YELPAZE a.
1. Katlanabilir, eklemli bir çerçeveye geçirilmiş kâğıt ya da kumaştan oluşan ve sallandığında hava akımı oluşturarak serinletmeye yarayan taşınabilir araç. (Bk. ansikl. böl. Sant.)
2. Şeyler yelpazesi, aynı türden ve belli sınırlar içinde çeşitlilik gösteren öğeler bütünü: Partiler yelpazesi. Fiyat yelpazesi.
—Ağ. yet. Bazı yollarda yol kenarına dikilen ağaçlara, tepe kısmı yol boyunca genişletilip enine daraltılarak verilen biçim.
—Denize. Dümen yelpazesi, bir dümenin, dümen boğazından aşağıda kalan geniş yüzeyli bölümü. (Su ipçikleri bu yüzey üzerine etki eder.)-
—Dilbil. Dinleyiciyle olan ilişkilerine ya da ele alınan konuya vb. göre, konuşucunun dil düzeylerini değişik biçimde kullanması.
—Fişekç. Ateşlendiğinde bir yelpazenin çubukları gibi fişekler saçacak biçimde düzenlenmiş maytap kümesi.
—Graf. Eğriler yelpazesi yöntemi, grafiksel özelliklerin kullanıldığı görsel işleme yöntemi; bu yöntem, belirtilen karakterler zamana bağlı olarak değiştiğinde ve eğrilerin eğimi birtakım değişikler gösterdiğinde, sütunları sıralı ve satırları sıralanabilir bir veri tablosuna uygulanabilir^ Geometrik [logaritmik] dizi halindeki bir ölçeğin kullanımı, eğrilerin yerlerini değiştirmeye ve anlamlı gruplar elde etmek için bunları yeniden sınıflandırmaya olanak verir.)
—Matbaac. Bir tür matbaa karakteri. Ci- cero'nun Mektuplarının basımında kullanıldığından Batı'da Cicero adıyla da bilinir.
—Nörol. DuprĞ yelpaze belirtisi, ayak parmaklarının açılması. (Taban deri refleksi arandığında çoğu zaman Babinski belirtisiyle birlikte ortaya çıkar.)
—Zool. Deniz yelpazesi, çalı görünüşündeki birçok knidli kolonisine (örn. Gorgonia) verilen ad.
♦ sıf. Yelpaze biçiminde olan.
—inş. Yelpaze basamak, sarmal ya da döner kollu bir merdivende dikdörtgen biçiminde olmayan basamak. || Yelpaze çerçeve, bir pencerede, ışınsal kayıtlı ve kavisli üst bölümün çerçevesi. || Yelpaze kemer kalıbı, destekleri açık bir yelpaze biçiminde yerleştirilmiş hafif kemer kalıbı.
—Mim. Yelpaze tonoz (ing. fan vault), İngiliz düşey gotik üslubunda sıkça görülen çok süslü bir tonoz türü (Gloucester katedrali avlusu, XIV. yy.’ın ikinci yarısı; Cambridge' deki King's College'in capellası, XV. yy.).
—Oto. Yelpaze mafsal, üstü açılabilir bir arabanın körüğünü taşıyan, alt bölümlerinden eklemli birçok demirden oluşan bütün. (Eşanl. ÜÇGEN MAFSAL.)
—ANSİKL. Dekoratif sant. Vunanlılar’ın ripls'i ve Romalılar'ın flabellum'u az çok süslü bir sapa tutturulmuş lotus yapraklarından ya da tavus kuşu tüylerinden yapılırdı. Tavus kuşu tüyleri Ortaçağda da yelpazeleri süslemeye devam etti; aynı dönemde yelpaze yapımında parşömen kâğıdı da kullanıldı. Yelpazeler kemere küçük bir zincirle tutturularak taşınıyordu; sapları değerli metal, fildişi ya da abanoz ağacındandı.
Japonyada bulunan, sonra Çinlilerde de benimsenen katlanır yelpaze Avrupa' ya XV. yy.'da Portekizliler tarafından getirildi; önce ispanya ile Portekiz’de, sonra da Fransa’da yaygınlaştı. Buzağı tirşesinden, dantel ve değerli taşlarla süslü yelpazeler yapıldı; Abraham Bosse çok güzel modeller çizdi. XVII. yy.’da yelpazeler alegorik ya da tarihsel resimlerle süslendi; yelpazenin altın çağı olan XVIII. yy.'daysa VVatteau ya da Boucher'den esinlenilerek pastoral resimler yapıldı, louis XVI döneminde süslemeler çoğu kez yuvarlak çerçevelerin içinde yer alıyordu; Em- pire dönemindeyse eski, özellikle Antik çağ esinli çiçekler ve süsler egemendi. 1850’den başlayarak yelpaze yapımcıları bir önceki yüzyılın modellerini taklit ettiler.
XX. yy.’ın başlarında kadınların gece tuvaletinin bir parçası olmayı sürdüren yelpaze, Fransa'da Birinci Dünya savaşı'ndan sonra ortadan kalktı, ispanya’nın güney kesiminde geçerliliğini korurken, Japonya'da geleneksel kılık kıyafetin bir parçası olmaya devam etti.
—Süsleme Yelpaze bir çerçeve ve bir yapraktan oluşur. Çerçeve ahşap, sedef, fildişi, amber vb.'den yapılır; çerçeveyi oluşturan yassı küçük çubuklar bir uçlarından yatay bir eksenle (perçin) tutturularak yelpazenin başı'nı oluştururlar ve bu eksenin çevresinde dönebilirler. Baştan uzanan çubuklar tel taşıyıcıları olarak adlandırılır ve yelpazenin boğazı'nı meydana getirirler; çubukların yaprağı taşıyan üst bölümlerine de tel ya da uç denir. Çerçevenin iki dış çubuğu ana teller ya da sorguçlar3dır, yelpaze kapalı olduğunda yalnızca bunlar görünür. Yaprak, çerçeve tellerine yapıştırılan, katlanmış bir ya da iki parça kâğıt, kumaş (ipek, dantel) ya da çok ince deriden (kuğu, piliç derisi) yapılmıştır.
Kaynak: Büyük Larousse