Ziyaretçi
1 . Pişmemiş veya az pişmiş.
2 . Gözü rahatsız eden, göze batan (renk, ışık):
"Koca Mustafapaşa'daki berber Selim'in aynası karşısında çiğ renkleri buna benzeyen çok süslü bir resim asılıydı."- R. H. Karay.
3 . mecaz Yersiz ve yakışıksız:
"Bu, benim gibi yaşını başını almış bir adam tarafından pek çiğ bir hareket olurdu."- Y. K. Karaosmanoğlu.
4 . mecaz Yaşının gerektirdiği görgüye ve olgunluğa erişmiş olmayan (kimse):
"Fakat Cemal Paşa, çiğ bir politikacı değildi."- F. R. Atay.
2 . Gözü rahatsız eden, göze batan (renk, ışık):
Sponsorlu Bağlantılar
3 . mecaz Yersiz ve yakışıksız:
"Bu, benim gibi yaşını başını almış bir adam tarafından pek çiğ bir hareket olurdu."- Y. K. Karaosmanoğlu.
4 . mecaz Yaşının gerektirdiği görgüye ve olgunluğa erişmiş olmayan (kimse):
"Fakat Cemal Paşa, çiğ bir politikacı değildi."- F. R. Atay.
X-Sözlük Konusu: ne demek anlamı tanımı.