Arama

Zahir Nedir?

Güncelleme: 1 Şubat 2016 Gösterim: 5.564 Cevap: 3
nünü - avatarı
nünü
Ziyaretçi
4 Aralık 2007       Mesaj #1
nünü - avatarı
Ziyaretçi
zahir 1
sıfat (za:hir) Arapça ©¥hir
1 . Açık, belli.
Sponsorlu Bağlantılar
2 . isim Dış yüz, görünüş.
3 . zarf, halk ağzında Kuşkusuz, elbette, şüphesiz:
"Zahir, o anda başıma kan çıkmış, yüzüm kızarmış olacak ki..."- S. M. Alus.
4 . zarf Görünüşe göre, anlaşıldığına göre:
"Ben yanlış biliyormuşum zahir."- .

zahir 2
sıfat, eskimiş (zahi:r) Arapça ©ah³r
Yardım eden, destekleyen, arka çıkan.
X-Sözlük Konusu: ne demek anlamı tanımı.
Bachata - avatarı
Bachata
Ziyaretçi
6 Haziran 2013       Mesaj #2
Bachata - avatarı
Ziyaretçi
Zahir Nedir?
MsXLabs & Dini Kavramlar Sözlüğü
Sponsorlu Bağlantılar

Sözlükte "açık, âşikâr, dış, gâlip, bir şeye vâkıf olan" gibi anlamlara gelen zâhir, bir fıkıh terimi olarak, delâlet bakımından açık olan lafızlardan biri olup, kendisinden çıkarılan hüküm sözün asıl sevk sebebi olmamakla birlikte, haricî bir karineye ihtiyaç duymayacak şekilde bu manaya delâlet eden lafızdır. Meselâ, "Faiz yiyenler kıyamet günü ancak şeytan çarpmış gibi kabirlerinden kalkarlar. Bu onların, faizi alışveriş gibidir demelerindendir. Oysa Allah, alışverişi helâl, faizi ise haram kılmıştır." âyeti (Bakara, 2/275), faizin haram oluşunu ve faiz ile alışveriş arasında fark bulunduğunu bildirmek için gönderilmekle birlikte, lafzın zâhiri, alışverişin helâl olduğuna delâlet etmektedir. Aksine delil bulunmadıkça, lafızdan çıkan zâhir manaya göre amel etmek gerekir. Zâhir, lafzın ifade ettiği manaya ve içine aldığı teklifî hükme açık bir şekilde delâlet etmekle birlikte, tahsis, tevil ve neshi kabul eder. Bu nedenle zâhirde ihtimal bulunduğundan delâlet bakımından kesinliği, nass, müfesser ve muhkemden daha azdır. (İ.P.)
BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 1 üye beğendi.
Safi - avatarı
Safi
SMD MiSiM
6 Haziran 2015       Mesaj #3
Safi - avatarı
SMD MiSiM
ZAHİR sıf. (ar. zehab'dan zâhib). Esk.
1. Giden, gidici.
2. Bir düşünceye ya da sanıya tapılan.
3. Bir şeye zahip olmak, tapılmak, uymak: "Bu şehrin halkına yeni bir şeyi haber verdiğimize zahip değiliz" (Y. K. Beyatlı).

ZAHİR be. (ar. zuhur'dan zahir). 1. Görünüşe göre, anlaşılan: Seri böyle bir şeyi ilk kez görüyorsun zahir.
2. Kesinliğe yakın bir olasılıkla, herhalde: Bize de bir yardım eden bulunur zahir.

sıf. Esk. 1. Açık, belli, ortada: "Cerahat olmasa azada zahir olmaz kan" (Fuzuli. XVI. yy.).
2. Zahir ü pinhan, açık ve gizli: "Hasret yaşı taşumda firak adı içümde / Halüm bu durur sana didüm zahir ü pinhan" (Vasfi, XVI. yy.).

a. 1. Görünüş, görünüm.
2. Bekta- şiler için kendi inançlarının dışındaki kimse.
3. Zahirde, görünüşte.
Kaynak: Büyük Larousse
Safi - avatarı
Safi
SMD MiSiM
1 Şubat 2016       Mesaj #4
Safi - avatarı
SMD MiSiM
zahir ingilizcesi
1. clear, evident.
2. outer appearance.
3. apparently, it seems that ...: Yanýlmýþým zahir. Apparently I´m mistaken.
4. certainly, of course. ––de outwardly; to all appearances.

Benzer Konular

6 Haziran 2015 / Safi Dinler Tarihi
6 Haziran 2013 / Bachata X-Sözlük
1 Şubat 2016 / Safi X-Sözlük
6 Haziran 2015 / Safi Edebiyat ww
6 Haziran 2015 / Safi Siyaset ww