Arama

Bağlantı Nedir?

Güncelleme: 28 Mayıs 2017 Gösterim: 1.724 Cevap: 4
Jolaf - avatarı
Jolaf
Kayıtlı Üye
28 Mayıs 2017       Mesaj #1
Jolaf - avatarı
Kayıtlı Üye

BAĞLANTI

Ad:  bağlantı.JPG
Gösterim: 251
Boyut:  18.3 KB

1. İki ya da daha çok kimse, şey arasındaki bağ, ilgi, ilişki: Bu iki olay arasında hiçbir bağlantı göremiyorum. Söylediklerinizin konuyla hiçbir bağlantısı yok. Değişik hizmet birimleri arasında bağlantı sağlamak.
Sponsorlu Bağlantılar
2. Bir iletişim aracı yoluyla kişiler arasında kurulan bağ: Telefon bağlantısı. Pilotla telsiz bağlantısı kurmak. Kar dolayısıyla, Uludağ'la bağlantı sağlanamıyor
3. Ulaşım araçları ya da taşımacılık yoluyla iki nokta arasında sağlanan ilişki; hat: Türk hava yollandın İstanbul-Paris bağlantısı Münih 'ten aktarmalı olarak yapılıyor. Havayolu, denizyolu, demiryolu bağlantısı.
4. iki şeyi, iki yeri birleştiren bağ, birleşme parçası, bölümü: Bir köprü aracılığıyla iki kıyının bağlantısını sağlamak. Bağlantı borusu. Bağlantı kablosu. Boru lar bağlantı yerinden açıldı.
5. Olguların, düşüncelerin birbirini izleyişi, aralarındaki bağ, ilişki: Bir olayın nedeniyle sonucu arasındaki bağlantıyı açıkça ortaya koymak. Düşünceler arasındaki bağlantı yokluğu.
6. iş bağlamında, genellikle bir alım satım için kurulan ilişki: Brezilya ile yüz tonluk kahve bağlantısı yapıldı. Bu iş için üç firmayla bağlantı kuruldu.ancak hiçbiriyle anlaşmaya varılamadı, iş çevreleriyle bağlantıları olmak.

Kaynak: Büyük Larousse

BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 1 üye beğendi.
Son düzenleyen Safi; 28 Mayıs 2017 22:23
X-Sözlük Konusu: ne demek anlamı tanımı.
"Patates"
Safi - avatarı
Safi
SMD MiSiM
28 Mayıs 2017       Mesaj #2
Safi - avatarı
SMD MiSiM
BAĞLANTI
—Anat. Bağlantı yeri, bir kasın, bir bağın tutunduğu yer. ll Kas bağlantısı ya da izi, yumuşakçaların kabuklarında kasların bağlandığı yerde kalan iz.
Sponsorlu Bağlantılar

—Bilş. Özel bir sistemde, bir programın iki bölümü ya da iki altprogram arasındaki ilişkileri sağlayan uzlaşmalı komut dizisi.
  • Bağ bağlantı programı, bir bilgisayar işletim sisteminin kendine özgü programı. (Modüllerde ve temel altprogramlarda uygulanabilir tutarlı bir programın, bu çeşitli bölümler arasında gerekli bağlantıları kurarak oluşturulmasına olanak verir.)
  • Metin bağlantı programı, metinlerin bilgisayarda dizilmesini kolaylaştıran program.
  • Programlanmış bağlantı, bir programın komutlarıyla denetlenip yönetilen bilgi aktarımı ve bilgisayara erişim yöntemi.
  • Sonuç bağlantı programı, bir yandan belleğe aktarılmış bilgilerin, diğer yandan istenen çıkış biriminin tanımından yola çıkarak, yazılacak sonuçların sayfa düzenini otomatik olarak gerçekleştiren program. (Eşanl. BİÇİMLENME PROGRAMI.)
—Bilş. ve Telekom. Bağlantılı ağ, bilgisayarları birbirine bağlayan ağ

—Biyol Bütün hayvan türlerinde bir organla, hatta bu organ evrim süreci içinde körelmiş ya da büsbütün işlev değiştirmiş olsa bile, çevresindeki organlar arasında var olan değme, eklemlenme, sinirlenme ve damarlanma bağlarının tümü.

—Bür. Birbirlerini tamamlamak ya da birlikte çalıştırılmak üzere iki makine arasında yapılan geçici birleştirme.

—Çamaşır san. Bir örgüyü oluşturan ipliklerin birbirine geçme şekli. (Bir bağlantı, genişliği, benzer biçimde yinelenen ve belirli sayıda ilmekle sınırlanmış bir ya da birkaç "gelişme"den meydana gelir.)

—Denize. Kayıcı bağlantı, büyük üstyapıları olan gemilerde ya da harçlarda, tekne sert rüzgârın etkisiyle belverdiğinde ya da sarktığında bu üstyapıların tekne ile birlikte eğrilmesini önlemek için kullanılan düzenek.

—Dilbil. Bağlantı ünlüsü, ünsüzle biten bir sözcüğe tek ünsüzden oluşan bir ek eklenirken hece yapısı gereği araya getirilen ünlü; bu ünlü kendinden önceki hecenin ses yapımına uyar (üret-e-ç, ev-i-m, gel-i-r vb.), [-yor ekinin bağlanmasında kullanılan, bugün bir bağlantı ünlüsü görünümünde olan ses, eski bir bağfiil ekinin kalıntısıdır(bil-e yor-r>bi!ıyor).J bağlantı ünsüzü, ünlü ile biten bir sözcüğe tek ünlüden oluşan ya da ünlüyle başlayan bir ek eklenirken, araya getirilen ünsüz. (KORUMA ÜNSÜZÜ, KAYNAŞTIRMA SESLERİ de denir.)

Kaynak: Büyük Larousse

SİLENTİUM EST AURUM
Safi - avatarı
Safi
SMD MiSiM
28 Mayıs 2017       Mesaj #3
Safi - avatarı
SMD MiSiM
BAĞLANTI
—Dişç. cerr. Bir ya da birkaç diş.üzerinde sabit bir kısım ile bir protez aygıtındaki hareketli kısım arasında çok ince bir biyo- mekanik ilişki sağlayan düzenek.
  • Bağlantı malzemesi, rayların traverslere tespitine ve bağlantı cebirelerinin sıkıştırılmasına yarayan çeşitli parçaların tümü.
  • Çift esnek bağlantı, Vignole tipi rayla gerçekleştirilen modern demiryolu döşenmesinde kullanılan akılcı tespit sistemi; bu yola genel bir esneklik kazandırarak yolculukların daha rahat yapılmasını, aşınmanın ve bakım işlerinin azalmasını sağlar. (Bu sistem ray pateniyle travers arasına yerleştirilmiş oluklu bir kauçuk sömelden ve bir tirfonla tespit edilmiş ve ray patenini sömel üstünde sıkıca tutan, esnek çelik bir krapodan oluşur. Öğelerden birinin esnek biçim değiştirmesi durumunda öteki öğe de biçim değiştirir; böylece rayın travers ile tirfon boynu arasında vurması önlenir.)
—Elektrotekn. iki ya da birçok iletken sistem arasındaki elektriksel bağ.

— Elektrik iletkenlerinin iki ucunu birleştiren nokta. ll Alın bağlantısı, bir makinenin sargı bobininde, iki oyuk arasında yer alan, ferromanyetik devrenin dışındaki bölüm.

—Genet. Bir kromozomun taşıdığı genler arasındaki ilişki.

—Hidr. pnöm. Çabuk bağlantı, boru donanımının bir öğesine, çalışmadığında kendiliğinden kapanan özel bir rakor ile yapılan bağlantı.

—Inş. Bir çatı makasında, makas kirişini çatı babasına ya da yatay bir kirişi bir dikmeye bağlayan, destek ve göğüslemeye benzer-eğik parça. —BAĞLAMALlK'ın eşanlamlısı. ll Bağlantı taşı, daha sonra yapılacak bir inşaatla bağlantı kurabilmek için, bir duvarın ucunda yer yer bırakılan çıkıntılı taşlardan her biri. (Eşanl. BIRAKMA Diş.)

— Bir duvar örgüsünde alt ve üst sıralardaki taşlardan daha geniş olan taş.
  • Boyuna bağlantı, örgü sırasından öğeleri birbirine bağlanan iki kâgir duvarın birleşmesi.
  • Köşe bağlantısı, bir yapı parçasında, köşeye gelen taşların sıra taşı ve bağ taşı düzeniyle yerleştirilmesi.
  • Kuru bağlantı, harç kullanılmadan birleştirilen kesme taşlardan oluşmuş örgü. (Benzer bir örgü moloz taşlarla yapılırsa, kuru taş duvar örgüsü adını alır.)
—İstat. Bağlantıların faktör analizi, iki nitel özelliğin şıklarının gözlendiği bireyler arasındaki yakınlıkları en iyi biçimde betimlemeye yönelik verileri çözümleme yöntemi.

—Jeod. Yerölçümsel bağlantı, iki nokta arasında, bu iki noktayı birleştiren çokgensel bir çizginin öğelerinin ölçümüyle yapılan yerölçümsel birleşme.

—Kaynakç. Kaynak ya da lehimle birleştirilmiş iki ya da daha çok parça arasında elde edilen süreklilik. ll Bağlantı bölgesi, erimiş bölgeyle ısıl bakımdan etkilenmiş bölge arasındaki sınırı oluşturan kesim. (Bu bir bakıma, kaynak işlemi sırasında eriyip katılaşmış metal ile erimemiş, yani katı halde kalmış metal arasındaki sınırdır.)

Kaynak: Büyük Larousse
BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 1 üye beğendi.
SİLENTİUM EST AURUM
Safi - avatarı
Safi
SMD MiSiM
28 Mayıs 2017       Mesaj #4
Safi - avatarı
SMD MiSiM
BAĞLANTI
—Kuyuc. Bağlantı elemanı, çift dişi vida açılmış boruların ya da çubukların rakoru.

—Mad. oc. Bir diğerine açılan yeraltı yapısı.

— iki galeriyi birleştiren galeri. ll Havalandırma bağlantısı, bir havalandırma devresi oluşturan bağlantı.

—Mak. san. En az bir ortak yüzeyi olan iki parça arasındaki bağ. (Bu bağ bükülmez ya da esnek, sürekli ya da sökülebilir, tam ya da kısmidir; bu son durumda, parçaların dönme ya da ötelenme gibi göreli bir devinimi olabilir.)

—Meteorol. Bağlantı kuşağı, bir bulut sistemini (kutup cephesi alçak basıncına bağlı) arkadaki alçak basıncın bulut sistemiyle birleştiren gökyüzü bölümü (açık, alçak, puslu, yağmursuz ya da hemen hemen yağmursuz gökyüzü).

—Mobc. Bir duvar kaplamasının bitişik iki parçası üzerinde bulunan desen ayrıntıları arasındaki ilişki; duvar kaplaması yerine konduktan sonra bu desen ayrıntıları, tamamlanmış bir dekoratif motif meydana getirecek biçimde tam karşılıklı gelmelidir. (Bitişik parçaların kenarlarının, yukarıdan aşağıya, yan yana ya da üst üste bindirilmiş olmalarına göre, bağlantı düz ya da atlamalı olur.)

—Müz. Bir revüde, iki sahneyi, iki tabloyu, iki atraksiyonu birbirine bağlayan metin.

—Nörobiyol.
  • Bağlantı kesimi, bir nöronla ya da bir nöron grubuyla normal bağlantıyı sağlayan sinir tellerinin kesilmesi.
  • Elektriksel bağlantı, birçok kas ve sinir hücresinin biyoelektrik etkinliği arasındaki doğrudan doğruya bağlantı. (Elektrik potansiyelindeki değişiklikler, elektriksel bağlantısı bulunan öğeler arasında özdeş ve zamandaştır. Bu da bağlantılı öğelerin zarlarını birleştiren özel yapıların varlığından ileri gelir: çok yüksek elektrik iletim gücü bulunan bu yapılara neksus [bağ] ya da bağlantı geçidi denir.)
  • Uyarma-kasılma bağlantısı, uyarımın ya da eylem potansiyelinin kas hücresine gelişi ile bunun kasılması arasında oluşan bağlantı. (Eylem potansiyeli kas hücresinin zarına yayıldığı zaman, iyonlaşmış kalsiyumun hücreye girmesi kolaylaşır: kalsiyum, kasılmadan sorumlu kas tellerini etkiler ve onu harekete geçirir. Demek ki burada kalsiyum, uyarma-kasılma bağlantısı aracıdır.)
—Nöropsikol. Bağlantı kopukluğu, nasırlı cisimdeki bir lezyondan ileri gelen ve bilgilerin beynin bir yarım küresinden öbürüne geçişinde kesintiye neden olan bozuklukların tümü.

—Petr. san. Bir petrol üretim ya da arıtma tesisinin boru donanımında rakorların, takımların ve dizilerin düzeni.

—Psikan. Bağlantı görevi, etkeni ben olan ve işlevi, libido enerjisinin akıp gitmesini önlemek için dağınık tasarımları yeniden ben’e bağlamak olan ikincil süreçlerin özel görevi. (Bu sayede, gerçeklik ilkesi, dolaylı olarak doyurulmuş ve insan, hazza doğrudan ulaşmanın tehlikesinden korunmuş olur.)

—Ruhbil. Belli bir ruhbilim görüngüsünün bir başkasına, sözgelimi "uyartf’nın “cevap"a ya da bir “uyartının tasarımı”nın bir "başka uyartının tasarımı'’na bağlı olması. ll Zamansal bağlantı, bir koşullu refleksin arkasında gizli kalan bağlantıya Pavlov tarafından verilen ad.

—Sil. Bağlantı parçası, delici silahlarda, ana bölüm ile gönderin bağlantısını sağlayan parça.

—Spor. Çeşitli bireysel sporlarda (özellikle jimnastik ve artistik patinajda) aynı çalışma Sırasında yapılan hareket ya da figürler arasındaki ilişki.

—Su işler. Bir akışkanı dağıtım merkezinden kullanıcıya ileten boru. (Sayaç, çoğunlukla kullanıcının binasında bulunur.) [Eşanl. BRANŞMAN.] ll Aygıt bağlantısı, bir kat borusundan ya da yükselen bir kolondan çıkarak suyu doğrudan kullanım aygıtlarına getiren boru donanımı. ll Kanal bağlantısı, özel yapıların donanımını genel kanalizasyon borusuna bağlayan boru ya da galeri.

Kaynak: Büyük Larousse
SİLENTİUM EST AURUM
Safi - avatarı
Safi
SMD MiSiM
28 Mayıs 2017       Mesaj #5
Safi - avatarı
SMD MiSiM
BAĞLANTI
—Tekst. Bir dokumayı oluşturan atkı ve çözgü ipliklerinin kesiştiği nokta. ll Bağlantı atkısı, işlemeli kumaşta yaldızlı iplikle aynı renkte olan ve zemini gizlemeye yarayan ince atkı ipliği. (Yaldızlı iplikten değişik renkte çözgü iplikleri içeren tüm kumaşlar, metalin ayrılması için bu ince atkı ipliği eşliğinde dokunur.) ll Bağlantı ipliği, yaldızlı ipliği ipeğe bağlayan iplik.

—Tiyat Bir oyun metninin, iki repliği, iki sahneyi birbirine bağlamak amacıyla kesilip değiştirilmesi. ll Bir sahnenin ya da bir gösterinin bir bölümünün, bir repliği yeni bir biçime sokmak, olay zincirini gözden geçirmek, bir oyuncunun oyununu değiştirmek ya da Dİr oyuncunun yerine bir başkasını getirmek amacıyla yinelenmesi.

—ANSİKL. Biyol. Şimdi bağlantısı aynı olan organlara "homolog", yani eşgörevlı denmektedir, ama bu bağlantı ilkesini öne sürmüş olan bilgin âtienne Geoffroy Saint-Hilaire onlara "analog", yani benzer diyordu. Memelilerin ortakulağındaki kemikçikler, balıkların solungaç yaylarını oluşturan parçalarla homologdur, vb. Bağlantı ilkesi, başka türlü hiç de akla gelmeyen, ama çoğu zaman paleontolojik buluşlarla doğrulanan eşgörevlilikleri (ho- moloji) bulup ortaya çıkarmak olanağı verir. Hayvanların doğal sınıflandırılmasında bundan önemli ölçüde yararlanılır. Ama bu ilkeyi bitkiler âlemine uygulamak pek olası görünmemektedir.

—Dilbil. Bağlantı ünsüzleri -n-, -s-, -ş- ve -y-’dır. Bunlar kullanım yerleri açısından ayırıcı bir özellik taşırlar.
-y-, genel bir bağlantı ünsüzüdür (oda -y-ı, yürü-y-üş vb ).
-s-, 3. tekil kişi iyelik ekini belirtir (oda -s-ı, anne-s-i vb ).
-n-, adıllarla, durum eklerini (bu-n-u ve bu-n-da vb.) ya da 3. kişi iyelik ekiyle durum eklerini (oda-s-ı-n-ı, evi-n-i vb.) bağlar.
-ş- ise, sayılarla üleştirme eki arasına girer (altı-ş-ar, yedi-ş-er vb.).

—istat. İki özelliğe ilişkin şıklar kümesi I ve J olsun, / ve/şıklarını birlikte gösteren birey sayısı k,f ile gösterilir, i satırındaki sıklıkların toplamı kt, j sütunundaki sıklıkların toplamı ki ile belirtilir, p sütunlu, n satirli sayılar tablosu, i inci noktanın koordinatları / k, olmak üzere, bir nokta bulutuyla temsil edilir. Sonra, bu nokta bulutunda başlıca bileşenler çözümlemesine girişilir. Bunun için, i ve / gibi iki nokta arasındaki uzaklığı göstermek üzere, “ki kare” denen uzaklık seçilir:
Bundan sonra, ilk iki faktör ekseninin oluşturduğu düzlemde veriler gösterilir. Böylece, sütunlar ya da satırlar arasındaki benzerlikler ve satırların sütunlarla yakınlığı değerlendirilebilir.

—Jeod. Yerölçümsel bağlantı, genellikle bir teodolıt ile açı ölçümlerini, tellürometre ya da jeodimetre ile aralık ölçümlerim ve sık gökbilimsel belirlemeleri (Laplace sapmaları, düşeyin sapmaları) içerir. Günümüzde bu yöntem, uzay jeodezisi ile elde edilen ve kenar uzunlukları birkaç yüz kilometre gibi yüksek değerlere ulaşan ağları sıklaştırmak için sık sık kullanılmaktadır.

—Nörobıyol. Bağlantı kesimi tam olabilir: süreğen ya da geçici bir ağrıyı yok etmek için omuriliğe gelen duyu sinirlerinin ameliyatla kesilmesi; yalıtılmak ve ısıtılarak ortadan kaldırılmak istenen bir sinir çekirdeğine ulaşan sinir demetinin soğutulmasıyla sağlanan bağlantı kesimi.

—Nöropsikol. Şu açıklayıcı model, yalnız okumada karşılaşılan bozuklukları açıklayabilir: beynin sol art bölümünde,bir lezyon bulunan bir kimsede, bilgiler artık yalnızca beynin sağ art lobuna ulaşabilir. Eğer lezyon, nasırlı cismin arka bölümünün (splenium) liflerine yayılırsa, görsel bilgiler, beynin sol yarım küresindeki dil alanına ulaşamaz. Bu yüzden, görülen sözcüklerin hasta için hiçbir anlamı kalmaz. Hastalık nasırlı cismin ön ve orta bölümlerine de yayılırsa, işitme ve dokunma konularında da benzer belirtiler görülür.

Kaynak: Büyük Larousse
SİLENTİUM EST AURUM

Benzer Konular

29 Ekim 2012 / Misafir Soru-Cevap
26 Mart 2011 / Misafir Soru-Cevap
2 Kasım 2009 / Misafir Soru-Cevap
12 Mayıs 2015 / Misafir Cevaplanmış