TORBA a.
1. Türlü maddelerden yapılabilen, değişik boyda ve üstten açılan küçük çuval: Torbanın dibi delindi. Naylon torba; ne işe yaradığını gösteren bir tamlayanla kullanılabilir: Çamaşır torbası Çöp torbası.
2. Bu torbanın içeriği: Buranın beton!anması için üç torba yeter
3. Torba kadro, yetkililerin gerektiği durumlarda kullanması için saklı tutulan kadroların tümü. || Torbada keklik — ÇANTA'DA KEKLİK. || (Bir şeyi) torbaya koymak, elde etmek, sağlamak (tkz.).
—Ambal. Besin maddelerinin, ticari ürünlerin ambalajlandığı kâğıt, plastik, dokuma torba. || Esnek bir maddeden (kâğıt, jüt, pamuk, plastik zarlar, örülmüş plastik ipler, çeşitli karma malzeme vb.) yapılmış, hazır ambalajlama aracı. || Plastik torba presi, bir rezistansın ısısıyla, bir çift plastik yaprağı kaynaklayarak kapalı plastik ambalajlar yapmaya yarayan elektrikli aygıt.
—Anat. Erbezi torbası, apışarasının ön tarafında, kamışın altında bulunan ve erbezlerini içeren kese. (Bk. ansikl. böl.) || Torba bağı, erbezini torba derisinin iç yüzüne bağlayan lifsi yapı. || Torba derisi, tor- Sanci’deki (Hindistan) banın kendisi ve dış yüzü. stupa fin kuzey toranası.
—Ask. Kum torbası, sahra istihkâmını kaplamak ya da geçici tahkimat yapmak için kullanılan içi kum dolu torba. || Malzeme torbası, bir birlikte yiyecek maddelerini ya da bazı gereçleri taşımak için kullanılan bez torba. (Askerlerin şahsi torbalarına sırt çantası denir.)
—Balıkç. Trol ağında küçük kurnaya verilen ad.
—Ciltç. Kitap kapları taşlanırken, deriden önce, kapağa iki taraflı yapıştırılan kâğıt.(Körüklü kitaplarda körük buna yapıştırılırcfı.)
—Çiçekç. Plastik torba, başka yere dikilmek istenen bir fidenin köklerini ve onunla birlikte çıkarılan toprağı taşımak için kullanılan plastik kese.
—Denize. Yeni açılan bir yelkene rüzgâr dolmasıyla oluşan şişkinlik. || Loça torbası, güverte loçalarını tıkamada kullanılan, içi kıtık dolu branda bezinden torba.
—Eğl. ve Spor. Kampçı torbası, kamp kurarken yatma takımlarının üzerine konan su geçirmez ve yalıtkan örtü.
—Esk. spor. Çuval ya da abadan yapılan ve içine ok konulan mahfaza.
—E(ı eşy. Toz torbası, bir emici elektrik süpürgesinin gövdesinin içinde ya da dışında bulunan ve emilen tozların toplandığı sağlam bez ya da kâğıt torba.
—Kur. tar. Torba oğlanları, Osmanlılar'da Acemi ocağı'na yazılarak inşaat, taşımacılık ve denizcilikle ilgili işlerde çalıştırılanlara verilen ad.
—Mutf. Torba yoğurdu — YOĞURT.
—Spor Kum torbası, boksörlerin çalışmak için vurdukları içi kum dolu, tavana asılı torba.
—Su ür. Delikli torba, doğada kendi ortamında yetiştirme tekniğinde, içine istiridye konan ve suyun girip çıkması için üzerinde sayısız delik bulunan plastik torba.
♦ sıf.
1. Torba biçiminde olan.
2. Say. sıf. + torba, bir torbanın alacağı miktarı belirtir: Üç torba çimento.
—Balıkç. Torba ağ. uçlarından biri bir çeşit cep biçiminde kapalı olan, 10 İla 12 m uzunluğunda ağ.
—Giy. Torba elbise, yakadan başlayıp dümdüz aşağı inen bol ve kesintisiz elbise
—Marokene Torba çanta, fermuarlı, bir ya da iki saplı, şişkin biçimli ve genellikle bir katlama sonucu elde edilen bayan çantası.
—ANSİKL Anat. Erbezi torbası bir orta çizgiyle iki parçaya bölünmüş olan uzunca sarkık bir kese biçimindedir.
Üst üste birçok tabakadan oluşur:
1. deri (en dışta);
2. dartos, ince kırmızı bir kılıftır, derinin iç yüzünü kaplar; iki parçanınki orta çizgide birbiriyle birleşerek ara bölmeyi oluşturur;
3. spermatik fasya, damar ve sinirleri taşır;
4. kas tabakası, sperma kordonun etrafından erbezlerine uzanan liflerden oluşur;
5. spermatik iç fasya;
6. seröz kılıf, torbaların peritondan gelen tabakasıdır.
Kaynak: Büyük Larousse
Torba Nedir?
