Ziyaretçi
FENA Ar. fen¥¢
MsXLabs.org & TDK, Türk Dil Kurumu
1. sf. (fena). İyi nitelikte olmayan, kötü:
- “Rüşvet aslında fena şeydir fakat daha fenası rüşvet ayıplığını kaybetmişliktir.” -B. Felek.
2. Üzücü:
- “Bu savaş yılları o kadar fena ve ağır felaketler öğretmişti ki...” -H. E. Adıvar.
3. İstenilen ve gereken nitelikte olmayan (kimse):
- Fena bir öğrenci.
4. Hoşa gitmeyen, rahatsız edici: “
- “Fena günler yaşadığına inanmak için bin şahit lazım.” -R. H. Karay.
5. Davranışları toplumun ahlak anlayışına uymayan:
- “Siz fena adamsınız, odanıza geldiğime bin kere pişman oldum.” -P. Safa.
6. zf. Çok:
- “Tenis oynarken bileğim burkuldu, berbat, fena acıyor.” -P. Safa.
MsXLabs.org & TDK, Türk Dil Kurumu
Sponsorlu Bağlantılar
1. sf. (fena). İyi nitelikte olmayan, kötü:
- “Rüşvet aslında fena şeydir fakat daha fenası rüşvet ayıplığını kaybetmişliktir.” -B. Felek.
2. Üzücü:
- “Bu savaş yılları o kadar fena ve ağır felaketler öğretmişti ki...” -H. E. Adıvar.
3. İstenilen ve gereken nitelikte olmayan (kimse):
- Fena bir öğrenci.
4. Hoşa gitmeyen, rahatsız edici: “
- “Fena günler yaşadığına inanmak için bin şahit lazım.” -R. H. Karay.
5. Davranışları toplumun ahlak anlayışına uymayan:
- “Siz fena adamsınız, odanıza geldiğime bin kere pişman oldum.” -P. Safa.
6. zf. Çok:
- “Tenis oynarken bileğim burkuldu, berbat, fena acıyor.” -P. Safa.
X-Sözlük Konusu: ne demek anlamı tanımı.