MARAZ a. (ar. maraz).
1. Hastalık.
2. Dayanılması güç durum; dert, bela: Merhametten maraz doğar.
3. Aksaklık, kusur.
—Esk. Maraz-ı asabi, sinir bozukluğu. II Maraz-ı aşk, aşk hastalığı; tutkunluk. || Maraz-ı beledi, bütün bir şehre yayılan ve uzun süren salgın hastalık. || Maraz-ı had, çok hızlı ilerleyen hastalık. || Maraz-ı indi- fai, çıban, sivilce ya da urun patlamasıyla ortaya çıkan hastalık. || Maraz-ı kalb, kalp hastalığı; üzüntü, acı. || Maraz-ı mühlik-i müstevli, hayvanların telef olmasına neden olan salgın hastalık. || Maraz-ı müstevli, salgın hastalık. || Maraz-ı müzmin, kronik hastalık. || Maraz-ı sakıt, sara. || Maraz-ı sari, bulaşıcı hastalık.
—İsi. huk. Maraz-ı mevt, kişinin ölümüne neden olan hastalık. (Hastalık kişiyi işlerini yürütemeyecek derecede hasta bırakmış ve hasta bir yıl içinde ölmüşse bu kişinin hastayken yaptığı vakıf, hibe ve bağışları vasiyet hükmünde sayılır.)
♦ sıf. Rahatsız edecek, can sıkacak kadar huysuzluk eden, titizlik gösteren kimse için kullanılır.
Kaynak: Büyük Larousse