MİNE a. (fars. mine).
1. Seramik, cam ve metal gibi maddeleri korumak, renklendirmek ya da bunlara parlaklık kazandırmak için kaplama olarak kullanılan camsı, saydam ya da saydam olmayan madde. (Eşanl. EMAY.)
2. ince ve parlak nakış.
—Dişç. Diş tacının yüzeyini örten ve koruyan doku, vücudun en sert dokusu. (Mine organik bileşiklerce nispeten zengin bir kınla kısmen ya da tamamen sınırlı prizmalardan oluşur. Kınları ile çepeçevre sarılmış olan prizmalar, bir ara madde ile birbirinden ayrılır. Organik bir kütiküia mineyi kaplar [Nasmyth zarı]. Minede pek çok mineral tuzlar [kalsiyum fosfat ve flüorür] bulunur, ancak % 3 dolayında organik madde vardır.)
—Zool. Mine, çok mineralli (% 98’e kadar), hücresiz bir çeşit çimentoyla birbirine yapışmış paralel apatit prizmalarından oluşan bir iskelet dokusudur. (Mineyi gelişmemiş dişlerin üstderi adamantoblastları salgılar. Kemiklibalıkların plakoyit pulları ya da deri dişçikleri, tümkemiklilerin ganoyit pulları, saçakyüzgeçlimsilerin ve ciğerlibalıkların kozmoyit pulları da minelidir.)
—ANSİKL.
•
Seramikte kullanılan mine. Kurşun ve kalay oksitlerin karışımından (kalsın) oluşan kalaylı mine genellikle beyazdır, ancak oksitlerle renklendirilebilir: kobalt (fon rengi mavi olan fayanslar), antimuan (fon rengi sarı olan fayanslar), vb. (SIR.)
•
Metaller üzerinde kullanılan mine. Genellikle kum, minium, potas, sudkostik ve renklendirici metal oksitlerin karışımından oluşur. Yüzeye toz ya da hamur olarak uygulanır ve bir mufla içinde eritilerek yapışması sağlanır. Elektroforez yöntemiyle doğrudan mine kaplama deneyleri de yapılmıştır.
Saçta ve dökme demirde kullanılan mine, frit ve katkı maddesinin çok ince öğütülmüş karışımıdır. Frit genellikle feldspat, kuvars, boraks, kriolit, tebeşir, güherçile, sudkostik, kalsiyum flüorür vb. karışımından oluşur. Mine, kaıay ya aa antimuan oksitle saydamsızlaştırılır ve gerektiğinde metal oksitlerle renklendirilir. Katkının % 5-10'u yağlı kildir; fritin bileşimini tamamlar ve parçalara yapışmasını sağlar. Parçalar önce temizlenir, sonra da özel bir mineyle yeniden kaplanır: pişirilir, spnra asıl minevle kaplandıktan sonra yeniden pişirilir Her pişim birkaç dakika sürer ve 800° - 900° C'ta yapılır. Birçok levha, mutfak araçları ve kaplamalar mineli saçtan yapılır.
Mine süsleme, özellikle altın, gümüş ve saf bakır üzerine uygulanır, bu bezeme biçiminde renk tonları ısı derecesi ve fırınlama süresiyle ayarlanır. Bu süsleme biçiminde dört yöntem uygulanır: bölmeli mine'de genellikle altın levha üzerine lehimlenmiş küçük yuvaların içine mine tozu konur, sonra fırınlanır (Özellikle Bizanslılar'da ve Türkler'de kullanılmıştır.) Gömme mine, metale açılan yuvaların içinin ikonla çerçeveleri). İslam sanatında mine tekniğine ilişkin bilgilere el-Biruni'nin yapıtlarında rastlanmaktadır. Bu alanda en erken İslam eserleri Fustat’ta bulunmuş, Fatımiler döneminden kalma, altından yapılmış mücevherlerdir (XI. yy.), ispanya’ da Kurtuba'da (Cördoba), Medinet üz -Zehra'da da Fustat'takilere benzer mineli mücevherler ele geçmiştir (XI.-XII. yy.'lar). Bunların dışında büyük boyutlu bir başka yapıt, artuklu emiri Rüknettin Davut için XII. yy.'da hazırlanan bir bakır tastır (innsbruck Ferdinandeum müzesi). OsmanlI döneminde de uygulanan mine tekniği özellikle XVII. yy.'ın ikinci yarısında yaygınlaşmıştır.
•
Cam üzerine uygulanan mine. Cam süslemede mineyle kaplama işlemi İsa’nın doğumundan hemen önceki yıllarda Suriye'de kullanıldı, Araplar tarafından geliştirilip zenginleştirildi. XIII. ve XIV. yy.'larda memluk sultanlarının Halep, Şam ve Rakka'ya ısmarladıkları mineli ve yaldızlı cami kandilleri dünya camcılığının en çekici örnekleri oldu. Şam ve Kahire'de saydam minenin metal oksitler yardımıyla cam üzerine renkli olarak tutturulması sağlandı. Bu teknik XVI. yy.'da İslam ülkelerinden Akdeniz çevresine yayıldı; Venedik ve Barcelona'ya, daha sonra da Bohemya, Avusturya ve Saksonya'ya ulaştı. Venedik'in dünya camcılığının merkezi olmasından sonra ürettiği ilk cam örnekleri, genellikle pembe, mavi ve yeşil zemin üzerine mineli ve yaldızlıydı. XIX. yy.’ın ikinci yarısında Araplar’ın kullandığı modellerden özellikle Suriye ve Mısır'daki camilerin kandilleri yola çıkılarak, mineyle kaplama işlemi Ph. J. Brocard, E. Gallö, E. Rousseau ve M. Marinot tarafından yeniden ele alındı. Osmanlılar’da da Beykoz işi eşyaların bezemelerinde yaldızla birlikte mine de kullanıldı.
Vitray’da cam pişirilerek tutturulan ve öbür yüzey renklendirmelerinden farklı olan (kûlrengi, sangin, sarı) renkli saydam mineler XVI. yy.'da kullanılmaya başlandı.
Kaynak: Büyük Larousse