları göz önünde bulundurularak yorumlanır.)
—Patol. Karaciğer ağrısı, karaciğer bölgesinde duyulan sancı. || Karaciğer büyümesi, karaciğer hacminin anormal ölçüde artması. (Eşanl. HEPATOMEGALİ.) || Karaciğer çaba ağrısı, sağ kalp yetersizliği halinde, çaba sonucu karaciğer bölgesinde duyulan sancı. || Karaciğer hastalıkları bilimi, HEPATOLOJİ'nin eşanlamlısı. |[ Karaciğer düşüklüğü, askı kirişlerinin gevşemesinden ötürü karaciğerin aşağıya sarkması. || Karaciğer iltihabı, HEPATİT'in eşanlamlısı. || Karaciğer karsinomu, HEPATD- KARSİNOM'un eşanlamlısı. || Karaciğer kertiği, safra taşından ileri gelen akut ağrılı nöbet. || Karaciğer yetersizliği, karaciğer işlevlerinin azalmasıyla belirgin durum. || Karaciğer polikistozu - ÇOKKİSTLİ KARA CİĞER HASTALlĞı’nın eşanlamlısı.
—Tip. Karaciğer grafisi, toplardamar ya da atardamar yoluyla saydamsız madde şırınga edildikten sonra karaciğerin röntgenle incelenmesi. || Karaciğer testleri, karaciğer işlevlerinin araştırılması amacıyla pratikte sık sık yapılan laboratuvar incelemeleri.
—ANSİKL. Anat. Karaciğer, diyaframın sağ kubbesi altında bulunur: midenin altında sola ve diyaframın sol kubbesine doğru uzanır. Karaciğer içorganların en irisidir; erişkinde ağırlığı 1,5 ila 2 kg gelir. Rengi esmer kırmızı, kıvamı gevrek, yüzeyi pürüzsüz ve kendine özgü bir zarla (Glisson kapsülü) kaplıdır. Hepsi yalnız alt taraftan görülebilen dört lop halindedir. Bu alt yüzde üç çukur çizgi (oluk) vardır; bunlardan biri karaciğerin göbeğidir; buradan karaciğere girip çıkan organlar geçer: kapı toplardamarı, karaciğer kanalları, karaciğer atardamarı. Önden arkaya geniş bir oluk halinde uzanan çizgi üzerinde safra kesesinin yerleştiği "safra kesesi çukurcuğu” bulunur. Karaciğerin üst yüzü dışbükeydir, üst bağ ile biri sağ biri sol olmak üzere iki loba ayrılmıştır. Arka yüz dikeydir, üzerinde iki oluk vardır, sağdakinde alt ana toplardamar, soldakinde lif- sel bir kordon bulunur.
Karaciğer, alt ana toplardamarla ve koroner bağ, üçgen bağ ve oraksı bağ denilen periton kıvrımlarıyla sıkıca tutturulmuştur. Küçük epiploon karaciğeri mideye ve onikiparmak bağırsağının birinci kısmına bağlar; içinde de karaciğer sapı bulunur.
Karaciğer, "karaciğer lopçukları” denen sayısız küçük parçacıktan oluşur; bunlar bir karaciğer üst toplardamarının çevresinde kümelenmiş ve lopçuklar arası bölmelerle birbirlerinden ayrılmıştır.
Lopçuklar arası bölmelerin birleştikleri köşelerde (kapı aralıkları) ve bunların her birinde de birer kapı toplardamarı dalı, birer karaciğer atardamarı dalı ve birer safra kanalcığı bulunur.
Karaciğerin damar ve sinirleri. Karaciğere kan getiren iki damar vardır: kapı toplardamarı ile karaciğer atardamarı. Bu iki damar, karaciğerin içinde kapı aralıklarında ilerleyen ince dallara ayrılır. Bu iki damarın taşıdığı kan, lopçuk içi toplardamarlar denen merkezi lopçuk toplardamarına geçer, onlar da giderek birleşir ve ana toplardamara dökülen karaciğer üstü toplardamarı'm oluşturur. Sinirlerse sol vagustan ve güneş sinir ağından gelir.
Safra yolları. Karaciğer hücrelerince salgılanan safra önce lopçuk içi kanalcıklara akar; bu kanalcıklar birleşerek lopçuk çevresi kanalcıklarını, onlar da birleşerek her kapı aralığında oldukça kalın bir safra kanalı oluşturur. Birbirine boşalan bu sayısız ve çeşitli kanalcık iki safra kanalı (sağ ve sol) meydana getirir; bu iki kanal karaciğerin alt yüzündeki enlemesine oluktan dışarı çıkar ve biraz ilerledikten sonra birleşerek karaciğer kanalı’nı oluşturur. Karaciğer kanalı karaciğer sapının içinde aşağıya doğru ilerler, safra akışını sağlayan safra kanalıyla birleşerek koledok kanalı adını alır. Koledok kanalı ile ka-
raciğer kanalı ana safra yolunu oluşrarur, bunlardaki herhangi bir tıkanıklık safra yığılmasına neden olur. Bu yola, safra kesesiyle safra kanalından oluşan yardımcı bir safra yolu bağlanır Karaciğer sapı, onikiparmak bağırsağı ile karaciğerin enine çizgisi arasında bulunan küçük epiploonun kalınlaşmış kısmıdır; bunun içinde kapı toplardamarı ve önünde solda karaciğer atardamarı, sağda karaciğer kanalı yer alır.
• Karaciğerin görevleri. Karaciğer karma bir bezdir, herrı dış salgı, hem iç salgı üretir ve iki büyük görev yapar: bir yandan zehirden arıtma ve temizleme, öte yandan birleştirme ve depolama.
Dış salgı. Salgı ürünü olan safra ya doğrudan doğruya koledok kanalıyla ya da safra kesesinden geçtikten sonra karaciğerden dışarı akarak bağırsağa dökülür.
İç salgılar.
1. Glukojenik işlev. Karaciğer kandaki glukoz miktarını sabit tutar: bu görevini ya bağırsaktan gelen glukoz fazlasını durdurarak ve glukojen halinde depo ederek ya da gerektiğinde, bu glukojeni yeniden glukoza dönüştürüp kana geri vererek yerine getirir. Ayrıca glukoz olmadığı zaman, glukozu başka bir şekerden (galaktoz) ya da yağlardan ve proteinlerden bireştirerek yapar (neoglukojenez).
2. Üre yapıcı işlev. Üre, aminoasitlerle amonyak tuzlarından üretilir Bu maddelerin zehirliliği göz önüne alınırsa bu işlev aynı zamanda bir zehir temizleme işlevi sayılabilir.
3. Kan eritici ve kan yapıcı işlev. Bununla alyuvarlar tahrip edilir ve yenilenir.
4. Demir işleme işlevi. Karaciğer demiri tespit ve depo eder Yeni alyuvar yapılacağı zaman salar.
5. Karaciğer, fos- folipitlerın oluştuğu ve yağ asitlerinin doyumsuzlaştırıldığı başlıca yerdir.
6. K vitamininin etkisiyle karaciğer protrombin üretir ve bu yolla kanın pıhtılaşma olgularına katılır.
7. Karaciğer, plazma proteinlerinden birçoğunun bireşiminin gerçekleştiği yerdir. Çeşitli metabolizmalarda rol oynayan enzimleri de o yapar.
Kaynak: Büyük Larousse
Son düzenleyen Safi; 2 Mayıs 2016 06:33
X-Sözlük Konusu: ne demek anlamı tanımı.
SİLENTİUM EST AURUM