Ziyaretçi
KUNDAK, -ğı
MsXLabs.org & TDK, Türk Dil Kurumu
1. Yeni doğmuş çocuğu ilk aylarda sıkıca sarıp sarmalamaya yarayan geniş bez:
- Kendisine uzattıkları ince ve beyaz bir kundağa sarılmış kızına baktı. -Ö. Seyfettin.
2. Bu bezle sarılmış bebek:
- Dikmen Yıldızı kundağı kucaklayarak ağır, sarsıntılı adımlarla savcının arkasından yürüdü. -A. Gündüz.
3. Saçları yemeninin içine alıp bağlama:
- Baş kundağı.
4. Korunmak için sıkı sıkıya sarılmış şey:
- Dutların tomurcukları büyümüş, yaprakları burunlarını kundaklarından çıkarmışlardı.
5. Yangın çıkarmak için bir yere konulan tutuşmuş yağlı bez parçası vb:
- Ben şamdanımla evveli kapının önüne yığılan şeyleri, sonra cibinliği, perdeleri, bütün duvarları çeviren kundakları tutuşturacağım. -H. Z. Uşaklıgil.
6. Tüfek gibi bazı ateşli silahlarda bunları çeşitli yönlere çevirmeye yarayan, namlunun altında bulunan ağaç veya metal bölüm:
- Amcası Mustafa geldi eve, ona bir kundağı sedefli tüfek getirdi. -Y. Kemal.
7. Arabalarda dingil yatağı.
8. mec. Ara bozma, fitne, fesat.
MsXLabs.org & TDK, Türk Dil Kurumu
Sponsorlu Bağlantılar
1. Yeni doğmuş çocuğu ilk aylarda sıkıca sarıp sarmalamaya yarayan geniş bez:
- Kendisine uzattıkları ince ve beyaz bir kundağa sarılmış kızına baktı. -Ö. Seyfettin.
2. Bu bezle sarılmış bebek:
- Dikmen Yıldızı kundağı kucaklayarak ağır, sarsıntılı adımlarla savcının arkasından yürüdü. -A. Gündüz.
3. Saçları yemeninin içine alıp bağlama:
- Baş kundağı.
4. Korunmak için sıkı sıkıya sarılmış şey:
- Dutların tomurcukları büyümüş, yaprakları burunlarını kundaklarından çıkarmışlardı.
5. Yangın çıkarmak için bir yere konulan tutuşmuş yağlı bez parçası vb:
- Ben şamdanımla evveli kapının önüne yığılan şeyleri, sonra cibinliği, perdeleri, bütün duvarları çeviren kundakları tutuşturacağım. -H. Z. Uşaklıgil.
6. Tüfek gibi bazı ateşli silahlarda bunları çeşitli yönlere çevirmeye yarayan, namlunun altında bulunan ağaç veya metal bölüm:
- Amcası Mustafa geldi eve, ona bir kundağı sedefli tüfek getirdi. -Y. Kemal.
7. Arabalarda dingil yatağı.
8. mec. Ara bozma, fitne, fesat.
X-Sözlük Konusu: ne demek anlamı tanımı.