VEKÂLET, -ti a.
1. Bir kimsenin, kendisini temsil etmesi ya da işlerini gördürmesi için başkasına verdiği yetki.
2. Bir işin idaresi ya da bir hizmetin görülmesi için iş sahibiyle vekil arasında yapılan sözleşme. (Bk. ansikl. böl.)
3. Esk. Bakanlık: Hariciye vekâleti.
4. (Birine) vekâlet etmek, bir kimsenin yerini tutmak, onun adına hareket etmek. || (Bir kimseye) vekâlet vermek, bir kimseye, kendi adına davranma yetkisi vermek.
—Huk. Vekâlet emrine atma BAKANLIK EMRlNEALMA.il Vekâlet ücreti, vekâlet sözleşmesi uyarınca vekile ödenen para. (Avukatların vekâlet ücretleri sözleşme ya da tarifelerle belirlenir)
—isi. huk. Vekâletı amme, genel vekâlet. || Vekâleti fiddem, katilden doğan bir davada, davacı ya da davalının hukukunu savunmak üzere bir kişiye verilen vekâlet.
|| Vekâleti hassa, belli bir konuyla sınırlandırılmış vekâlet. (Örneğin bir malın satışı için verilen vekâlet gibi.) || Vekâleti muallaka, şarta bağlı olarak verilen vekâlet. || Vekâleti mukayyede, bir şart ya da bir zamanla sınırlı olan vekâlet. || Vekâleti mutlaka, yetkilerin sınırlanmadığı vekâlet. (Vekâleti mürsele de denir.) || Vekâleti muzala, belirli bir tarihten sonra yürürlüğe girmesi öngörülen vekâlet.
—Kur. tar. Vekâleti hümayun, OsmanlIlar' da şehzade annesi sıfatıyla padişah kadınlarının padişahın saltanatına katılmaları. || Vekâleti mutlaka, OsmanlIlarda sadrazamlık, başvekillik. (Vekâleti uzma da denirdi.) || Ders vekâleti, OsmanlIlarda şeyhülislam dairesinde öğretim işleriyle uğraşan bölüme verilen ad.
—ANSİKL. Huk. Vekâlet bir sözleşmedir. Bu sözleşmeyle, başkasına ait bir iş ya da hizmetin yerine getirilmesi üstlenilir, iş ya da hizmeti yerine getirmeyi üstlenen kişiye vekil, iş sahibine de müvekkil denir Vekil üstlendiği işi ya da hizmeti müvekkilinin çıkarlarına uygun olarak yerine getirmek durumundadır. Vekâlet sözleşmesi için belirli bir biçim zorunluğu yoktur. Ancak, vekilin yapacağı hukuksal işlem belirli bir biçime bağlı ise bu işe ait vekâletnamenin de aynı biçimde yapılması gerektiği kimi hukukçularca ileri sürülmüştür, iş sahibi tüm işleri için olabileceği gibi belirli bir iş için de birine vekâlet verebilir. Birinci durumda genel vekâletten, ikinci durumda da özel vekâletten söz edilir. Kimi işlerin başkası adına yapılabilmesi için vekâletnamede özellikle belirtilmesi gerekir. Örneğin vekil, özel olarak yetkili kılınmamışsa müvekkili adına taşınmaz alıp satamaz, sulh sözleşmesi yapamaz.
Vekil, müvekkilinin talimatına uymak zorundadır. Yaptığı işin hesabını vermek ve vekillik nedeniyle, her ne ad altında olursa olsun, almış olduğu şeyi müvekkiline vermekle yükümlüdür. Buna karşılık, müvekkil de sözleşme ya da teamül hükümlerine göre vekilin hak ettiği ücreti ödemek durumundadır. Kuramsal olarak ücret vekâlet sözleşmesinin zorunlu bir öğesi değildir. Karşılıksız olarak da vekâlet sözleşmesi yapılabilir. Ancak, uygulamada vekâletin çoğu kez ücret karşılığında olduğu görülür. Ayrıca, avukatlarla yapılacak vekâlet sözleşmesinin belirli bir ücret kar şılığında olması Avukatlık kanunu'nun öngördüğü bir zorunluluktur (md. 163).
Vekâlet sözleşmesi şu durumlarda sona erer:
1. sözleşme belli bir süre ya da belli bir işin yapılması için verilmişse, işin yapılması ve sürenin geçmesiyle kendiliğinden;
2. vekilin istifa etmesi ya da azledilmesiyle;
3. taraflardan birinin ölümü, iflası ya da ehliyetini kaybetmişse vekâlet sözleşmesi sona ermiş olur. Ancak taraflar bunun aksini kararlaştırabilirler. itibar emri, itibar mektubu ve tellallık bir tür vekâlet sözleşmesidir.
Kaynak: Büyük Larousse