SENATO a. (laf. senatus; senex, yaşlı’ dan).
1. Antikçağ’da, çeşitli siyasal meclislere Roma'da, Kartaca’da, Bizans'ta verilen ad. (Bk. ansikl. böl. Esk. Rom.)
2. Parlamenter rejimlerde ikinci meclis ya da yüksek meclis
3. Senatörlerin toplandığı yer.
—Anayas. huk. ve Siyas, bil. Cumhuriyet Senatosu, Türkiye'de, 1961 Anayasası'nın benimsediği sistemde, yasama meclisinin ikinci kanadı. (Yasama organı Millet Meclisi ve Cumhuriyet Senatosu'ndan oluşuyordu. C. Senatosu genel oyla seçilen yüz elli üyeyle Cumhurbaşkanınca seçilen on beş üyeden kuruluydu. Milli birlik komite- si’nin eski üyeleri de C. Senatosu'nun doğal üyesiydiler.)
—Eğit. Üniversitelerde rektörün başkanlığında, rektör yardımcıları, dekanlar ve her fakülteden kurullannca üç yıl için seçilecek birer öğretim üyesi ile rektörlüğe bağlı enstitü ve yüksekokul müdürlerinden oluşan kurul. (Senato, üniversitenin akademik organıdır Başlıca görevleri, üniversitenin bütünüyle ilgili yasa ve yönetmelik taslaklannı hazırlamak, üniversitenin yıllık eğitim-öğreiim programını ve takvimini inceleyerek karara bağlamak, bir sınava bağlı olmayan fahri akademik unvanlar vermek ve üniversite yönetim kuruluna üye seçmektir.)
—Rom. tar. Senato prensi (lat. princeps senatus), Roma’da senatörler listesinin başında yer alan kimse.
—Tar. Bazı hansa kentlerini içine alan ortak yönetim (örneğin Hamburg senatosu). || Bazı ülkelerde eskiden son kararı veren mahlemeyi oluşturan meclis (örneğin Nice senatosu). || Eski Venedik Cumhuriye- ti’nde en önemli yönetim organı. (XIII. yy.’da kuruldu, XV. yy. sonunda Büyük konsey’in girişimiyle toplanan ve 1-3 yıl arasında görev yapan yaklaşık 300 üyeyi kapsayacak kadar genişledi. Özellikle dış politikayı yönetti. Donanmanın donatımı, ordulann toplanması bu organa bağlıydı; aynı zamanda ekonomik yaşamı, mâliyeyi ve idareyi denetliyordu.) || Eski rejim Rusya’sında idari ve adli organ (1711 -1917). [1711’de Büyük Petro tarafından yüksek adalet ve sivil, askeri ve mali idare organı olarak kurulan Senato, bakanlıkların ihdas edilmesi üzerine bazı yetkilerini yitirdi (1802) ve böylece yüksek mahkeme ve idari denetim organı rolü oynadı. Senatörler, imparator tarafından hiyerarşinin (çin) ilk üç kademesinde yer alan sivil ya da askerler arasından seçilirdi.]
—ANSİKL. Esk. Rom. Başlangıçta Senato aile reislerini, yani Roma’nın ilk zamanlarında pafer’leri bir araya getiren yürütme organıydı. Senatörler dinsel bakımdan icraatlarına tam bir etki kazandıran auc- toritas'a sahiptiler. Cumhuriyet döneminde yaklaşık 300 üyeden oluşan Senato Roma yaşamının tüm önemli olaylarına müdahale etti. Beş yılda bir censorlar tarafından seçilen üyelerden oluştu. Censoriar, resmi liste (albüm) üstünde ekleme ya da çıkarma yapabiliyor ve yeni üyeleri eski magistratuslar arasından seçiyorlardı. Senatörler, princeps senatus'un manevi otoritesi altında yerine getirdikleri görevlere göre hiyerarşik olarak dağılırlardı. Senatus consuitumtar'la getirdikleri ilkeler, gerçek yasalar olarak kabul edilirdi. Roma'ya yeni kültlerin gelmesini gözler ve bunları elemeden geçirirlerdi. Sitenin hazine muhafızlığı görevini de (aerarium Saturni) yerine getirirlerdi. Askeri seferler için gerekli kredileri dağıtırlardı. Sürekli ve toplanması kolay bir organ olduğu için Senato önemli bir role sahipti. Ülkeyi yönetir ve Roma politikasının sürekliliğini sağlardı, ikinci Kartaca savaşı Senato'yu, Annibal'a karşı direnişin merkezi haline getirdi; bu gelişmeden sonra senatörler büyük bir saygınlık kazanarak Cumhuriyet yönetimini bütünüyle ellerine aldılar. Magistratus- larla promagistratusların gücünü sınırladılar; tribunatus plebisi, eyalet valilerini ve mahkemeleri denetimleri altına aldılar. Siyasal bunalıma, iç savaşa. Cumhuriyet sonunda bazı tasfiyelere rağmen Senato, tüm saygınlığını ve etkisinin büyük bölümünü korudu.
imparatorluk döneminde Senato'ya yalnızca en azından 1 milyon sestertius'u olan ve imparator tarafından seçilen eski magistratuslar girebiliyordu. Senato, bütünüyle imparatorun denetimine girdi ve iktidarı paylaşıyor görünerek (Senato’ya bağlı eyaletler [provincia senatona], bronz para basımı) ancak dignitas’ını kurtarmaya çalıştı. Auctoritas'ı, Senato’ya, bunalım durumunda oynadığı önemli rolü sürdürme olanağını verdi (örneğin, Domitianus’ un tahta çıkması için Nerva’yı princeps senatus seçti). Etkisi, muhaliflerini (Neron, Domitianus, Commodius vb.) kötü imparatorlar olarak kabul ettirebilecek kadar büyüktü. Senato, Roma imparatorluğu sona erene kadar varlığını korudu ve rolü (Doğu Roma İmparatorluğu'nun kurulmasından itibaren) en eski geleneklerin koruyucusu olan bir Roma belediye konseyinin rolüne indirgendi.
Kaynak: Büyük Larousse