KAPSÜL a. (fr. capsule). Bira ve gazoz şişelerini kapamak için kullanılan teneke ya da alüminyumdan yapılan kapak. Kenarları oluklu ve içi genellikle plastik kaplıdır. Böylece şişenin ağzına, sıvıyı sızdırmayacak şekilde iyice oturur.
—Anat. Organizmadaki lifsel ya da esnek oluşum. (Bir organın zarsı kılıfı [karaciğeri saran Glisson kapsülü, böbrek kapsülü, gözmerceği kapsülü vb.], bir eklemin kılıfı [eklem kapsülü] ya da eklem yüzlerinin çevresini saran lifsel kılıf olabilir.) || Kapsül hücresi, AMFİSİT'in eşanlamlısı. || Kapsül kirişi, eklem kapsüllerini güçlendiren lifsel kalınlaşma. || Böbreküstü kapsülleri, böbreküstü bezleri. || Dış kapsül, içten merceksi çekirdeği dıştaki klaustrumdan ayıran akmadde şeridi. || iç kapsül, beyin kabuğunu omuriliğe bağlayan ve inen ve çıkan liflerden oluşan akmadde kesimi. (Üç bölgeye ayrılır: önkol, dışta merceksi çekirdek ile içte kuyrukla çekirdek arasında bulunur; diz, pallidum hizasında yer alır; arka kol, dışta merceksi çekirdek ile içte talamus arasındadır, içinden kortikospinal ya da piramidal demetler geçer.) || İç kapsül sendromu, ya da 'kapsül sendromu, iç kapsülde bir damar lezyonundan ya da bir urdan ileri gelen sendrom. (Bozukluk tek taraflı ise, karşı tarafta tam, nispi ve devimsel bir yarıfelç ortaya çıkar, iki taraflı lezyonlar, yalancı soğanilik sendro- muna neden olabilir.)
—Bakteriyol. Bazı bakterilerde (örneğin pnömokok, klebsiella, vb.) bulunan poli- ozitli kılıf. (Fiziksel-kimyasal etkenlere ve fagositoza karşı bakteri hücresine belli bir direnç sağlar. Böylece bakterilerin hastalık yapma yeteneğinde rol oynar.)
—Bot. Haşhaş meyvesi gibi, birbirine kaynamış çok sayıda meyveyapraktan oluşan ve kendiliğinden çatlayan kuru meyve. || Bryophyta grubunda sporkesesinde, sporların oluştuğu alt kısım. (Kapsül genellikle bir yastığın üzerinde bulunur. Ya bir kapakçıkla [stegokarp yosunlar] ya da çeperin yırtılmasıyla [kleistokarp yosunlar] açılır.) || Kapsül tipi meyve, birkaç parça ya da delikler halinde kendiliğinden açılan kuru meyve || Kapaklı kapsül, bir kapakla enlemesine açılabilen kapsül meyve. (Örneğin kırmızı farekulağının meyvesi.)
—Cerr. Kapsül çıkarma, böbreğin üzerindeki kapsülü çıkarma ameliyatı. (Bazı süreğen nefritlerde uygulanır.)
—Eczc. içine toz, macun ya da sıvı halde ilaç koymaya yarayan yumurta, küre (glo- bül ya da inci) ve silindir biçiminde, içi boş kılıf. (Gliserinli jelatinden yapılan kapsül mide özsuyuna dayanabilmesi ve bağırsakta çözünmesi ya da etken maddenin serbest hale geçme hızının azaltılması için özel bir maddeyle kaplanabilir. Kapsüller sert, yumuşak ya da esnek olabilir. Ağız ağıza birbirine geçen iki parçadan oluşan kapsüllere jelül adı verilir.)
—Esk. sil. Kapsül memesi, kapsüllü tüfek ve tabancada namluya bir kanalla bağlanan ve içi boş olan, ateşleme sırasında tepesine kapsül geçirilen küçük silindir.
—Fişekç. Bir patlayıcı karışımı içeren küçük madeni kap.
—içit san. Kapsül geçirme makinesi, şişeleri kapsül kapakla kapamaya yarayan otomatik ya da yarı otomatik makine.
—Kim. Metal, plastik ya da ateşe dayanıklı maddelerden genellikle yarıküre biçiminde yapılmış küçük kap; kimi maddeleri tartmaya, eritmeye ya da yakmaya, kimi sıvıları ise buharlaştırmaya yarar.
—Mad. oc. Kapsüllü dinamit, bir lağımdeliğine doldurulan dinamitlerden fünyeli olanı.
—Nörol. Kapsül-talamus sendromu, iç kapsül ve talamus ile ilgili bir lezyonun neden olduğu sendrom. Ayırıcı özelliği, duyumsal belirtilerin hâkim olduğu bir talamus sendromuyla birlikte görülen yarıfelçtir.
—Sil. Fünyesi olan ve bir fişeğin barut hakkını ateşlemeye yarayan bakır tüp. (Bk. ansikl. böl.) || Merminin kovan tabanının ortasında bulunan ve içine tapanın ve fünyenin yerleştirildiği vidalı çelik tüp.
—Telekom. Mikrofon kapsülü, telefon ahizesine takılan sökülebilir mikrofon.
—Uz. havc. Yeniden kullanılabilir küçük uzay taşıtı ya da önemli bir aracın yeniden kullanılabilir sızdırmaz bölümü.
—ANSİKL. Sil. Çakmaklı tüfeklerde, sevk barutunun ateşlenmesini kolaylaştırmak için ateşleme yuvasına bir miktar doldurma barutu eklenirdi ve kapsül görevi yapan bu baruta yemleme barutu denirdi. Çakmaklı tüfeklerin yerini horozlu tüfeklerin almasıyla, barut hakkını ateşlemek için kapsül fişeğe monte edildi. Bu kapsül, tüfeğin namlusunun arka tarafına yerleştirilen kapsül memesini örtecek biçimde (bir şapka gibi) bakır bir tüp içinde yer alır. Kıçtan dolmalı ateşli silahlarda ise kapsül, fişek kovan tabanının ortasındaki kapsül yuvasına takılır. Günümüzdeki kapsüllerin bileşimi ateşlenmeye çok elverişlidir.
Kaynak: Büyük Larousse