Tasavvufun önemli terimlerinden biridir. Salikin (tarikata girmiş kimsenin) şeyhin emriyle, gerekli görmesiyle dar ve karanlık bir odada yalnız kalıp devamlı zikirle meşgul olmasıdır. Halvet sırasında salih az yer, az içer-ve az uyur. Buna ölmeyecek kadar yemek içmek demek daha doğrudur. Yine tasavvufta geçen "halvet der encümen" de topluluk içinde bile yalnız kalmak, görünüşte herkesin içindeyken, gerçekte kendi iç alemine yönelmiş olmak, demektir.
Tarikata girenlerin, tekkelerde küçük bir odaya kapanıp dünya ile ilişkilerini keserek, Tanrı'dan başka bir şey düşünmemek ve onun adlarını anmak yoluyla yaptıkları tapınma ve benlik eğitimi. Kimi tarikatlarda bu görev, tekke hizmetleri görmekle yerine getirilir. Odaya kapanan derviş ölmeyecek kadar az yer, az içer, elinden geldiğince uyumamaya çalışır. Uyku basınca yatmaz, alnını yere çakılı bir demire dayayarak uyur. Odada bir post ile Kuran'dan başka bir şey bulunmaz. Post üzerinde oturan derviş, bir zorunluluk olmadıkça dışarı çıkmaz, yemeği ve suyu odasına getirilir. Çile süresi genellikle kırk gündür. Bu süre kimi tarikatlarda değişir. Bir adı da erbain çıkarmak olan çileye kimi tarikatlar halvet derler.