Arama

Kararmak Nedir?

Bu Konuya Puan Verin:
Güncelleme: 27 Şubat 2016 Gösterim: 776 Cevap: 2
Safi - avatarı
Safi
SMD MiSiM
27 Şubat 2016       Mesaj #1
Safi - avatarı
SMD MiSiM
KARARMAK gçz. f.
1. Rengi karaya yakın bir renge ya da karaya dönmek; siyahlaşmak: İsten kararmış duvarlar.
Sponsorlu Bağlantılar
2. Aydınlığını, parlaklığını yitirmek ya da gücü azalmak: Gökyüzü birdenbire karardı.
3. Karanlık basmak,akşam olmak: Hava karardı. Ortalık artık ne kadar erken kararıyor.
4. Ateş sözkonusuysa, sönmeye yüz tutmak: Sobadaki kor kararmıştı.
5. içi, ruhu vb. kararmak, üzüntüye, kaygıya kapılmak; kederlenmek.

—Güz. sant. Bir resmin gölgeleri ya da yarım tonları, zamanla daha koyu bir renk almak.

karartmak ettirg. f.
1. Bir şeyi karartmak, onu rengini karaya yakın bir renge ya da karaya çevirmek; esmerleştirmek, siyahlaştırmak: Güneş iyice karartmış onu. is duvarları kararttı.
2. Bir yeri karatmak, onu karanlık, ışıksız, loş bir duruma getirmek, ışıktan yoksun bırakmak: Bu perdeler odayı iyice kararttı.
3. Bir ışık kaynağını karartmak, onu kısmak ya da üzerini örtmek: Gaz lambasını biraz karartır mısın, çok is çıkarıyor.
4. Bir kimsenin içini, ruhunu vb. karartmak, onun sıkılmasına, üzülmesine neden olmak.

—Res. Açık ya da canlı bir rengi siyahla karıştırarak koyultmak. || Bir deseni ya da figürü gölgelendirmek.

—Tiyat. Özel bir etki uyandırmak ya da gösteriyi daha noktalamak amacıyla sahneye yönelmiş tüm ışık kaynaklarını söndürmek. || Perdesiz modern tiyatrolarda bölümleri ve perdeleri birbirinden ayırmak ya da oyunun başlayış ve bitiş saatini düzenlemek için ışıkları söndürmek. || Işıkları karartmak, oyunun başlamasından önce, seyirci bölümünü aydınlatan lambaları söndürmek. || Sahneyi karatmak, bir piyes oynanırken dekoru değiştirmek ya da zaman-mekân değişikliğini belirtmek amacıyla kısa bir süre için sahneyi aydınlatan ışık kaynaklarını kapamak.

Kaynak: Büyük Larousse

X-Sözlük Konusu: ne demek anlamı tanımı.
SİLENTİUM EST AURUM
Safi - avatarı
Safi
SMD MiSiM
27 Şubat 2016       Mesaj #2
Safi - avatarı
SMD MiSiM
kararmak
(nesne almayan fiil)
Sponsorlu Bağlantılar

1 . Rengi karaya dönmek, siyahlaşmak.
2 . (ışık) Sönmek, kısılmak veya gücü azalmak:
"Hava iyice kararmış, caddenin bütün elektrikleri yanmıştı."- P. Safa.
3 . (ateş) Sönmeye yüz tutmak.
4 . mecaz (iç, ruh gibi sözlerle) Kederlenmek, canı sıkılmak.
5 . mecaz Niteliğini yitirmek:
"Eşsiz hafızası sönüyor, sağduyusu kararıyordu."- F. R. Atay.
SİLENTİUM EST AURUM
Safi - avatarı
Safi
SMD MiSiM
27 Şubat 2016       Mesaj #3
Safi - avatarı
SMD MiSiM
kararmak ingilizcesi

1. to get dark; to turn black.
2. (for light) to fade.
SİLENTİUM EST AURUM