KARARLILIK a.
1. Girişimlerinden vazgeçmeyen, aldığı kararları yılmadan uygulayan bir kimsenin, davranışlarının niteliği: Kararlılıkla hareket etmek. Her türlü koşulda kararlılık göstermek. Hedefinden vazgeçmeyen bir insanın kararlılığı. Ses tonunun kararlılığı. Davranışlarındaki kararlılık.
2. Belli bir durumda uzun bir süre büyük bir değişikliğe uğramadan aynı düzeni sürdüren şeyin niteliği; düzenlilik, süreklilik.
—Elektrotekn. Bir elektrik motorunun kararlılık katsayısı, maksimum motor kuvvet çiftinin olağan motor kuvvet çiftine oranı.
—Fişekç. Olağan sıcaklıklarda kendiliğinden kimyasal bozunmaya uğramayan patlayıcı maddelerin özelliği. (Bk. ansikl. böl.)
—Fizs. kim. Kimyasal bir maddenin sürekliliği. (Bk. ansikl. böl. Polim.) || Denge durumunda olan bir cismin ya da bir sistemin özelliği.
—Fizs. mekan. Kararlı denge halindeki bir sistemin özelliği.
—Havc. Bozulan dengeyi yeniden sağlamak için bir uçakta bulunması gereken yetenek.
—Kâğ. san. Boyutsal bakımdan kararlı olan kâğıdın özelliği.
—Meteorol. Katmanları yukarı doğru azalan yoğunluklarla üst üste gelmiş atmosferin durumu. (Bk. ansikl. böl.)
—Petr. san. Depolama ya da kullanım sırasında bozulmayan bir petrol ürününün niteliği. (Benzinlerin kararlılığı zamkların oluşumuna karşı yavaşlatıcılar gerektirir; gazyağlarının ve yağlama yağlarının kararlılığı, her şeyden önce renkle ilgilidir, bu rengin zamanla koyulaşmaması gereklidir.)
—Siber Geçici bir tedirginlikle rejimlerinin birinden sapan ve bu tedirginliğin kalkması sonunda az çok hızla bu rejime dönen dinamik bir sistemin özelliği. (Kararlılık tanımı, örneğin mekanikte kararlı denge halini niteleyen tanımdan daha geneldir. Bu tanım, ayrıca, geçici bir tedirginlikle sapan ve tedirginlik kalktığında eski haline dönen, sınır çevrime göre dönemsel özsalınım rejimindeki doğrusal olmayan bir sisteme de uygulanabilir. Başlangıç rejimine dönüş dönemsiz ya da sönümlenen salınımlı olabilir.)
—ANSİKL. Fişekç. Patlayıcı bir maddenin kararlılığını, duyarlılığıyla* karıştırmamak gerekir; kararsız bir patlayıcı kendiliğinden patlayana değin bozunabileceğine göre, kararlılık uygulamada çok önemli bir niteliktir; pikrik asit gibi özünde kararlı bazı maddelerin tersine, nitroselülozlar ve pek çok nitrik asit esteri yavaş bir kimyasal bozunmaya uğrar; bu olay dumansız barutlar için de geçerlidir. "110 °C’ta dayanım deneyi” denilen Vieille deneyi gibi kararlılık deneylerinin amacı, gerek üretimi sonunda, gerek saklanmaları sırasında, bu maddelerin kararlılık derecesini belirlemektir.
—Meteorol. Hafif hava tanecikleri, yoğun taneciklerin altında ya da onlarla aynı düzeyde bulunursa, yükselme devinimleri başlar (hidrostatikteki yüzen cisimler ilkesi). Bu durumda düşey kararsızlık 'tan söz edilir. Meteoroloji uzmanları, sondaj diyagramlarını inceleyerek, bir kütlenin kararlılığını ya da kararsızlığını ortaya koyarlar. Bir kütlenin düşey dengesini, havanın özelliklerini belirten yükselme ya da çökme devinimlerini bilmek önemlidir.
1. Mutlak kararlılık. Şekil 1’i göz önüne alalım. Atmosferin her düzeyde günlük ısı durumunu gösteren hal eğrisinin eğimi adiyabatikten (y a) ve psödoadiyabatikten (7 s) daha azdır. Bu koşullarda, bir cephe tedirginliğinin ya da dağlık bir engebenin etkisiyle yükselen bir tanecik, kuruysa td sıcaklığı ya da doymuşsa ts sıcaklığıyla z düzeyine ulaşır Her iki durumda da taneciğin z’ye çevresindeki havadan daha soğuk olarak geldiği görülür. Demek ki tanecik, çevresindeki havadan daha yoğundur ve bu nedenle yükselmesi durur. Böylece adiyabatik gradyandan düşük olan ısı gradyanı her iki durumda yükselme devinimlerini önler. Bu durumda mutlak kararlılık'tan söz edilir.
2. Mutlak kararsızlık (şekil 2). Bu, bir önceki durumun tersidir. Yükselen tanecik ister kuru, ister nemli olsun, çevresindeki havanın sıcaklığından daha yüksek bir sıcaklıkla herhangi bir z düzeyine ulaşır Daha hafif olduğu için yükselmeye devam eder. Psödoadiyabatik gradyandan daha yüksek olan bir hal gradyanı, böylece yükselme devinimlerini kolaylaştırır Bu durumda mutlak kararsızlıksan söz edilir.
3. Seçmeli kararsızlık (şekil 3). Atmosferde en sık görülen durumdur: hal eğrisi adiyabatik ve psödoadiyabatik eğrilerin arasında bir eğiklik gösterir. Havanın kararlı olup olmadığını bilmek için, diğer iki etkeni göz önüne almak gerekir: nem ve dinamik vurum.
a) Nem. Atmosfer doymuşsa, yükselen taneciklerin sıcaklığı psödoadiyabatik oranında azalır; hal eğrisi taneciğin ısı azalma gradyanından daha eğik olduğuna göre, 2. duruma (kararsızlık) gelinir. Tersine, hava kuru ise, hal eğrisi adiyabatikten daha az eğik olduğu için 1. duruma (kararlılık) dönülür.
b) Dinamik vurum. Çok kez ortalama bağıl nemler kaydedilir (60-70). Demek ki bozulmaz bir denge sözkonusudur. Bu durumda yükselmeye ya da tersine, çökmeye yol açabilecek dinamik etkenleri göz önüne almak gerekir. Sözgelimi, bir cephe ya da "rüzgâra açık” bir dağ yamacı yükselme devinimlerini başlatırsa, gelişmelerini önleyecek hiçbir engelle karşılaşmayacakları için bu devinimler devam eder ve kararsızlık oluşur. Buna karşılık bir engebenin “rüzgâr altındaki" kesiminde ya da soğuk bir cephenin arkasında, alçalma devinimleri kararlılığa yol açar.
—Polim. Plastik maddelerin kararlılığı iç ya da dış pek çok parametreye bağlıdır. Dış etkenler arasında özellikle sıcaklık yükselmelerine (ısılkararlılık), atmosfer etkenlerine, ışığa (ışılkararlılık), İyonlaştırıcı ışınımlara (ışınkararlılık) ve nihayet başta yükseltgenme olmak üzere tüm kimyasal etkilere karşı gösterilen dayanım sayılabilir. Yapısı çok iyi belirlenmiş arı bir polimerin bir dış parçalanma etkeni karşısındaki davranışı, şu ya da bu şekilde önceden kestirilebilir; oysa bileşiminde pek çok katkı maddesi bulunan, üstelik az ya da çok karmaşık karışımlarla kararlı duruma getirilen plastik bir maddenin davranışını önceden tahmin etmek zordur. Hatta çok bilinen arı bir polimerin kararlılığı bile büyük ölçüde, elde edildiği ve arılaştırıldığı koşullara bağlıdır; anormal yapıların bulunması, kataliz artıkları, ışılduyarlılaştırıcı rolü oynayan eser miktarda çözücüler polimerin kararlılığını önemli ölçüde etkiler.
1. Girişimlerinden vazgeçmeyen, aldığı kararları yılmadan uygulayan bir kimsenin, davranışlarının niteliği: Kararlılıkla hareket etmek. Her türlü koşulda kararlılık göstermek. Hedefinden vazgeçmeyen bir insanın kararlılığı. Ses tonunun kararlılığı. Davranışlarındaki kararlılık.
Sponsorlu Bağlantılar
—Elektrotekn. Bir elektrik motorunun kararlılık katsayısı, maksimum motor kuvvet çiftinin olağan motor kuvvet çiftine oranı.
—Fişekç. Olağan sıcaklıklarda kendiliğinden kimyasal bozunmaya uğramayan patlayıcı maddelerin özelliği. (Bk. ansikl. böl.)
—Fizs. kim. Kimyasal bir maddenin sürekliliği. (Bk. ansikl. böl. Polim.) || Denge durumunda olan bir cismin ya da bir sistemin özelliği.
—Fizs. mekan. Kararlı denge halindeki bir sistemin özelliği.
—Havc. Bozulan dengeyi yeniden sağlamak için bir uçakta bulunması gereken yetenek.
—Kâğ. san. Boyutsal bakımdan kararlı olan kâğıdın özelliği.
—Meteorol. Katmanları yukarı doğru azalan yoğunluklarla üst üste gelmiş atmosferin durumu. (Bk. ansikl. böl.)
—Petr. san. Depolama ya da kullanım sırasında bozulmayan bir petrol ürününün niteliği. (Benzinlerin kararlılığı zamkların oluşumuna karşı yavaşlatıcılar gerektirir; gazyağlarının ve yağlama yağlarının kararlılığı, her şeyden önce renkle ilgilidir, bu rengin zamanla koyulaşmaması gereklidir.)
—Siber Geçici bir tedirginlikle rejimlerinin birinden sapan ve bu tedirginliğin kalkması sonunda az çok hızla bu rejime dönen dinamik bir sistemin özelliği. (Kararlılık tanımı, örneğin mekanikte kararlı denge halini niteleyen tanımdan daha geneldir. Bu tanım, ayrıca, geçici bir tedirginlikle sapan ve tedirginlik kalktığında eski haline dönen, sınır çevrime göre dönemsel özsalınım rejimindeki doğrusal olmayan bir sisteme de uygulanabilir. Başlangıç rejimine dönüş dönemsiz ya da sönümlenen salınımlı olabilir.)
—ANSİKL. Fişekç. Patlayıcı bir maddenin kararlılığını, duyarlılığıyla* karıştırmamak gerekir; kararsız bir patlayıcı kendiliğinden patlayana değin bozunabileceğine göre, kararlılık uygulamada çok önemli bir niteliktir; pikrik asit gibi özünde kararlı bazı maddelerin tersine, nitroselülozlar ve pek çok nitrik asit esteri yavaş bir kimyasal bozunmaya uğrar; bu olay dumansız barutlar için de geçerlidir. "110 °C’ta dayanım deneyi” denilen Vieille deneyi gibi kararlılık deneylerinin amacı, gerek üretimi sonunda, gerek saklanmaları sırasında, bu maddelerin kararlılık derecesini belirlemektir.
—Meteorol. Hafif hava tanecikleri, yoğun taneciklerin altında ya da onlarla aynı düzeyde bulunursa, yükselme devinimleri başlar (hidrostatikteki yüzen cisimler ilkesi). Bu durumda düşey kararsızlık 'tan söz edilir. Meteoroloji uzmanları, sondaj diyagramlarını inceleyerek, bir kütlenin kararlılığını ya da kararsızlığını ortaya koyarlar. Bir kütlenin düşey dengesini, havanın özelliklerini belirten yükselme ya da çökme devinimlerini bilmek önemlidir.
1. Mutlak kararlılık. Şekil 1’i göz önüne alalım. Atmosferin her düzeyde günlük ısı durumunu gösteren hal eğrisinin eğimi adiyabatikten (y a) ve psödoadiyabatikten (7 s) daha azdır. Bu koşullarda, bir cephe tedirginliğinin ya da dağlık bir engebenin etkisiyle yükselen bir tanecik, kuruysa td sıcaklığı ya da doymuşsa ts sıcaklığıyla z düzeyine ulaşır Her iki durumda da taneciğin z’ye çevresindeki havadan daha soğuk olarak geldiği görülür. Demek ki tanecik, çevresindeki havadan daha yoğundur ve bu nedenle yükselmesi durur. Böylece adiyabatik gradyandan düşük olan ısı gradyanı her iki durumda yükselme devinimlerini önler. Bu durumda mutlak kararlılık'tan söz edilir.
2. Mutlak kararsızlık (şekil 2). Bu, bir önceki durumun tersidir. Yükselen tanecik ister kuru, ister nemli olsun, çevresindeki havanın sıcaklığından daha yüksek bir sıcaklıkla herhangi bir z düzeyine ulaşır Daha hafif olduğu için yükselmeye devam eder. Psödoadiyabatik gradyandan daha yüksek olan bir hal gradyanı, böylece yükselme devinimlerini kolaylaştırır Bu durumda mutlak kararsızlıksan söz edilir.
3. Seçmeli kararsızlık (şekil 3). Atmosferde en sık görülen durumdur: hal eğrisi adiyabatik ve psödoadiyabatik eğrilerin arasında bir eğiklik gösterir. Havanın kararlı olup olmadığını bilmek için, diğer iki etkeni göz önüne almak gerekir: nem ve dinamik vurum.
a) Nem. Atmosfer doymuşsa, yükselen taneciklerin sıcaklığı psödoadiyabatik oranında azalır; hal eğrisi taneciğin ısı azalma gradyanından daha eğik olduğuna göre, 2. duruma (kararsızlık) gelinir. Tersine, hava kuru ise, hal eğrisi adiyabatikten daha az eğik olduğu için 1. duruma (kararlılık) dönülür.
b) Dinamik vurum. Çok kez ortalama bağıl nemler kaydedilir (60-70). Demek ki bozulmaz bir denge sözkonusudur. Bu durumda yükselmeye ya da tersine, çökmeye yol açabilecek dinamik etkenleri göz önüne almak gerekir. Sözgelimi, bir cephe ya da "rüzgâra açık” bir dağ yamacı yükselme devinimlerini başlatırsa, gelişmelerini önleyecek hiçbir engelle karşılaşmayacakları için bu devinimler devam eder ve kararsızlık oluşur. Buna karşılık bir engebenin “rüzgâr altındaki" kesiminde ya da soğuk bir cephenin arkasında, alçalma devinimleri kararlılığa yol açar.
—Polim. Plastik maddelerin kararlılığı iç ya da dış pek çok parametreye bağlıdır. Dış etkenler arasında özellikle sıcaklık yükselmelerine (ısılkararlılık), atmosfer etkenlerine, ışığa (ışılkararlılık), İyonlaştırıcı ışınımlara (ışınkararlılık) ve nihayet başta yükseltgenme olmak üzere tüm kimyasal etkilere karşı gösterilen dayanım sayılabilir. Yapısı çok iyi belirlenmiş arı bir polimerin bir dış parçalanma etkeni karşısındaki davranışı, şu ya da bu şekilde önceden kestirilebilir; oysa bileşiminde pek çok katkı maddesi bulunan, üstelik az ya da çok karmaşık karışımlarla kararlı duruma getirilen plastik bir maddenin davranışını önceden tahmin etmek zordur. Hatta çok bilinen arı bir polimerin kararlılığı bile büyük ölçüde, elde edildiği ve arılaştırıldığı koşullara bağlıdır; anormal yapıların bulunması, kataliz artıkları, ışılduyarlılaştırıcı rolü oynayan eser miktarda çözücüler polimerin kararlılığını önemli ölçüde etkiler.
Kaynak: Büyük Larousse
X-Sözlük Konusu: ne demek anlamı tanımı.
SİLENTİUM EST AURUM