ART
a 1. Bir kimsenin, bir şeyin arkası, peşi: Ardına bakmadan kös kös gitti. Ardından bakakalmak. Dağın ardında küçük bir köy Birbiri ardına eklenen sorular.
—2. Bir şeyin arkası, gizli olan, görünmeyen yönü: Bu gülen yüzün ardında ne acılar var.
—3. insanın, hayvanın arkası, kıçı.
—A. Art arda, birbirini izleyerek, arka arkaya: Sözleşmişler gibi art arda geldiler. Ardı arası kesilmemek, hiç ara vermeden sürüp gitmek: Ardı arası kesilmeyen savaşlar. Ardı ardına, aralıksız biçimde, ara vermeden: Ardı ardına gelen felaketler. Ardı kesilmek, gerisi gelmemek: Çok geçmeden bütün yardımların ardı kesildi. Ardı sıra, ardınca. arkasından, peşinden. Ardın ardın, geri geri. Bir kimsenin ardına düşmek, onu izlemek. Ardına kadar açmak, kapıyı, pencereyi vb. sonuna değin açık bir duruma getirmek. Ardınca, ardı sıra. Ardından, bir şeyden sonra, arkasından: Fırtına durdu, ardından şiddetli bir yağmur başladı. Ardından, arkasından atlı kovalamak, bir ış ya da eylemi gereksiz bir ivedilik ve telaşla yapmak: Yemeğim ağır ağır ye. ardından atlı kovalamıyor ya Ardından sapan taşı yetişmez, bir şeyin çok hızlı gittiğini anlatmak için söylenir. Ardından yetmek, bir kimsenin ya da bir şeyin ardından koşmak, yetişmeye çalışmak (esk.). Bir işin ardını almak, getirmek. onu tamamlayıp bitirmek: işlerin ar dini alınca geliriz. Bir İşın ardını bırak mamak, onu sonuna kadar izlemek, ondan vazgeçmemek. Bir şeyin, bir kimsenin ardını boşlamak, peşine düşmekten. onu izlemekten vazgeçmek. Ardını getirmek, ardını almak. Bir şeyin ardını kesmek, onun sürüp gitmesini, arkasının gelmesini durdurmak. Adsız arasız, sürekli, kesintisiz.
—Bine. Ardını sarkıtmak, (at için) adım atarken ya da tırıs giderken arka ayakların ön ayakların bıraktığı izlerin daha gerisine basmasıyla belirlenen bozuk yürüyüş. Ardını sürmek, atın, koşma sırasında arka ayaklarını gövdesinden ayrık ve ileride tutması. Ardını sürmeyen, sağrısı çalışmayan at için kullanılan terim.
—Dilbil. Arda almak, tümcenin bir öğesini, kuralsal sırayı değiştirerek bir başka öğeden sonra getirmek.
—Zool. Arttalamus. memelilerde talamu- sun art kısmı. (Arabeyinle ortabeyin ara sındaki sınırda bulunur ve yan dizsı gang- liyon [görsel] ile orta dizsi gangliycndan [işitsel] başka, özellikle pulvinar. art çekirdek ve pretektum gibi görsel oluşumları içerir, insanda art talamus yan ve orta dizsi cisimlere tekabül eder.)
—Zootekn. Dört bacaklı bir hayvanın, arka cepheden görünüşü. Ardı çok açık at, arka bacakları birbirinden çok ayrık olan at.
sıf. 1. Arkada yatan, ortaya konmamış kötü niyet, düşünce vb. için kullanılır: Ad düşünceli bir adam. Ne kadar ad niyetlisin. Hiçbir ad düşüncem yok —2. Arkada, içte, dipte yer alan şey için kullanılır: Ad bölme —3. Ad ayağı ile kulağını kaşımak, sözkonusu bir kimse ise, densiz ve dengesizce davranışlarıyla akılsızca işler yapmak. Ad eteğinde namaz kılınır, çok temiz, iyi huylu, erdemli ve namuslu kimseler için söylenir —Oftalmol. Ad oda. gözde iris ile göz merceği arasında kalan bölüm.
Kaynak: MsXLabs.org & Büyük Larousse