Arama

Fıstık Yetiştiriciliği

Güncelleme: 22 Nisan 2016 Gösterim: 34.730 Cevap: 8
BYAYD SPEOPLE - avatarı
BYAYD SPEOPLE
Ziyaretçi
5 Mayıs 2008       Mesaj #1
BYAYD SPEOPLE - avatarı
Ziyaretçi
Antepfıstığı ağacı konusunda biraz bilgi:
Ad:  fistik3.jpg
Gösterim: 4301
Boyut:  24.0 KB

1- Ülkemiz öncelikle antepfıstığı gen merkezlerinden birisi ve dünya çapında çok önemli bir konuma sahip..

Sponsorlu Bağlantılar
2- Antepfıstığı ağaç olarak dioik bir bitki..yani erkek çiçekle dişi çiçekler farklı ağaçlar üzerinde bulunuyor..üretimi engelleyen en önemli sorunlardan birisisidir tozlanma problemi..çünkü tozlanmamış=döllenmemiş meyveler boş (=fıs) kalmakta ve bu da verime çok olumsuz etki etmektedir..

3- Gençlik kısırlığı (=verim alınıncaya kadar geçen süre) çok uzun süre devam eden bir bitkidir antepfıstığı..kurak şartlarda bu süre 10-12 yıl sürebilmektedir.(ancak iyi bakım koşullarında (su+gübre+iyi bakım) 5- 6 yılda verim alınmaya başlanabilmektedir) -dolayısıyla antepfıstığı üretimini baz alan bir çiftçi bu süreyi tolere edebilmelidir. Yöresel ifadeyle "antepfıstığı torun için dikilir"

4- Çok yaygın olarak antepfıstığının kurak,susuz ve diğer bitkilerin gelişemeyeceği yerde gelişebildiği bilinmektedir. Kötü şartlarda gerçekten ekonomik olarak verim sağlayabilse de; antepfıstığı sulama, gübreleme vs. gibi ihtiyaçları da vardır ve bu koşullar sağlandığında verim dikkate değer şekilde artmaktadır. Antepfıstığı Araştırma Enstitüsünde yapılan bir çalışmada, sulanarak verimin 3 kata kadar arttığı tespit edilmiştir. İran ve Amerika üretimi sulu koşullarda gerçekleştiriyorlar ve haliyle verim bizden yüksek..

5- Yukarıdan da anlaşılacağı üzere antepfıstığının verime geç yatması ve erkek-dişi ağaçların farklı olması ve yabancı döllenme sorunu, onunla ilgili ıslah programlarının yavaş ilerlemesine neden olmaktadır. Hatta bununla ilgili yapılan çalışmalar 20-30 yılı gerektirebilmektedir. Enstitü bünyesinde bununla ilgili seleksiyon ve ıslah çalışmaları çok uzun yıllar öncesinden başlatılmıştır ve halen devam etmektedir. Ümit var görülen tipler elde edilmiştir.
Ad:  fistik.jpg
Gösterim: 4613
Boyut:  36.7 KB
6- Dış pazarda ürünümüzün rekabet şansı bana göre her zaman yüksektir. İran ürünlerinde görülen aflatoksin olayı pazarı değiştirse de, kendi ürünümüzün aroması bence çoğu yerde tercih unsuru.Elbette albeni yönünden bazı sorunlar olsa da, en büyük problem ülkemizdeki çeşitlerin çıtlak aralığının düşük olmasıdır. Ama tad olarak gerçekten yurtdışı pazarında bir alternatif! (kişisel görüş)..

7- Aflatoksin üzerine yapılan çalışmalar var ve bunlar çok çelişki içeriyor.. Kimi araştırıcı var olduğunu, kimisi ise yok olduğunu söylüyor. İşin kontrolü İl Kontrol Laboratuar Müdürlüğünde olduğu için onlara göre bu miktar tolere edilebilir düzeyde..

8- Antepfıstığında aflatoksin bulaşıklığı işleme aşamalarında ortaya çıkmaktadır.Maalesef işleme teknolojisi ülkemizde ve bölgemizde gelişmemiştir.

9- İşleme konusunda bölgede yürütülen değişik projeler bulunmaktadır. Bununla ilgili işletmelere HACCP konusunda eğitimler verilmekte ve teknoloji geliştirilmeye çalışılmaktadır.




Son düzenleyen Safi; 22 Nisan 2016 19:48
The Unique - avatarı
The Unique
Kayıtlı Üye
11 Ağustos 2009       Mesaj #2
The Unique - avatarı
Kayıtlı Üye
Antep fıstığı

Sponsorlu Bağlantılar
Antep fıstığı
Ad:  260px-Pistacia_vera_Kerman.jpg
Gösterim: 2455
Boyut:  18.4 KB
Bilimsel sınıflandırma
Alem: Plantae (Bitkiler)
Bölüm: Magnoliophyta
(Kapalı tohumlular)
Sınıf: Magnoliopsida
(İki çnekliler)
Takım: Sapindales
Familya: Anacardiaceae
(Sakız ağacıgiller)
Cins: Pistacia
Tür: P. vera
Binominal adı Pistacia vera

L. Diğer adları Şam fıstığı Antep fıstığı (Pistacia vera), sakız ağacıgiller (Anacardiaceae) familyasından yenebilen kabuklu bir meyve ve bunun ağacına verilen ad. Bu ağaç adını en çok yetiştiği kentlerden olan Gaziantep'ten alır. Antep fıstığı ağacından yetişir, yağlı, ince kabukludur. Tatlıcılıkta ve eczacılıkta öksürük şurubu yapımında kullanılır. Lezzetli tohumları sevilerek tüketilir.
Ad:  fistik1.jpg
Gösterim: 2429
Boyut:  6.0 KB
Tuzlanmış ve kavrulmuş kabuklu bir Antep fıstığı.

Antep fıstığının anavatanı Türkiye, İran ve Türkmenistan'dır. Dünya'da Antep fıstığının en çok yetiştiği ülkeler, sırasıyla İran, ABD ve Türkiye'dir.
Antep fıstığının 4 çeşidi vardır. Bunlardan "İran fıstığı" denilen tür, en çok yetiştirilenidir. İran fıstığının meyveleri diğer hepsinden dah iri ancak daha tatsızdır. Bu cinslerden en lezzetlisi ise Gaziantep ve Şanlıurfa'yı kapsayan bölgede yetişenidir.
Son düzenleyen Safi; 22 Nisan 2016 19:26
Bir bildiğim varsa hiç bir şey bilmediğimdir. (:
KnocKout - avatarı
KnocKout
Ziyaretçi
17 Ağustos 2009       Mesaj #3
KnocKout - avatarı
Ziyaretçi
Yer fıstığı
Ad:  yer3.jpg
Gösterim: 6363
Boyut:  26.3 KB


Yer fıstığı (Arachis hypogaea), baklagiller (Fabaceae) familyasından tohumlarında %45-60 oranında yağ, %20-30 oranında protein, %18 oranında karbonhidrat, vitaminler ve madensel maddeler içeren, özellikle yağ sanayi ve çerez yapımı başta olmak üzere, sapı kuru ot ve kabuğu da çeşitli şekillerde değerlendirilen değerli bir bitkidir.
Üretimi ve özellikleri

Yer fıstığının gen merkezinin Güney Amerika olduğu, buradan Avrupa ve Asya'ya yayıldığı tropikal, tropik altı ve sıcak iklim koşullarında yetiştiği bilinmektedir.
Yer fıstığının Türkiye'ye ne zaman ve nasıl girdiği kesin olarak bilinmemekle, ilk olarak Trakya ve oradan Ege, Akdeniz ve Güneydoğu Anadolu bölgelerine yayıldığı sanılmaktadır.Son yıllarda Osmaniye ve çevre ilçeleri ile K.Maraş'ın bazı ilçeleri de önemli geçim kaynakları arasıda yer almaktadır Yer fıstıgı borsası Osmaniyede oluşmaktadır.
Yer fıstığı baklagil bitkisi olmasından dolayı, havanın serbest azotunu toprağa bağlayarak kendinden sonra gelen bitkiye azot ve organik madde depolayan önemli bir bitkidir.
Ülkemizde yer fıstığı son yıllarda yaklaşık 34.000 ha alana ekilmekte ve 80.000 ton ürün kaldırılmaktadır. Ortalama 235 kg/da ürün alınmaktadır.
Yer fıstığının 32 türü tespit edilmiştir; bunların bir kısmı tek yıllık, bir kısmı ise çok yıllıktır.

İklim ve ekimi
Gelişme süresi düz ve çatallanan çeşitler için 90-115 gün, zıt çatallanan çeşitler için ise 120-140 gündür. En uygun gelişme için istenen ortalama sıcaklık 22-28°C derecedir. Çimlenme 20°C altında gecikir. Çimlenebilmesi için en az 12-13°C'de olması gerekir. Sıcaklık 25°C'ye yaklaştıkça çimlenme 7-8 günde tamamlanır.
Yer fıstığının goniforlarının toprağa kolayca girmesi için toprağın devamlı rutubetli olması gerekir. Yetişme periyoduna dağılmış 500-600 mm yağış bitkinin yetişmesi için yeterli gelmektedir.
Yer fıstığı için en uygun toprak iyi drene olmuş, gevşek yapılı, kumlu-tınlı, kalsiyumca zengin, organik maddesi orta derece olan ve taban suyu fazla yüksek olmayan topraklardır. Bunun dışındaki koşullarda verim düşer.
Ekim alanı iyi hazırlanmalı, ekimden önce 3-4 senede bir olmak üzere 90 cm derine taban patlatması yapılarak kök gelişmesini engelleyen sert tabaka kırılmalıdır. Toprak yapısına ve çeşidine göre 75-90 cm sıra aralığında, 5-9 cm derine, 15-20 cm sıra üzerinde olacak şekilde ekilir. 10 Nisan - 20 Mayıs tarihlerinde birinci ürün olarak ekilir. İkinci ürün olarak ise buğday hasadından hemen sonra yapılır.
Ad:  yer4.JPG
Gösterim: 2868
Boyut:  30.9 KB

Gübreleme
Yer fıstığı diğer besin maddelerine kıyasla topraktan fazla miktarda azot, potasyum ve kalsiyum kaldırır.
Yer fıstığı yaklaşık 25 kg/da saf azotu toprağa bağlar. Bunun yaklaşık %60-70ini bitki kullanılır. Zengin bir toprak bırakır. Ekim esnasında toprağa 5–7 kg/da saf azot, 4–5 kg/da fosfor, 4–5 kg/da potasyum verilir. İhtiyaç durumunda bunlar artırılır.
Sağlıklı kabuk oluşumu, boş olmaması ve iç dolgunluğu için yumruların büyüdüğü üst topraktan, bitkinin 30–60 kg/da kalsiyum kullanılması gerekir. Eksik ise verilmesi gerekir. Gelişme süresi düz ve çatallanan çeşitler için 90-115 gün, zıt çatallanan çeşitler için ise 120-140 gündür. En uygun gelişme için istenen ortalama sıcaklık 22-28°C derecedir. Çimlenme 20°C altında gecikir. Çimlenebilmesi için en az 12-13°C'de olması gerekir. Sıcaklık 25°C'ye yaklaştıkça çimlenme 7-8 günde tamamlanır.
Yer fıstığının goniforlarının toprağa kolayca girmesi için toprağın devamlı rutubetli olması gerekir. Yetişme periyoduna dağılmış 500-600 mm yağış bitkinin yetişmesi için yeterli gelmektedir.
Yer fıstığı için en uygun toprak iyi drene olmuş, gevşek yapılı, kumlu-tınlı, kalsiyumca zengin, organik maddesi orta derece olan ve taban suyu fazla yüksek olmayan topraklardır. Bunun dışındaki koşullarda verim düşer.
Ekim alanı iyi hazırlanmalı, ekimden önce 3-4 senede bir olmak üzere 90 cm derine taban patlatması yapılarak kök gelişmesini engelleyen sert tabaka kırılmalıdır. Toprak yapısına ve çeşidine göre 75-90 cm sıra aralığında, 5-9 cm derine, 15-20 cm sıra üzerinde olacak şekilde ekilir. 10 Nisan - 20 Mayıs tarihlerinde birinci ürün olarak ekilir. İkinci ürün olarak ise buğday hasadından hemen sonra yapılır.

Sulama
Sulama, üstün verim için önemli bir üretim faktörüdür. Aynı zamanda toprağın çoraklaşmaması ve korunması açısının da bilgi gerektiren bir uygulamadır. Sulama zamanının ve bir sulamada verilmesi gereken su miktarının bilinmesi için bitki gelişme ve kritik dönemlerinin iyi bilinmesi gerekir.

Gelişme dönemleri
Başlangıç dönemi (10-20 gün), vejetatif gelişme dönemi (25-35 gün), çiçeklenme dönemi (30-40 gün), ürün oluşum dönemi (30-35 gün) ve olgunluk (hasat) dönemi (10-20 gün) şeklinde bölümlendirilir.

Kritik sulama dönemleri
Çiçeklenme dönemleri, su kısıntısına karşı en duyarlı dönemdir. Bunun ürün oluşum dönemi izler. Genel olarak, vejetatif dönemdeki su kısıntısı çiçeklenmenin ve hasadın gecikmesine, ürün miktarının düşmesine neden olur. Çiçeklenme dönemindeki su kısıntısı çiçek dökülmesine ve tozlaşmanın zayıf olmasına neden olur. Ürün oluşum dönemindeki su kısıntısı kabuk içinin dolmasını zayıflatır veya engeller. Ürün oluşumunun erken dönemlerinde, yani yumru teşekkülü esnasında genellikle bitki su eksikliğine karşı duyarlıdır. Olgunluk döneminde su tüketimi azalır. bahce.biz

Sulama uygulamaları
Yer fıstığının mevsimlik su tüketimi 500-700 mm arasındadır. Yağmur ile karşılanamayan kısım sulama ile verilir. Bir takım pratik deneyimlere göre, ilk sulama genellikle çiçeklenme başladıktan sonra yapılmalıdır. Erken sulama kök sisteminin zayıf ve gövdenin irileşmesine neden olur ve susuzluk belirtisi çabuk görülür. Çiçeklenme ve meyve bağlama döneminde su tüketimi maksimuma ulaşır. Bu dönem suya karşı duyarlı bir dönemdir. Yer fıstığı tarımında su yetmezliği varsa çiçeklenme ve ürün oluşum dönemlerinde su kısıntısı yapılmaması gerekir.
Sulama aralıkları toprak bünyesine göre değişir. Tınlı toprakta 6-14 gün, killi topraklarda 21 güne kadar çıkar. Sulama aralığının çiçeklenme döneminde kısa tutulması, toprağın kullanılabilir nem düzeyinin %40'tan aşağı inmemesi gerekir. Bitki sulama ile desteklendiği zaman en uygun zaman çiçeklenme zamanıdır. Yerfıstığı için en iyi sulama sistemi yağmurlama sulamadır.
Yer fıstığı üretiminde çapalama, ilaçlama gibi diğer üretim faktörleri de önemlidir. Hasat, ayrı önemi olan bir konudur. Bunlarında usulüne göre zamanında yapılması emeğin karşılığının alınması için önemlidir.

Gıda endüstrisindeki önemi
Yer fıstığı daha çok çerez olarak tüketilmektedir. Bu amaçla yerfıstığı tohumları ya dış kabuk kırılmadan ya da kabuk kırılıp tohumlar ayrıldıktan sonra kavrulup çiğ fıstık tadı giderilmiş ve aynı zamanda dayanıklılığı arttırılmış olarak tüketime sunulur.
Yer fıstığı tohumunda yağ oranının çok yüksek olması yer fıstığının birçok yağlı tohumlar arasında bitkisel yağ üretimi bakımından önemli bir yer almasını sağlar. Yer fıstığı yağının tadı güzel olup, rengi açık, görünüşü berrak ve yüksek sıcaklık derecelerine karşı oldukça dayanıklıdır. İçinde doğal halde bulunan antioksidan maddelerden dolayı kızartıldıktan sonra bir süre saklanacak olan gıda maddeleri için özellikle tercih edilir. Yer fıstığı yağı yüksek oranda oleik asit içermesi nedeniyle gerek fiziksel özellikleri ve gerekse besin değeri bakımından çeşitli bitkisel yağlar içinde zeytinyağına en yakın bitkisel yağ olarak tanımlanır.
Yer fıstığı tohumundan yağ elde edildikten sonra arta kalan küspe üstün bir protein kaynağıdır. Yer fıstığı küspesinden sağlanan proteinin besin değeri yüksek olduğundan çeşitli çocuk mamalarının hazırlanmasında ve proteince yeterli olmayan gıda maddelerinin protein değerinin yükseltilmesinde yararlanılır.
Yer fıstığı az miktarlarda da olsa çeşitli tatlı ve şekerlemelerin içinde veya üzerinde de kullanılmaktadır.
Yer fıstığı özellikle Amerika Birleşik Devletleri'nde yer fıstığı ezmesi şeklinde tüketilmektedir. Amerikan toplumunun yer fıstığının beslenme değeri konusunda aydınlatılmış olması ve yer fıstığı tüketiminin sağlamış olduğu bazı kolaylıklar nedeniyle bir saatte 8-10 ton yer fıstığını ezmeye çeviren ve tam gün çalışan büyük tesislerin kurulmasını zorunlu kılmıştır.
Yer fıstığı ezmesinin bir toplumda aranılan bir gıda maddesi olabilmesini sağlayacak özelliklerden başlıcaları olarak tadının güzel oluşu nedeniyle yalın halde ve diğer gıda maddeleri içine katılarak tüketilebilmesi, tüketime hazır halde bulunması ve mikrobiyolojik bozulmalara karşı dayanıklı ve bu nedenle de muhafazasının kolay olması sayılabilir.

Tohumu
Yer fıstığı tohumu, tohum kabuğu ile kaplanmış iki adet kotiledon ve bir adet embriyodan oluşur. Ağırlık esasına göre kotiledonlar yer fıstığı tohumunun ortalama %93'ünü oluştururken, bu oranlar tohum kabuğu ve embriyo için sırasıyla %4 ve %3 kadardır.
Herhangi bir işleme tabi tutulmamış çiğ yer fıstığı tohumunda nem oranı %5-7 arasında değişir. Tohumların kavrulması ile bu oran yaklaşık %2'ye düşürülürken, aynı zamanda yer fıstığı tohumlarının küflenme yoluyla bozulmaları, bayatlamaları ve tadındaki acılaşma da önlenmiş olur.
Yer fıstığı tohumunun yağ içeriği çeşit özelliklerine bağlı olarak değişmekle beraber ortalama %50 civarındadır. Bu yağın yaklaşık tümünün kotiledonlarda bulunduğu söylenebilirse de gerek tohum kabuğunun ve gerekse embriyonun az miktarda yağ içerdikleri de bilinmektedir.
Yer fıstığı tohumunda bol miktarda riboflavin, tiyamin, nikotinik asit ve E vitamini bulunur. Yer fıstığı tohumundaki A, C ve D vitaminlerinin miktarı yok denecek kadar azdır. Bu nedenle yer fıstığı tohumundan yapılan işlenmiş ürünlere eksik olan vitaminlerin dışardan katılması yarar sağlar. Kavurma işlemi sırasında tiyamindeki azalmaya karşılık niyasin, kolin ve riboflavin miktarlarında önemli bir değişme olmaz.

OSMANİYE VE YER FISTIĞI : Türkiye fıstık üreticiliğinin merkezi şehri olan osmaniye yer fıstığında türkiyeninin yarıdan fazla ihitiyacını karşılayan şehirdir.

Son düzenleyen Safi; 22 Nisan 2016 20:01
_Yağmur_ - avatarı
_Yağmur_
VIP VIP Üye
27 Mayıs 2010       Mesaj #4
_Yağmur_ - avatarı
VIP VIP Üye
ANTEP FISTIĞI YETİŞTİRİCİLİĞİ
Antep fıstığı yetiştiriciliği için, Araziye kaç metre dikim aralığı verilecekse enine ve boyuna olarak çizilir. Çizgilerin birbirlerini kestikleri yerler çukurların açılacakları noktalardır. Antep fıstığı çöğür anacı ile kurulan tesislerde sıra arası ve sıra üzeri

mesafeleri kıraç yerlerde 10-12 metre taban arazilerde ise 8-10 metre olmalıdır.
Ad:  fistik2.jpg
Gösterim: 2885
Boyut:  61.8 KB

Antep fıstığı yetiştiriciliğinde, açılacak çukurların geniş ve derin olması, kök aksamlarının gelişebilmesi için önemlidir. En uygun fidan çukuru boyutları 50 x 50 x 50 cm. ebadında olmalıdır. Traktörün kuyruk miline bağlanan burgu ile açılan çukurların dip kısımları ve kenarları çok sertleştiğinden, fidan kökleri gelişebilmesi için bu kısımların mutlaka yumuşatılması gerekir.

Çöğürlerin dikimi
Çöğürlerin yaralı kısımları kesilir, hafif bir kök tuvaleti yapılır. Çukur başına 3 kg yanmış çiftlik gübresi, 200 gr P205 üst toprakla karıştırılarak çukurun taban kısmına konulur. Çiftlik gübresinin kesinlikle yanmış olması gerekir. Dikimde, çöğürün toprak üstünde kalan kısmı, söküm seviyesi ne ise o şekilde olmalıdır. Hemen dikimden sonra can suyu verilir.
Çöğürleri dikerken kazık kök kesilmemelidir. Çöğür dikimi kışı sert geçmeyen bölgelerde sonbaharda, kışı çok karlı ve donlu geçen bölgelerde ise ilkbaharda yapılmalıdır.

Antep Fıstığı Yetiştiriciliği, yeni tesislerinde Birinci Yıl Bakımları
Antep fıstığı genellikle kıraç alanlarda yetiştirilmektedir. Bu nedenle topraktaki besinlerin alınması ve muhafazası ancak iyi bir toprak işlemekle mümkündür. Çöğürlerin dikimini mütakip yağmurların kesilmesinden sonra, ilkbaharda ve sonbaharda kontur sürümleri yapılarak, çöğürlerin etrafı çapalanır. Nisan, Mayıs aylarında sıcaklık fazla artmadan çöğürlerin evcikleri yapılmalıdır.

Kurak ve sulama imkanı olmayan yerlerde dikilen çöğürlerin tutmasını sağlamak, bunların etrafında rutubetli serin bir ortam yaratmak ve ayrıca ilkbahardaki taze sürgünleri güneş yanmalarından korumak için evcik yapılması zarureti vardır.
Evcikler taş veya tahta parçası ile yapılır. Taşların üzeri toprakla kapatılmaz ise güneşin sıcaklığı ile ısınan taşlar çöğürün gelişmesi üzerine olumsuz etki yapar.

Evcikler iki Şekilde Yapılabilirler
Birincisi; üç yönü ve üzeri kapalı, sadece kuzey yönü açık olarak yapılır. Bunlarda kışın kuzey tarafı kapatılır, güney tarafı açılır ve kış soğuklarından zararlanmaları önlenir.

İkincisi; dört yönü kapalı sadece üzeri açık ters çevrilmiş huni şeklinde olan evciklerdir. Bu evcik şekli genellikle Şanlıurfa bölgesinde yaygın olarak yapılmaktadır.
Yaz ayları çok sıcak geçen bölgelerde evciksiz çöğür düşünülemez. Aksi halde, Temmuz ve ağustos ayı sıcaklıkları çöğürleri kurutmaktadır. Sonbaharda yaprak dökümünden önce kuruyan dallar ayıklanır, gövde ve dip kısımlarından çıkan istenmeyen taze sürgünler tırnak bırakılmadan kesilir.

Antep Fıstığı Yetiştiriciliğinde ikinci Yıl Bakımları :
Birinci yılda yapılan bakım işleri tekrar yapılır. Tutmayan çöğürlerin yerlerine ilkbaharda yenileri dikilir. Tutan çöğürlerin evcikleri ikinci yılın sonbaharında kaldırılır. Yeniden dikilen çöğürlerin ise tekrar evcikleri yapılır.

Antep Fıstığı Yetiştiriciliğinde üçüncü Yıl Bakımları :
Birinci ve ikinci yılda uygulanan bakım işleri aynen tekrarlanır. Çöğürler baş parmak kalınlığını aldığı zaman aşı yapılmalıdır. Bu süre yıllık çöğürlerin dikiminden 3-4 yıl sonra olmaktadır.

ANTEP FISTIĞINDA YILLIK BAKIM İŞLERİ
Antep Fıstığı Yetiştiriciliğinde GÜBRELEME

Önemli Not: Bahçenizi her ilaçlamanızda eğer sulama veya ilaçlama suyunuzun pH sı 8 - 8.5 ise muhakkak Golden Wet yayıcı yapıştırıcı kullanınız. (Ülkemizin birçok yöresinde toprak ve su pH sı 8- 8.5 hatta 9 a kadar çıkmaktadır.) Üretilen bütün ilaçlar 6 - 7 pH aralığına göre üretilmektedir. En kaliteli ilaçlar dahi, 6 ila 15 dakika arasında, % 30 a varan oranlarda etkisini kaybetmektedir. (kesilmiş yoğurt örneği gibi) Buda ilacınızın etkisinin azalmasına neden olacaktır.

Antep fıstığı yetiştiriciliğinde görülen periyodizitenin (düzensiz verim) bitki beslenmesi ile ilgili olduğunu belirten birçok araştırma mevcuttur. Besin elementlerince fakir, kıraç ve susuz arazilerde yetişen Antep fıstığının gübrelenmesi zorunluluk arz etmektedir.

Antep Fıstığı Yetiştiriciliğinde ocak ayında, mümkün olduğu kadar derine verilmek üzere (25 cm) ya ağacın taç iz düşümüne açılacak banda, ya da özellikle plantasyonlarda, ağacın taç iz düşümü kenarına açılacak çizgilere, fosforlu gübre uygulaması yapılmalıdır. Ağacın yaşı ve toprağın yapısı göz önüne alınarak ağaç başına 1-3 kg triple süper fosfat gübresi verilebilir.

Antep fıstığının yetiştiği yöre toprakları çoğunlukla kireçli yapıya sahiptirler. Bu nedenle azotlu asit karakterli gübreler kullanılmalıdır. Şubat ayında ağacın yaşı ve toprağın özelliği göz önüne alınarak, 2-5 kg arasında olmak üzere, amonyum sülfat gübresi taç izdüşümüne verilip, tırmık veya çapa ile toprağa iyice karıştırılmalıdır.
Antep fıstığı yetiştiriciliğinde yapılacak toprak ve yaprak analizlerine göre eksikliğin görüldüğü bahçelerde, fosfor uygulamasıyla ağaç başına 0,5-1 ,5 kg potasyum sülfat verilmelidir.
Zamanında ve tekniğine uygun olarak yapılacak gübreleme, Antep fıstığının gelişimine büyük oranda katkı sağlamakta, verimi arttırıp, periyodisiteyi azaltmaktadır.
Her ilaçlamada yaprak gübresi kullanılmalıdır. Yaprak gübreleri bitkilerin strese girmesini önler. Bitkilerin mikro element ihtiyaçlarını karşılar. Meyve tutumunu ve meyvelerin kalitesini arttırır.

BUDAMA
Antep fıstığı reçineli olduğundan, prensip olarak, budamada kalın dal kesilmemelidir. Reçine akan yerlerde kurumalar olabilmektedir.
Ağaç fidan devresinde iken, üç veya dört bazen iki ana dal bırakılarak şekil budaması yapılır. Antep fıstığı ağaçlarında budama; fidan döneminde şekil budamasından sonra, genç ağaçlarda kuru dalların ayıklanması, sık birbiri aleyhine gelişen dalları seyreltilmesi, çok yaşlı ağaçlarda yeni sürgün teşekkülünü teşvik etmek için fazla derin olmayacak şekilde kesimler yapılması şekilde olmalıdır.
Kuru dal ayıklanmasına hasattan hemen sonra, kuru yaş kısımları belli iken girilebilir. Antep fıstığında kuru dal ayıklanması çok önemlidir. Mutlaka yapılmalı ve ağaçta hiç kuru dal bırakılmamalıdır. Aksi halde kuru dallar haşere yatağı olmaktadırlar.
Budamada dikkat edilecek en önemli nokta, budamanın tırnak bırakılmadan yapılmasıdır.

Sulama

Yağışla birlikte verim çağındaki Antep fıstığının yıllık su ihtiyacı 620-760 mm. arasındadır. Haziran-Ağustos ayları sonunda, o yılki yağışa ek olarak 20 gün ara ile sulama yapılması, Antep fıstığında gelişmeyi arttırıp periyodizitenin kısmen önlenmesine etkili olmaktadır.

ANTEP FISTIĞINDA DÖLLENME VE YAPAY TOZLAMA

Döllenme Antep fıstığı yetiştiriciliğin de en önemli olaydır. Çünkü bu olay, doğrudan içli meyve oluşumu ile ilgilidir. Döllenme yetersizliğinin bir çok nedeni bulunmakla birlikte, en önemli neden, çiçek tozu yetersizliğidir. Neticede Antep fıstığı bahçelerimizde çiçek ve küçük meyve dökümleri sık sık görülmekte ve üreticilerimiz hüsrana uğramaktadır.

Antep fıstığı yetiştiriciliğinde Dökülecek çiçek salkımlarının önce uçları kıvrılmakta, daha sonrada dökülmektedir. Normal bir Antep fıstığı çiçek salkımında ortalama olarak 120 adet çiçek bulunur. Bunun 20 tanesi meyve bağlarsa, bu orta derecede bir verime karşı gelmektedir. Şayet salkımlarda 40 tane meyve oluşmuşsa, bu da oldukça yüksek mahsul demektir. Halbuki salkım seyrelmesi gösteren meyve dallarında ( cumba ) 1- 6 meyve kalmaktadır.

Tüm bunların en önemli nedeni, üreticilerimizin bahçelerine erkek ağaç dikmemeleridir. Antep fıstığı yetiştiriciliği genel olarak 10 dişi ağaca 1 erkek ağaç hesaplanmalıdır. Erkek ağaçlar ürün vermediğinden, üreticilerimiz bahçelerinde bunlara yer vermemekte veya çok az yer vermektedirler.

Üreticiler bahçelerindeki erkek ağaçlara kayıp değil kazanç gözüyle baktıkları taktirde yukarıda anlatılan çiçek ve meyve dökümleri olmayacaktır. Aksi taktirde bu dökümler, her ürün yılında kaçınılmazdır. Antep fıstığı bahçelerinde bulundurulan erkek ağaç sayısı genellikle % 1-2'dir. Bu oran mutlaka % 8-10'lara çıkarılmalıdır.

Olay tamamen tozlanma ve döllenme ile ilgili olduğuna göre, bahçesinde yeterli sayıda erkek ağacı bulunmayan üreticilerimiz, bu eksikliği mutlaka telafi etmelidir. Eksiklik, Antep fıstığı bahçelerine yapay tozlanma yapılarak giderilebilir. Bunun için önce çiçek tozlarının toplanması gerekir. Çiçek tozları toplamayan üreticiler için Antep Fıstığı Araştırma Enstitüsünde çiçek tozu satışı yapılmaktadır. Her ağaç için 1 çay kaşığı (1 g) çiçek tozu yeterli olmaktadır. Çiçek tozları her ağaç için 1 su bardağı dolusu una iyice karıştırılarak verilmelidir.

Burada önemli olan dişi çiçeklerin kabul edici olgunlukta olmalarıdır. Hazırlanan çiçek tozu ve buğday unu karışımı dişi ağaçlara ya tülbent torbalarla, ya da motorlu sırt atomizörü ile uygulanabilir. En iyisi küçük bahçelere yapılacak yapay tozlama için tülbent torba, büyük bahçeler için ise motorlu toz atıcı kullanmaktır.

Son düzenleyen Safi; 22 Nisan 2016 20:04
"İnşallah"derse Yakaran..."İnşa" eder YARADAN.
_Yağmur_ - avatarı
_Yağmur_
VIP VIP Üye
27 Mayıs 2010       Mesaj #5
_Yağmur_ - avatarı
VIP VIP Üye
YERFISTIĞI YETİŞTİRİCİLİĞİ
Yerfıstığı tohumları içerdiği yağ, protein, karbonhidrat, vitaminler ve madensel maddeler ile insanlar ve hayvanların değerli bir besin kaynağıdır. Çeşitlere göre değişmekle birlikte %44-56 oranında yağ içermektedir. Yağı çıkardıktan sonra geriye kalan küspede yaklaşık %45 ham protein, %24 azotsuz öz maddeler ve %5,5 madensel maddeler bulunmaktadır.
Ad:  yer1.jpg
Gösterim: 3285
Boyut:  55.7 KB


YERFISTIĞI YETİŞTİRİCİLİĞİNDE İKLİM İSTEĞİ :
Yerfıstığı yazlık ve sıcak iklim bitkisidir. Yetişme süresi boyunca 3000-4500oC sıcaklık toplamına ihtiyaç duyar. Toprak sıcaklığı 15-20oC ‘ye ulaştığında yerfıstığı ekimine başlanılmalıdır.
Yetişme süresi boyunca toplam 500-600mm’lik yağış yerfıstığı için yeterli olmaktadır. Ancak bu yağışın yetişme dönemine dağılmış olması gerekir. Uzun bir süre yerfıstığı bitkisinin susuzluğa mahrum kalması halinde, kapsüllerin içerisindeki tohumlar tam gelişmezler ve neticede verim düşük olur.

YERFISTIĞI YETİŞTİRİCİLİĞİNDE TOPRAK İSTEĞİ :

Yerfıstığı yetiştirilecek toprağın yapısı çok önemlidir. İyi drene olmuş, gevşek yapılı, kumlu-tınlı, kalsiyumca zengin ve organik maddesi orta derecede

olan topraklar ideal topraklardır. Toprak pH’sı 6,0-6,4 arasında olmalıdır. pH’sı 5,9’dan az asitli topraklarda Ca mineralleri alamayan tohumlar normal
gelişmez, yerfıstığı kireçli topraklardan çok hoşlanmazlar.

YERFISTIĞI YETİŞTİRİCİLİĞİNDE TOPRAK HAZIRLAMA :

Sonbaharda pullukla 20-25 cm. derinlikte sürülür. Kışı bu şekilde geçiren toprak ilkbaharda yüzlek olarak kültüvatör ile karıştırılır. Daha sonra üzerinden tapan veya merdane geçirilerek toprak yüzeyi bastırılır. Yerfıstığı ekilecek tarla kesinlikle toprak tava gelmeden işlenmemelidir. Toprak işleme sırasında meydana gelen kesekler, yerfıstığı iğnelerinin (ginofor) toprağa girmesini engeller.


YERFISTIĞI YETİŞTİRİCİLİĞİNDE GÜBRELEME

Önemli Not:
Bahçenizi her ilaçlamanızda eğer sulama veya ilaçlama suyunuzun pH sı 8 - 8.5 ise muhakkak Golden Wet yayıcı yapıştırıcı kullanınız. (Ülkemizin birçok yöresinde toprak ve su pH sı 8- 8.5 hatta 9 a kadar çıkmaktadır.) Üretilen bütün ilaçlar 6 - 7 pH aralığına göre üretilmektedir. En kaliteli ilaçlar dahi 6 ila 15 dakika arasında, % 30 varan oranlarda etkisini kaybetmektedir. (kesilmiş yoğurt örneği gibi) Buda ilacınızın etkisinin azalmasına neden olacaktır.

Her ilaçlamada yaprak gübresi muhakkak kullanılmalıdır. Yaprak gübreleri bitkilerin strese girmesini önler. Bitkilerin mikro element ihtiyaçlarını karşılar. Meyve tutumunu ve meyvelerin kalitesini arttırır.

Yerfıstığı topraktaki besin maddelerini en iyi değerlendiren bitkilerden biridir. Topraktan en fazla Azot, Potas ve Kalsiyum kaldırmaktadır.

YERFISTIĞI YETİŞTİRİCİLİĞİNDE EKİM :

Yerfıstığı ana ürün olarak ekilmek istendiğinde toprak sıcaklığının 13-15oC’nin üzerine çıkması gerekmektedir. 13-14oC’de 15 günde çimlenme olmaktadır. Genellikle 10 Nisan-20 Mayıs tarihleri arasında ana ürün yerfıstığı ekimleri yapılmaktadır.

2.Ürün olarak yerfıstığı ekilmek istendiğinde ise buğday hasadını takip eden en kısa sürede ekim işi tamamlanmalıdır. Ekim 25 Haziran’a kadar kesin bitirilmelidir.

Yerfıstığında ekim sıklığı; ekim zamanına,yetiştirilecek çeşidin gelişme formuna ve toprak yapısına göre değişmektedir. Hafif bünyeli kumsal topraklarda ve ana ürün ekimlerinde geniş sıralı, 2.ürün ekimlerinde ve orta bünyeli topraklarda ise dar sıralı ekim yapılmalıdır.

Ülkemizde yarı yatık ve yatık büyüme tipindeki Virginia grubu yerfıstığı çeşitleri ekilmektedir. Bu nedenle sıra arası 70cm, sıra üzeri 15-25cm arasında değişmektedir. Dekara tohumluk miktarı ekim sıklığına göre 5,5-11,5kg. arasında değişmektedir. Ekim derinliği kumsal topraklarda 6-9cm, biraz ağır topraklarda 5-6 cm.’dir.

YERFISTIĞI YETİŞTİRİCİLİĞİNDE BAKIM :
Yerfıstığında en önemli bakım işlerinin başında; çapalama ve yabancı ot kontrolü, boğaz doldurma, sulama ve zirai mücadele işleri gelmektedir.

Çapalama ve Yabancı Ot Kontrolü :
Yerfıstığı bir çapa bitkisidir. Bitki gelişmesi çapalama ile hızlanmaktadır. Çapalama el veya traktör ile yapılmaktadır. Sayısı tarla şartlarına göre değişir. Yerfıstığı bitkisi toprak yüzeyinde 3-4 yapraklı olduğu dönemde ilk çapa yapılmakta, gelişme ilerledikçe tarladaki yabancı ot durumuna göre 2.,3.,4. çapalar yapılmaktadır. Bitkide iğneler (ginoforlar) oluşmaya başladığında çapalamaya son verilmelidir.

Sulama : Yerfıstığı kumsal topraklarda yetiştirildiğinden, sulama suyuna olan ihtiyacı oldukça fazladır. Yerfıstığı 3 gelişme döneminde fazla miktarda suya ihtiyaç duyar.

1. Dönem : Tohum çimlenme devresi

2. Dönem : Ekimden sonraki çiçeklenme ve ginofor oluşturma devresi

3. Dönem : Meyvelerin oluşması ve olgunlaşma dönemi

Yerfıstığı gelişme döneminde en fazla suyu Temmuz ve Ağustos aylarında tüketmektedir.
Ad:  yer2.jpg
Gösterim: 2760
Boyut:  53.3 KB

Yerfıstığı tarımında ilk sulama çok önemlidir. İlk sulama döneminde bitkide yeterince çiçek oluşmalıdır. Ayrıca susuzluk nedeniyle bitkide solgunluk belirtileri görülmelidir.

Yerfıstığı için en kritik sulama zamanı; ginofor oluşumundan başlayıp, meyve olgunlaşmasına kadar geçen süredir. Bu süre içerisinde sulama aksatılırsa verimde önemli düşmeler olur.

Yerfıstığında en uygun sulama yöntemi yağmurlama sulamadır. İlk sulamada bitkiler suya doyurulmalıdır. Hava sıcaklığı ve toprak yapısına göre 15-17 gün arayla 4-5 sulama yapılmalıdır.

YERFISTIĞI YETİŞTİRİCİLİĞİNDE HASAT VE KURUTMA :

Ülkemizde tarımı yapılan yerfıstığı çeşitleri 150-160 günde hasat olgunluğuna gelmektedir.

Yerfıstığında hasat zamanının doğru olarak belirlenmesinde “Meye Kabuğu Soyma” yöntemi kullanılmaktadır. Bu yönteme göre kırmızı-kahverengi kabuk renkli meyve oranı %55-65 olduğunda hasat zamanı gelmiştir. Hasat makine ile yapılmaktadır.

Yerfıstığı ilk hasat edildiğinde meyveler yüksek oranda rutubet içermektedir. Bunun %9-10 kadar düşürülmesi gerekmektedir. Bu nedenle hasat edilen ürün mutlaka kurutulmalıdır. Yerfıstığının uzun süre bozulmadan saklanabilmesi için, kabuklu olarak %9’un altında, iç olarak ise %7’nin altında rutubet içermesi gerekmektedir.


Son düzenleyen Safi; 22 Nisan 2016 20:08
"İnşallah"derse Yakaran..."İnşa" eder YARADAN.
CenneT-ul Meva - avatarı
CenneT-ul Meva
Ziyaretçi
31 Mayıs 2010       Mesaj #6
CenneT-ul Meva - avatarı
Ziyaretçi
Antep Fıstığı Yetiştiriciliği
Tanımı ve Önemi
Antep fıstığı(Pistacia vera), sakız ağacıgillerden, kabuklu bir meyvedir. Antep fıstığı ağacında yetişir, yağlı ve ince kabukludur. Fıstık ağacı uzun ömrü boyunca bakım ve budama ile görkemli iri bir ağaç durumunu alır. Aslında dışa açılarak gelişen dalları, yeşil renkli yaprakları ile güzel bir görünüm arz eder. Park ve bahçelerde süs ağacı olarak, eczacılıkta, pastacılıkta, tatlıcılıkta, dondurmacılık vb. sektörlerde de kullanılmaktadır.
Meyvelerini salkımlar şeklinde, pembe renkleriyle sergileyen fıstık ağacının verimi diğer benzer ürünlere göre daha fazla değildir fakat çok lezzetli ve besleyicidir.
Ağaç budama bakım durumuna göre 6 ila 9 m boylanır. Ürün yaşı 7, ömrü 50 yıldır. Soğuk isteği orta, aşıya uyumu iyidir. Biçimlendirme ve kapta yetiştirmeye uygun değildir.

Antep fıstığının dünya üzerinde iki gen merkezi bulunmaktadır;
  • Yakın Doğu Gen Merkezi: Anadolu, Kafkasya, İran ve Türkmenistan
  • Orta Asya Gen Merkezi: Hindistan’ın kuzeyi, Afganistan, Tacikistan, Pakistan
Ülkemiz Yakın Doğu gen merkezinde yer almaktadır ve Antep fıstığı yetiştiriciliği Türkiye’nin 56 iline yayılmıştır. Ancak üretimin %94’ünü Güneydoğu Anadolu Bölgesi oluşturmaktadır. Bu bölgemiz antepfıstığının gen merkezi ve ilk kez kültüre alınan yer olması yanında, sahip olduğu kendine özgü ekolojik özellikleri nedeniyle, bu meyve türünün başarılı bir şekilde yetişmesine ve yayılmasına öncülük etmiştir.
Ülkemizde Antep fıstığı ‘altın ağacı’ veya ‘yeşil altın’ olarak tanımlanır. Bunun en önemli sebebi iyi fiyat bulup üreticiye yüksek gelir getirmesidir. Ancak Antep fıstığının yeterince değerlendirilip üretim ve ihracatımızın istenilen seviyeye artırıldığı, tanıtım ve pazarlama organizasyonlarının sağlıklı bir şekilde işlediği söylenemez. Antep fıstığı yetiştiricisi iki önemli ülke olan İran ve ABD bu yönde önemli mesafeler almıştır.
Antep fıstığı her bakımdan kanaatkâr bir bitkidir. Kayalık, taşlık, meyil, besin elementlerince fakir topraklarda da ekonomik anlamda yetişip başka şekilde değerlendirilemeyen arazileri tarıma açmaktadır. Bunun yanında lezzetli, besin değeri yüksek ve besleyicidir. Ülkemize döviz, çiftçi ekonomisine katkı sağlamaktadır. Böylesi bir kültürümüzün geliştirilmesi, yetiştiriciliğinin iyileştirilmesi, verim ve kalitenin artırılması gerekmektedir.

Çeşitleri
Ülkemiz, Pistaci cinsine giren türlerin gen merkezidir. Bu nedenle Antep fıstığı ülkemizde büyük bir varyasyon göstermektedir. Farklı tip ve çeşitlerle yetiştiricilik yapıldığından, standart verim elde etmek zor olmaktadır.
Türkiye’de yaygın olarak yetiştirilen Antep fıstığı, ‘uzun’ çeşididir. Bunu Siirt, Kırmızı, Halebi ve Ohadi çeşitleri takip etmektedir. Uzun çeşidi lezzetli ve yeşil içli olmasına karşılık, meyve kalitesi ve verim yönüyle Siirt çeşidi ile rekabet edememektedir.
Ad:  çeşit.JPG
Gösterim: 2868
Boyut:  41.2 KB

Antep fıstığı çeşitleri;

Tekin: Ülkemizin en kaliteli çeşidi olan Siirt’ten daha kaliteli bir çeşittir. Yaz mevsimi uzun ve sıcak olan Gaziantep benzeri yerlerde yetiştirilebilir.
Barak Yıldızı: Ülkemizde en erken olgunlaşan çeşittir. Koyu yeşil içlidir, Gaziantep’te ağustos ayının 1 veya 2’nci haftasında olgunlaşır. Yaz mevsimi kısa süren yayla kesimlerinde de yetiştirilebilir.
Kırmızı: Erken olgunlaşan (eylül başı) meyve kalitesi uzun çeşidine yakın çeşidimizdir. Uzun çeşidi kadar yaygın değildir. Gaziantep’ten biraz daha kısa yaz mevsimi olan yerlerde rahatlıkla yetişebilir.
Halebi: Orta mevsimde olgunlaşan (eylül ortası) meyve kalitesi “uzun” ve “ kırmızı” çeşidinden üstün olan bir çeşidimizdir. Ancak verimi, bu iki çeşitten daha düşüktür.
Uzun: Orta mevsimde olgunlaşan (eylül ortası), meyve kalitesi orta olan bir çeşidimizdir. Verimi Halebi ve “kırmızı” çeşitlerinden daha yüksektir.
Ohadi: Meyve kalitesi Siirt çeşidinden biraz daha iyi olmakla birlikte, verimi düşük, ağaç gelişimi zayıftır. Meyveleri Siirt çeşidi gibi geç (ekim başı) olgunlaşır.
Siirt: Sulu ve kuru koşullarda “uzun” çeşidinden %30 daha verimlidir. Aynı zamanda Siirt ve Ohadi çeşitleri “uzun”, “kırmızı” ve “Halebi” çeşitlerinden 3 yıl önce mahsule yatmaktadır.
Siirt çeşidi iyi bakım şartlarında bir yıl tam, bir yıl yarım olmak üzere hemen her yıl ürün vermektedir. Sulu koşullarda dönümden 262 kg kuru meyve alınabilmektedir. Siirt çeşidi özellikle taze olarak kavlatıldığı (dış kırımızı kabuğu soyulduğu) zaman meyve görünüşü daha çekici olmakta, çıtlama aralığı artmakta, dolayısıyla iç ve dış pazarlarda iyi fiyatla satılmaktadır.
İyi bir Antep fıstığı çeşidinin iç ve dış pazar isteklerine uygun, işlemeye elverişli, yüksek verimli ve kaliteli olması gerekir.

Genel İstekleri

Antep fıstığı yazları uzun, sıcak, kurak ve kışları nisbeten soğuk olan bölgelerde ekonomik olarak yetişebilmektedir. Toprak isteği yönünden çok toleranslı olmasına rağmen, kullanılan anacın türüne göre farklı istekleri vardır. Antep fıstığı yetiştiriciliğinde; bölgenin, sıcaklık, yağış ve toprak durumu iyice incelendikten sonra Antep fıstığı bahçesi tesis edilmelidir.

İklim İsteği
Sıcaklık: Antep fıstığının yetişme alanlarını belirleyen önemli faktörlerden birisi sıcaklıktır. Yaz aylarında meyvenin gelişmesi ve olgunlaşması için oldukça fazla ve uzun süre yüksek sıcaklık, kış aylarında ise belli bir süre düşük sıcaklığa ihtiyaç gösterir. Ancak kış soğuklarının -15°C ve daha fazla düşme ihtimalinin olduğu alanlarda meyve gözlerinde zararlanma olabilir.
Ülkemizde Antep fıstıkları mart sonu-nisan ayının başlarında uyanmakta, genellikle nisan ayının ilk yarısında çiçek açmaktadır. Bu dönemdeki düşük sıcaklıklar çiçeklere ve genç yapraklara büyük zarar verebilmektedir. Yeni bahçe tesis edilirken özellikle soğuk hava akımının olduğu yerlerde bahçe kurulmamalıdır.
Çiçeklenme periyodunda uzun süre devam eden serin ve yağışlı hava, erkek ağaçların çiçek tozlarının yayılmasını olumsuz etkilemektedir.
Nem: Hava nemi; çiçekleme periyodunda uzun süre devam eden serin ve yağışlı hava erkek ağaçların çiçek tozlarının yayılmasını olumsuz etkilemektedir.
Toprak nemi; Antep fıstığı karakter olarak kurak şartlarda yetişebilen bir üründür. Kökler toprakta, anacın türüne ve çeşidine bağlı olarak genellikle 5-6m derinliğe gidebilmektedir. Iyi bir verim için toprak neminin olması gereklidir.

Toprak İsteği:
Antep fıstığı kuvvetli kök yapısı nedeniyle başka hiçbir bitkinin yetişemeyeceği sahalarda yaşayabilmekte, hatta ürün de verebilmektedir. Antep fıstığının bu özelliği, bazı yanlış düşüncelere yol açmaktadır. Halk arasında "Antep fıstığı, mutlaka kötü karakterli topraklara dikilir." gibi yanlış bir anlayış vardır. Halbuki bütün meyve türlerinde olduğu gibi Antep fıstığı da nisbeten derin, süzek, tınlı ve kısmen kireçli toprakları sevmektedir. Dikilen fidanın çabuk gelişmesi, erken meyveye yatması, bol ve düzenli ürün verebilmesi için, toprak şartlarının istenilen nitelikte olması ve bakım işlerinin iyi yapılması gerekir. Antep fıstığı derin, kumlu-tınlı bünyede ve kısmen kireç ihtiva eden topraklarda iyi gelişmektedir.

Üretimi
Antep fıstığı, ülkemizde üç şekilde çoğaltılmaktadır. Birincisi, doğada kendiliğinden yetişen ve kültür çeşitlerine anaç olabilecek Antep fıstığı, buttum, melengiç ve atlantik sakızı türlerinin yerinde aşılanması, ikincisi bu türlerin tohumlarının ekilmesiyle elde edilen çöğürlerin üretim bahçelerine dikilerek aşılanması, üçüncüsü ise tohumların tüplere ekilmesi ve aşılı tüplü fidanların doğrudan bahçeye dikilmesi suretiyle bahçe tesisidir.

Çöğür Üretimi
Çöğür üretiminde başarı elde etmek için tohum seçimi, toprak hazırlığı, tohum ekimi, ekilen tohumların korunması ve bakım işlerine dikkat edilmelidir.
Antep fıstığı çöğürü yetiştirmek amacıyla kullanılacak olan tohumların aynı yılın ürünleri olmasına özen gösterilmelidir. Tohumlukların selekte edilmiş, olgun tohumlar olmasına dikkat etmek gereklidir.
Kültür çeşitleri ve yabani türlerin tohumları kullanılmadan önce özellikle gelişme, açılma ve aşı tutma gibi özellikleri kontrol edilmelidir. Tohum elde etmek amacıyla kullanılacak olan tohumlar hasatta seçilir. Dış kabuğuyla iyice kurutulduktan sonra, ekim zamanına kadar rutubetsiz ve ambar zararlılarından arındırılmış bir yerde muhafaza edilmelidir.
Çöğür yetiştirilecek tarlanın toprağı, tavında işlenmeli ve iyi imar edilmiş olmalıdır. Aksi taktirde çimlenme oranı düşük olur.
Tohumların en uygun ekim zamanı, kasım ve aralık aylarıdır. Hava şartlarının elverişsiz olduğu dönemlerde bu süre şubat ayı sonuna kadar uzatılabilir.
Tohum ekiminde sıra arasının 50-55cm sıra üzerinin 5-6cm olmalıdır. Bu mesafeler çöğürlere yapılacak bakımı kolaylaştırır. Tohumlar ekildikten sonra tarlada olabilecek zararlılara (karga, tarla faresi, köstebek vb.) karşı korunmalıdır.
Tohumların çimlenmesi nisan ayının ilk haftasında başlar ve yağışlar iyi olursa çıkarlar, mayıs ayı sonuna kadar devam eder. Çıkışlardan sonra yapılacak ilk iş yabancı otların çapalanarak tamamen temizlenmesidir.
Söküm büyüklüğüne gelmiş çöğürler, sonbahar dikimi yapılacak yerler için sonbaharda, ilkbahar dikimi yapılacak yerler için ilkbaharda sökülürler. Sökülen çöğürler soğuktan ve sıcaktan korunacak şekilde muhafaza edilmelidir.

Dış kabuğu alınan, suda ıslatılan ya da hormon uygulamasına tabi tutulan tohumlar, yaklaşık 10 cm kalınlığında içerisinde perlit bulunan köklendirme kasalarına konulur. Daha sonra bu kasalar ısıtmalı seraya konulup sık sık sulanır. Tohumlar çimlendikten sonra kazık kökün ucu hafifçe kesilerek, 20x50 cm ebatındaki tüplere şaşırtılır.

Tüplü Fidan Üretimi
Tüplü yetiştiricilikte en önemli amaç, bitkinin hızla büyümesi ve erken aşıya gelmesidir. Çöğür gelişiminde tüp büyüklüğü de önemlidir.
Köklendirilen bitkiler, 20x50 cm ebatındaki tüplere şaşırtılır. Tüplerin üst kısımlarında 4-5 cm bir boşluğun olması, sulama için önemlidir. Havalandırmayı sağlamak ve su birikmesini önlemek için; tüplerin değişik yerlerinde 6-8 tane küçük delik açılmalıdır. Tüplere şaşırtma işi bittikten sonra su verilmelidir. Çöğürlerin bakımı zamanında yapılmalıdır. 10-15 günde bir su verilmeli, otlar temizlenmelidir. Iyi bakım yapılan çöğürler 1,5-2 yaşında aşı kalınlığına gelmekte ve aşılanarak aşılı tüplü fidan şeklinde üreticilere sunulmaktadır.
Son düzenleyen Safi; 22 Nisan 2016 20:18 Sebep: Linkler silindi
biruni - avatarı
biruni
VIP Önce Sağlık
15 Mart 2012       Mesaj #7
biruni - avatarı
VIP Önce Sağlık
Bahçe Tesisi
Antep Fıstığı Bahçesi Yerinin Seçimi
Antep fıstığı bahçesi tesis edilecek yerlerde kış dinlenme periyodu boyunca +7 °C’nin altında geçen süre, ilkbahar geç donları, ilkbahar yağışları (tozlanma için önemli) ve yaz sıcaklık toplamı isteği dikkate alınarak anaç ve çeşit seçimi yapılmalıdır. Ayrıca ilkbahar geç donu tehlikesi olan yerlerde, don cebi oluşturan alanlar ve vadi tabanlarında bahçe tesisi yapılmamalıdır. Taban suyunun yüksek olduğu yerlerde mutlaka drenaj yapılmalıdır.
Uygun olmayan toprak koşullarında verim ve kalite düşük olmaktadır. Bu nedenle taban arazilerinde ve sulanan koşullarda, uygun anaç, iyi çeşit ve uygun erkek çeşitlerle yetiştiricilik önem kazanmaktadır.
Antep fıstığı yetiştiriciliğinde anaç olarak; pistacia vera (Antep fıstığı çöğürü), pistacia khinjuk (buttum) ve pistacia atlantica (atlantik sakızı) kullanılmaktadır.

Antep fıstığı Bahçesi Tesis Çeşitleri

Antep fıstığı bahçesi 4 şekilde kurulabilir:
  • Doğrudan tohum ekimiyle
  • Çöğür dikimiyle
  • Aşılı tüplü fidan dikimiyle
  • Yabanilerin yerinde aşılanmasıyla
  • Doğrudan Tohum Ekimiyle Bahçe Tesisi
Bahçe kurulacak alanda, ağaç yerleri işaretlendikten sonra çukurlar açılıp bu çukurlara kullanılmak istenen anacın tohumları sonbaharda ekilir. Her çukura en az 3 tane tohum ekilir. Ertesi yıl bunlardan en iyi gelişen bırakılarak diğerleri sökülür. Bu sistemde çöğür kendiliğinden geliştiğinden, kök sistemi bozulmamaktadır. Bunlar kıraç ve kurak koşullara karşı dirençli olmaktadır. Çöğürlerin gelişme durumuna göre dördüncü yıldan sonra aşılama yapılabilir.
Çöğür Dikimiyle Bahçe Tesisi
Bahçede ağaç yerleri işaretlenip buralarda çukurlar açıldıktan sonra çöğür dikimi yapılır. Bunlar yaz aylarında en az iki kez sulanmalıdır. Çöğürlerin tutma oranının düşük olmasından ve geç aşıya gelmesinden dolayı tavsiye edilen bir dikim şekli değildir.
Tüplü Fidan Dikimiyle Bahçe Tesisi
Aşılı ya da aşısız tüplü fidanla bahçe tesisinde fidanların kökleri zedelenmediği için bunlar arazide daha iyi tutmaktadır. Aşısız tüplü fidanlar dikimden 2-3 yıl sonra
aşılanabilmekte, aşılı fidanlar ise aşılanan çeşide bağlı olarak sulu koşullarda 4-5 yılda verime yatabilmektedir.
Yabanilerin Yerinde Aşılanmasıyla Bahçe Tesisi
Ülkemizin değişik bölgelerinde; buttum, melengiç, Atlantik sakızı ve Filistin sakızı gibi yabani Antep fıstığı türleri bol miktarda bulunmaktadır. Bunların aşılanmasıyla Antep fıstığı bahçeleri oluşturulabilmektedir. Yabani ağaçtan, aşılamadan 3 yıl sonra verim alınabilmektedir.

Dikim Şekilleri
Sık Dikim
Sulanan koşullarda birim alandan fazla ürün almanın yollarından birisi sık dikimle yetiştiricilik yapmaktır. Bu amaçla 5-6 m sıra arası mesafede ve 1,2,3 veya 4 m sıra üzeri mesafelerde dikim yapılır. Sıra üzeri 1 veya 2 m bırakıldığında 13-15 yıl içerisinde sıra üzeri kapanabilmektedir. Bu durumda sıra üzerindeki bitkilerin bazıları sökülebilir.
Gerek birim alandan fazla ürün alınması, gerekse bitkilerin fazla büyümemesi nedeniyle bakım ve hasat işlerinin kolay olması itibariyle iyi bir dikim sistemi olarak değerlendirilebilir.

Kuru Koşullarda Dikim
Kuru koşullarda dikim aralıkları geniş tutulmalıdır. Dikim aralıkları kullanılan anaca göre 6-10 m arasında değişmektedir. Bu sistemde genellikle kültür Antep fıstığı anaç olarak kullanılmakta olup 8x8 m mesafelerde dikilmektedir.

Dikim İşlemi
Antep fıstığında dikim, sonbahar veya ilkbaharda yapılabilir. Ancak kışlan çok sert geçmeyen yerlerde sonbahar dikimi tercih edilmelidir. Çünkü sonbahar dikiminde bitkilerin arazide tutma şansı artmaktadır. Kullanılacak anaca göre sıra arası ve sıra üzeri mesafeler belirlenip arazide bitki yerleri işaretlendikten sonra 40-50 cm genişliğinde 60-80 cm derinliğinde çukurlar açılır. Bu çukurların dibine 1-2 kürek yanmış ahır gübresiyle karıştırılmış yüzey toprağı atılır. Aşılı fidan dikiminde aşı yerinin toprak yüzeyinde kalması gerekmektedir. Aşı yeri toprak altında kalmamalıdır.
Çöğürün derin dikilmesinin sakıncası yoktur. Dikimden sonra can suyu mutlaka verilmelidir. Dikimle birlikte düzgün gövde ve taç oluşumu için bitkilerin dibine herek (kazık) dikilmelidir. Dikim yapılırken 10 veya 12 dişi ağaca bir erkek ağaç gelecek şekilde ayarlama yapılmalıdır. Erkek ağaçların bahçe içerisindeki yerleri belirlenirken, o yörenin ilkbahardaki hâkim rüzgar yönü de göz önünde bulundurulmalıdır.
Antep fıstığının yenilen kısımları tohumları olduğundan yetiştiricilikte amaç bol ve tohumlu meyve elde etmektir. Bundan dolayı tozlanma ve döllenme çok önemlidir. Dişi ve erkek çiçeklerin ayrı ağaçlarda olması tozlanma ile döllenmede problemler oluşabilmektedir. Antep fıstığı bahçelerinde mutlaka çeşide uygun tozlayıcı bulundurulmalıdır.
Antep fıstığı araştırma enstitüsünde yapılan çalışmayla standart çeşitler için erkek tipler belirlenmiştir. Bu çalışma sonucunda; Uzun, Halebi ve Barak yıldızı çeşitleri için Uygur erkeği, Siirt, Kırmızı ve Tekin çeşitleri için Atlı ve Öztürk erkeği, Ohadi çeşidi için de Kaşka Erkeği tozlayıcı olarak uygun görülmüştür.
Yağmurların kesilmesinden sonra fidanların etrafındaki otları temizlemek amacıyla çapa yapılır. Diğer kısımlar sürülür. Dikimin ilk yılında yaz aylarında, çöğürlere 20 gün arayla su verilmesi iyi bir gelişim için çok yararlıdır.
Ad:  işlem.JPG
Gösterim: 2609
Boyut:  104.0 KB

KÜLTÜREL İŞLEMLER
Sulama
Verim çağındaki Antep fıstığının yıllık su ihtiyacı 750-800 mm arasındadır. Hazirandan başlayıp ağustos ayı sonuna kadar o yılki yağışa ek olarak 20 gün ara ile sulama yapılması ve her sulamada 110-150 cm derinliğe kadar toprağın ıslatılması, Antep fıstığında gelişmeyi artırıp periyodisitenin kısmen önlenmesine etkili olmaktadır.
Sulama yapılırken dikkatli olunmalıdır; çünkü sulama suyunun gövde ile temas etmesi durumunda, kök boğazı çürüklüğü zararından dolayı ağaçlarda kurumalar meydana gelebilmektedir. Suyun ağacın gövdesine değmeyecek şekilde, taç iz düşümünün dışına verilmesi durumunda herhangi bir zararlanma görülmemektedir.
Amacı;
  • Bitki gelişimi için gerekli nemi sağlamak amacıyla toprağa su eklemek,
  • Kısa dönemli kuraklıklara karşı ürünü sigorta etmek,
  • Toprağın ve havanın serinletilmesi yoluyla bitki gelişimi için daha elverişli bir ortam hazırlamak,
  • Toprakta bulunan tuzun eritilmesini ve yıkanmasını sağlamak,
  • Toprakta çatlamaların zararını azaltmak,
  • Taban taşının yumşatılmasını sağlamaktır.
Uygun Sulama Yönteminin Seçimi
Sulama uygulamasına karar verdikten sonra en uygun sulama yöntemi, mevcut olanaklar değerlendirilerek tespit edilir. Bu seçim yapıldıktan sonra arazi sulamaya hazırlanmalıdır. Çünkü sulama sistemlerini uygulanabilirlik koşulları veya diğer bir anlatımla sisteme etki eden faktörler, sulama yapılacak arazinin büyüklüğü ve gereksinim duyulan toprak işleme metodlarıyla doğrudan ilişkilidir.

Sulama Sistemleri
Sulama sistemleri; yüzey (basınçsız) sulama sistemleri ve yüzey altı (basınçlı) sulama sistemleri olarak gruplandırılabilir. Her ikisi de belirli uygulanabilirlik koşulları sağlandığı taktirde kullanılabilir; ancak suyu, sulama miktarı ve zamanı daha verimli kullanan sistemler; basınçlı (mini sprink ve damla) sulama sistemleridir.

Yüzey Sulama Sistemleri
Yüzey sulama (toprak üstü) sistemlerinden olan salma ve karık sulama sistemlerinin masrafı oldukça düşüktür. Bu sistemlerde kullanılan sulama suyunun üniform (homojen) olarak uygulanması Antep fıstığı bahçelerinin farklı toprak yapısından kaynaklanan infiltrasyona (derine süzülme) ve bahçe toprağının su tutma özelliklerine bağlıdır.
Ad:  sulama.JPG
Gösterim: 4875
Boyut:  48.7 KB
Antep fıstığında kank sulama


İyi bir yüzey sulama uygulamasını yapmak için aşağıdaki hususlara dikkat edilmelidir:
  • Üniform bir su dağılımı ve depolaması sağlamak için bahçe toprağını küçük parsellere ayırmak
  • Her bir ağaç sırası için bir adet boşaltma vanası kullanmak
  • Yüzey sulama sistemini planlamak ve böylece suyun, ayrılan küçük parselin başından sonuna kadar daha kısa sürede ilerlemesini sağlamak
  • Bahçe eğimini sulamaya uygun hale getirmek
Basınçlı Sulama Sistemleri
Yağmurlama (Sprink) Sulama
Yağmurlama sulamanın değişik tipleri vardır. Bunlar;
• Hortumla çekilen sulama sistemleri,
• Elle taşınabilir alüminyum yağmurlayıcılar,
• Sabit düzen yağmurlama sistemleridir.
Hortumla çekilen ve elle taşınabilen alüminyum sulama sistemleriyle Antep fıstığı bahçeleri parseller halinde sulanabilir. Bahçenin bir bölümü sulandıktan sonra sulama sisteminin diğer bir bölüme taşınmasıyla tüm bahçe sulanabilir. Ancak, bu işlem bir emek ister. Bunların ilk tesisi masrafları, sabit düzen yağmurlama sistemine göre daha düşüktür.

Mikro Sulama Sistemleri
Yüzey damlatıcıları, toprak altı damlama ve mikro yağmurlayıcılardır. Bu sistemler, bahçe toprağının sadece bir bölümünü ıslatır. İyi bir sulama için bahçe toprağının %40- 60’ının ıslatılması tavsiye edilir.

İlaçlama
Antep fıstığı ağaçlarına dadanan zararlı ve hastalıklarla, uzmanlara danışılarak ve uygun tarım koruma ilaçları kullanılarak zamanında, eksiksiz ve aksatılmadan mücadele sürdürülmelidir.
Kimyasal ilaçların; gerek insan sağlığı gerekse yaşadığımız çevreye olumsuz etkilerinden dolayı hastalık ve zararlılarla mücadelede öncelikle kültürel önlemlere dikkat edilmeli, kimyasal mücadele en son çare olarak düşünülmelidir. Her zararlı ve hastalığa karşı birden fazla etkili maddeye sahip ilaç bulunmaktadır. Hastalık ve zararlılara karşı yapılacak ilaçlamalarda etmenin ilaçlara karşı direnç geliştirmemesi için aynı etkili maddeye sahip ilaçları sürekli değil, diğer etkili maddeli ilaçlarla dönüşümlü olarak kullanmalıyız.
Kullanılacak ilaçlardan en iyi etkiyi sağlamak için ilaçların kullanım zamanına, dozuna ve günün saatine dikkat edilmelidir.
Kimyasal mücadelede başarı sağlanması için ilaçlama aletlerinin bakımı, temizliği kalibrasyon ayarı iyi yapılmalıdır.
İlaç karışımları hazırlanırken ilaç karışım tabloları dikkate alınmalıdır. Birden fazla ilacı aynı anda atmadan önce karışabilirliği kontrol edilmeli; çünkü her ilaç, diğer bir ilaçla ve gübreyle karışmamaktadır. Ayrıca, ilaçlarla karışabilirlikleri kavanoz testi ile denenmelidir. Karışım işleminde sıralamasında; önce su en son olarak ilaç konulmalıdır.
Antep fıstığı bahçelerinde yapılan toprak işlemeden dolayı ağaçlarda meydana gelen yaralanmalar; hastalık ve zararlılara giriş kapısı oluşturduğundan oluşan yaralar aşı macunu ile kapatılmalıdır.

Antep Fıstığı Zararlıları
Antep Fıstığı Yaprak Psyllası
Ülkemiz Antep fıstığı alanlarında gerek yayılış alanı ve gerekse yoğunluk bakımından en önemli zararlılardan biri fıstık yaprak psyllası’dır. Antep fıstığı Psillidi olarak da isimlendirilir. Yumurtadan çıkan nimfler, yapraklarda bitkinin özsuyunu emerek beslenir. Zarar gören yapraklar sararıp dökülür. Yaprakların zamanından önce dökülmesi, hem ağacın zayıf kalıp bodurlaşmasına hem de sürgünlerdeki bir yıl sonra meyve verecek karagözlerin dökülmesine sebep olmaktadır.
Nimfler, beslenmeleri esnasında tatlımsı bir madde salgılamaktadır. Zararlının çok yoğun olduğu ağaçların altı, toz şeker serpilmiş gibi görünür.

Antep fıstığı Yaprak Büken Psyllası
Antep fıstığı ağaçlarında sürgünlerin büyüme konisinden çıkan genç yaprakları emerek bunların kıvrılmasına, küçük kalmasına, sürgünlerin zayıf gelişmesine ve hatta sürgünlerin kıvrılmasına neden olur.

Antep Fıstığı Kabuklu Bit ve Koşniller
Antep fıstığı alanlarında fıstık koşnili, fıstık torbalı koşnili, fıstık beyaz kabuklu biti, fıstık virgül kabuklu biti olmak üzere 4 farklı tür bulunmaktadır.
Larvalar, yaprakların öz suyunu emmek suretiyle zararlı olur. Yoğunluğun fazla olduğu Antep fıstığı bahçelerinde sürgün ve dallar gelişemez, yapraklar zamanından önce dökülür. Sonuçta Antep fıstığı ağaçları zayıf kalır, meyve verimi ve kalitesi düşer.
Fıstık koşniline karşı mücadele, kültürel önlem olarak, yoğun şekilde bulaşık dal ve sürgünler budama sırasında kesilerek bahçeden uzaklaştırılmalıdır.

Şıralı Zenk
Nimflerinin yan yan yürümeleri ile tanınır. Fıstık alanlarında önemli zararlılardan birisidir. Ergin ve nimfleri bitki özsuyu ile beslenirler. Ayrıca salgıladıkları tatlımsı madde nedeniyle fumajin oluşumuna neden olmakta ve bunun sonucu olarak aynı yıl ürünü nitelik ve nicelik olarak olumsuz yönde etkilemektedir.

Antep Fıstığı Meyve İç Kurtları
Yumurtadan çıkan larvalar, meyve embriyosunda beslenir ve aynı meyve içerisinde pupa olur. Yılda bir döl verir.

Antep Fıstığı Dal Güvesi
Antep fıstıklarında sürgünlerin uç kısımlarında beslenerek büyüme konisini tahrip eden, salkımlar yolu ile sürgün içinde galeri açarak beslenen, sürgün ve yapraksız salkımların oluşmasına neden olan önemli bir zararlıdır.

Antep Fıstığı İç Güvesi
Larvalar meyvelerin embriyosu ile beslenir. Bulundukları meyvede besin azaldığından başka meyvelere geçerler. Bir larva 8-12 meyveyi tahrip edebilmektedir. Zararın yoğun olduğu bahçelerde %30-40 oranında meyve kaybı olabilir.

Antep Fıstığı Karagöz Kurdu
Fıstık karagöz kurdu, üreme ve beslenme zararı olmak üzere iki şekilde zarar yapmaktadır. Üreme sırasındaki larvalar ağaçlarda galeri açarak iletim kanallarını tahrip etmekte ve kurumalarına neden olmaktadır. Beslenme sırasında sürgün ve meyve gözleri diplerinde beslenmekte, meyve gözleri kurumakta ve dökülmektedir.
Fıstık karagöz kurduna karşı mücadelede, kimyasal mücadele ekonomik ve başarılı olmamaktadır. Bunun yerine ekonomik ve etkisi kesin olan kültürel önlemler öğütlenir.
Şubat ve mart aylarında bahçelerdeki budama artıklan demet yapılır ve tuzak olarak ağaç altına, içine bırakılır. Bahçede bulunan bütün erginler üremek amacıyla dalların içine girer ve yumurta bırakır. Erginlerin ilk giriş deliklerinden talaş çıkmaya başlayınca bu demetler toplanıp yakılmalıdır.

Antep Fıstığı Göz Kurdu
İlkbaharda yumurtadan çıkan larvaların zararı sonucu fıstık ağaçları çiçek açmamakta ve meyve bağlamamaktadır.

Antep Fıstığı Hastalıkları
Karazenk Hastalığı
Antep fıstığı alanlarında görülen ve halen mücadele edilen en önemli hastalıktır. Enfeksiyonlar ilkbaharda nisan sonlarına doğru ve çiçeklerin döllenmesinden sonra, meyveler küçük buğday tanesi büyüklüğüne ulaştığında başlamaktadır. Hastalığın tipik belirtileri daha çok yapraklarda ve kısmen de meyve kabuklarında görülen siyah lekelerdir. Bu lekeler zamanla tüm yaprak yüzeyini kaplayabilir bu da yaprakların kurumalarına ve zamanından önce dökülmelerine neden olur.
Asimilasyon organları zarar gören ağaçlar, zayıf düşer ve meyve içleri gelişemediğinden verim azalır. Yaprak ve meyvelerdeki zarar, ağacı zayıf düşürerek gelecek yıllardaki ürünün azalmasına neden olur. Epidemi yıllarında ağaçlar, birkaç yıl ürün vermez.
Sonbaharda hasattan sonra yere dökülen yapraklar hemen toplanıp yok edilmelidir. Bu işlem toplanan yaprakların bir yerde yakılması veya derince sürülerek gömülmesi şeklinde uygulanmalıdır. Kimyasal mücadelede, bakırlı preparatlar kullanılmaktadır.

Meyve Yanığı Hastalığı
Antep fıstığı meyvelerinde geç ilkbahar döneminden (mayıs ortası) itibaren dış kabuğun uç kısmında başlayan yanıklar görülmektedir. Ayrıca meyvelerin dış kabuğunda yanıklıklarla birlikte kırmızı kabuk dokusunda çökmeler meydana gelmekte, bu lekeler ilerleyen dönemlerde artarak kemik dokuya ve meyve içine kadar devam edebilmektedir.
Meyveler olgunlaştıkça, hasada yaklaştıkça hastalık daha da ilerlemekte ve bulaşmalar artmaktadır. Hastalık etmeni, çürükçül olduğu için, sağlam ve hastalıklı meyvelerin birlikte hasadı, hasat sonrasında da bulaşmaların devam etmesine neden olmaktadır. Ayrıca meyvenin hem dış hem iç kısmında zararlanmalar meydana getirdiğinden başka bulaşmalar ve aflatoksin için de risk oluşturmaktadır.
Ad:  zararı.JPG
Gösterim: 2443
Boyut:  109.4 KB

Budama ve Destek Sağlama

Budama, ağaca şekil vermek, verilen şeklin devamını sağlamak ağaçta fizyolojik dengeyi oluşturarak düzenli bir verim almak ve yaşlanmış ağaçları gençleştirerek bunlardan bir süre daha verim almak amacıyla yapılmaktadır. Budamada dikkat edilecek en önemli nokta, budamanın tırnak bırakılmadan yapılmasıdır. Antep fıstığı ağaçlarında budama üç aşamada yapılmalıdır.

Genç Ağaçlarda Şekil Budaması
Antep fıstığı ağaçları reçineli olduklarından, aşırı dal kesiminden hoşlanmaz. Bu nedenle ileri dönemlerde kalın dal kesimine meydan vermemek için budamanın fidan devresinde başlatılması gerekmektedir.
Bahçe tesisi aşılı tüplü fidan ile yapılmış ise dikimden 2-3 yıl sonra, çöğür dikilerek yapılan tesislerde ise aşılamadan 2-3 yıl sonra şekil budaması yapılmalıdır.
Fidan fazla boylanmışsa, birinci yılın sonbaharında 80-90 cm'den tepesi kesilir. Ertesi yıl sürgünler oluşur. Bunlarda şekil budaması ikinci yılda yapılabilir. Fidan fazla boylanmamış ise, bu işlemler birer yıl sonraya bırakılır. Bir yıl önce tepesi kesilen fidan, ertesi yıl fazla sayıda sürgün vermektedir.
Bu sürgünlerden gövde üzerinde 15-20 cm aralıklarla, mümkün olduğunca eşit dağılanlardan üç tanesi, bir de dik gelişen doruk dal bırakılarak diğerleri kesilir. Ağaç üzerinde bırakılan dalların düzenli gelişmesi sağlanır. Seçilen her ana dal, bir ağaç gibi düşünülerek aynı sistem bunlara da uygulanır.

Gelişmiş Ağaçlarda Ürün Budaması
Gelişmiş Antep fıstığı ağaçlarında budama, genel olarak verimli yılın sonunda, yaşlanmış, zayıf gelişen 3-4 yaşlı dal çıkarma ve kuru dal seyreltme şeklinde yapılmaktadır. Bu şekilde yapılan budama, ağaçta genç dal gelişimini teşvik etmektedir. Antep fıstıklarında ürün 1 yaşlı dallardan alındığından, ağaç sürgün oluşturmaya teşvik edilmelidir. Bunun için mutlaka her yıl düzenli budama yapılmalıdır.
Yapılan düzenli budamalar neticesinde hem ağacın ekonomik ömrü uzamakta, hem verim kısmen artmakta (% 12 kadar) hem de kalite iyileşmektedir.
Antep fıstığı bahçelerinde görülen önemli budama hatalarından biri, sürümde kolaylık sağlaması açısından toprağa yakın dalların sürekli olarak çıkarılmasıdır. Bu şekilde kesilen ağaçlarda taç yüksekliği çok fazla olmakta, ağaç dibini gölgeleyememekte ve toprak neminin kaybolmasını engelleyememektedir. Halbuki yere yakın, taç oluşturularak ve doruk dalı korunarak budanan ağaçlar, hem dibini gölgelemekte hem aşırı sıcakların gövde ana dalları yakması veya dolu zararından dolayı zararlanma engellenmektedir.

Gençleştirme Budaması

Yaşlı ve zayıf gelişen ağaçlarda kuvvetli gelişen sürgün az olacağından, yeni sürgün oluşumunu teşvik etmek amacıyla yaşlı dal kesimi yapılmaktadır. Bu işlem 2-3 yılda tamamlanmalıdır. Sürgün gelişimi sağlandıktan sonra ağacın taç yapısını bozmadan, yeterli havalanma ve ışıktan yararlanma için, sık gelişen sürgünler seyreltilmelidir. Yeni oluşan sürgünlerin merkezden uzaklaşmaması ve yan gözlerden çıkan sürgünlerin yeterli düzeyde kuvvetli olması için sürgün uçları kesilmelidir.
Gençleştirme amacıyla yapılan budamada ağaçta, ana dallarda ve kesim yapılan her dalda mutlaka soluk dalı bırakılmalıdır. Kesim yapılan her yere, aşı macunu sürülmelidir.
Destek sağlama genellikle yeni tesis edilen bahçelerde Antep fıstığı ağaçlarının rüzgar ve etkilerinden dolayı devrilmesini önlemek amacıyla hereklere bağlama şeklinde yapılır.
Son düzenleyen Safi; 22 Nisan 2016 20:34
Düşüncene katılmam şart değil, düşünceni anlatman için savaşırım...
_EKSELANS_ - avatarı
_EKSELANS_
Kayıtlı Üye
9 Ocak 2013       Mesaj #8
_EKSELANS_ - avatarı
Kayıtlı Üye
HASAT İŞLEMLERİ
Hasat Zamanı
Antep fıstığında hasat, meyvelerin hasat olgunluğuna geldikleri zaman yapılmalıdır. Bu dönemde meyve dış kabuğu saydamlıktan matlığa dönüşmekte, kırmızı kabuk yumuşayarak sert kabuktan kolayca ayrılmakta, kemik kabuk çıtlamaktadır. Fizyolojik olgunluğa erişen meyvelerde, meyve kuru iç ağırlığı ile yağ miktarı en yüksek düzeydedir. İşte bu dönemde, yaklaşık bir hafta içerisinde hasat tamamlanmalıdır. Bu kritik dönemden önce veya sonra yapılan hasatta, meyvede gelişmemiş iç, bozuk renk ve çekici olmayan bir görünüm oluşmaktadır. Bu nedenle fizyolojik olum döneminin tesbiti, kaliteli ürün elde etmek için çok önemlidir. Bu dönem genellikle Güneydoğuda ağustos ayı sonları ile eylül ayı başlarında; Fırat vadisi gibi daha sıcak yörelerde olgunlaşma ağustos ayı ortalarında; Suvarlı gibi yüksek rakımlı bölgelerde ise eylül ayı ortalarında tamamlanmalıdır.

Erken hasat yapıldığında, meyve içleri yeşil renkli olur. İç ve dış pazarlarda yüksek değer buluyorsa da, meyve kurutulduğunda, içler büzüşmekte, şekil ve görünüş bozuklukları oluşmakta, ayrıca da iç meyve randımanı düşmektedir. Geç hasat yapıldığında kırmızı kabuk büzüşmekte ve kurumaktadır. Öte yandan iç meyve renginde açılmalar, kalitesinde bozulmaların yanı sıra hayvan ve haşere zararları artmaktadır.

Antep fıstığında meyveler bileşik salkımlar üzerinde bulunmaktadır. Antep fıstığı salkımlarında bulunan meyveler aynı zamanda olgunlaşmaz. Olgunlaşma önce salkımın uç kısmında bulunan meyvelerde başlar. Genellikle ilk önce olgunlaşan meyveler hasat zamanından önce ağaç altına dökülür. Ağaç altında gölgede kuruyan bu meyveler daha gösterişli ve lezzetli olur. Bunlar ayrıca toplanır ve hiçbir işlem yapılmadan çerezlik olarak satılır. Öte yandan ağaç altı meyve dökümleri aynı zamanda hasat döneminin saptanmasına yardımcı olmaktadır. Ağaçlar meyvelerinin %1-3'ü yere döküldüğünde hasada başlanabilir.

Yapılışı

Antep fıstığı hasadı cumbaların (fıstık salkımı) elle koparılması ile yapılır. Cumbaların salkım eğiminin ters yönünde ve salkım sapının dalla birleştiği yerden koparılmasına özen gösterilmelidir. Salkımı daldan koparmadan meyveleri tek tek seçerek hasat yapmak doğru değildir. Hasat bu şekilde yapılırsa ağaç üzerinde salkım sapları ve boş meyveler kalmaktadır. Ağaçta kalan bu artıklar, zararlılar için uygun bir barınak teşkil edeceğinden mutlaka koparılmalıdır.
Ağaç dallarını sallayarak veya sopalarla dallara vurarak hasat yapmak doğru değildir. Bu şekilde yapılan hasatta ağaç dalları zedelenip kırılabilir. Neticede gelecek yılın mahsul gözleri zarar görebilir. Olgunlaşmış meyveye "ben dane" denilir. Bunlar salkımlardan kolaylıkla ayrılırlar. Dökülmeyenler elle seçilip ayıklanır.
Salkım ve diğer artıklar bahçede bırakılmayıp bir yerde toplanarak imha edilmelidir. Toplanan meyveler, sandık ve çuval içerisinde sergi yerine taşınır. Plastik çuvallar meyvelerin kızışmalarına neden olacağından tercih edilmemelidir. Yaş meyveler çuvallarda uzun süre bekletilirse kısa sürede küflenme oluşmaktadır. Meyvelerin yaşken kırmızı kabuğundan ayrılıp kavlak olarak kurutulmasıyla, kabuk rengi daha beyaz çıtlama aralığı geniş olmaktadır. Böylece kalite artmaktadır.

Ad:  hasat.JPG
Gösterim: 2880
Boyut:  39.6 KB
Antep fıstığında dal sarsıcılarla hasat

Ülkemizde Antep fıstığı hasadı genellikle elle yapılmaktadır. Hasat dönemi başlamadan önce ağaç altları temizlenir, toprak bastırılır. Bu şekilde yere düşen meyvelerin zarar görmeleri önlenir. Hasat esnasında önce, yere düşen meyveler toplanır. Sonra ağaç altına şallar serilir. Üç ayak merdivenler yardımı ile hasat yapılır. Hasat edilen meyvelerin ayıklanıp kurutulduğu yerlere sergi yeri denilmektedir. Meyvelerin ağaçtan koparılıp muhafaza için ambara girinceye kadar yapılan; taneleme, ayıklama ve kurutma işlemlerine sergi yeri işleri denilir. Sergi yerleri genellikle Antep fıstığı bahçelerinin içerisinde olur. Çoğunlukla sıkıştırılmış toprak sergi yerleri kullanılmaktadır. Sergi yerlerinin daha sağlıklı olması bakımından beton sergi yerleri tercih edilmelidir. Ayrıca sergi yerleri bol güneş alacak şekilde hafif meyilli olmalıdır. Sandık ve çuvallar içerisinde sergi yerlerine getirilen meyveler ikinci kez ayıklanır. Burada Antep fıstıkları; ben, boz ve boş (fış) diye üç kısma ayrılır.
Ben Antep fıstığın meyve içi; tam dolu, çıtlama oranı yüksek ve albenisi fazladır. Boz Antep fıstığı açık renkli, meyve içi genellikle az gelişmiştir. İç meyve rengi yeşildir. Yeşil içlilik aranılan bir özelliktir. Bu nedenle boz Antep fıstıkları iç meyve işleyen işletmeler tarafından satılmaktadır. Boş meyvelerin dolu danelerden ayrılmaları gerekir. Maalesef ülkemizde elle veya suyla boş ayrımı yapılmaktadır. Suya atılan meyvelerin boş olanları hafif oldukları için su yüzeyinde, dolu olanlar da dip kısımlarda toplanır. Bu işlem süratle yapılarak meyvenin su ile temasının mümkün olduğu kadar kısa sürede olması sağlanmalıdır. Fakat en ideal şekli mekanik olarak ayırmaktır.
Sergi yerlerinde meyveler serilerek kurutulur. Kurutma işlemi, çok önemli ve ürün kalitesine doğrudan etkilidir. Serim kalınlığı 3-5 cm'yi geçmemelidir. Serim kalınlığı kurumanın sıhhatli olmasına ve kuruma süresine etkilidir. Küflenme ve bozulmaların olmaması

için sergi sık sık karıştırılmalıdır. Özellikle toprak sergi yerlerinde; Antep fıstığının en önemli hastalıklardan biri olan Escheria colli basili, meyve kabuğunda oluşan çıtlaklara kolaylıkla yerleşmektedir. Taze meyveler kuruyunca genelikle % 45-50 oranında su kaybına uğramaktadır.
Ad:  kurutulması.JPG
Gösterim: 2770
Boyut:  31.3 KB
Antep fıstığının sergi yerinde kurutulması


Kırmızı kabuklu Antep fıstığı kurutulduktan sonra en fazla %6-7 oranında nem içermektedir. Meyveler; kurutulma, eleme ve boyama işlemi yapıldıktan sonra 50-70 kg' lık jüt çuvallara doldurularak muhafaza edilmelidir.

Makineli Hasat Uygulaması
Hasatta, gücünü traktörün kuyruk milinden alan pnömatik dal sarsıcılar kullanılmaktadır. Elle hasatta üç işçi, bir ağacı 10,1 dakikada hasat ederken dal sarsıcılarla bir ağaç 5-6 dakikada hasat edilmektedir. Dal sarsıcılarla hasadın, elle hasada göre zaman açısından daha ekonomiktir. ABD’de gövdeden sarsıcılarla yapılan hasatta bir ağaç 32 saniyede hasat edilmektedir.

İşleme Tekniği
Kavlatma
Kavlatma, meyvede kırmızı kabuğun sert kabuktan ayrılarak çıkarılmasıdır. Bu işlem ülkemizde genellikle kurutulma ve depolamadan sonra işleme ve pazarlama öncesi yapılır. ABD ve İran'da kavlatma, meyve hasat edildiğinde yaş iken yapılır. Ülkemizde ise bazı küçük üretici işletmelerde taze kavlatma yapılmaktadır.
Ad:  kfistik.JPG
Gösterim: 2286
Boyut:  24.6 KB
Kavlatılmamış kırmızı kabuklu antepfıstığı


Kavlak Antep fıstıklarının kurutulması ve depolanması daha fazla özen gerektirmektedir. Bu yöntemle meyve, su ile çok az bir süre, sadece yıkama işlemi sırasında temas etmektedir. Su, meyve içine işlemediği için tüm Antep fıstığı işletmelerinin devlip usulünü bırakıp bu sisteme dönmesi ürün kalitesi yönünden çok büyük yararlar sağlayacaktır.
  • Kırmızı kabuğun su veya buharla yumuşatılması.
  • Yumuşayan kabuğun devliplerde veya fiberglas merdanelerde ezilmesi.
  • Ezilen kabukların eleklerde ayrılması.
  • Meyvelerin yıkanarak temizlenmesi.
  • Meyvelerin süratle sıcak hava ile kurutulması.
Kuru kırmızı kabuğun yumuşayıp gevşemesi; su veya buharla sağlanır. Bu ıslatma işlemi mümkün olduğu kadar kısa sürede yapılmalıdır. Kullanılan su; temiz, içilecek nitelikte olmalıdır. Isıtma havuzları genellikle betondan yapılmalıdır. İşleme kolaylığı yönünden havuzlar çok derin yapılmamalıdır. Havuz yüksekliği 1-1,5 m, kapasiteleri 2-5 ton arasında değişmektedir. Isıtma süresi 3-5 saat kadardır. Buharlı ıslatma, daha kısa süreli olmakta, su iç meyveye geçmeyip sadece dış kırmızı kabuğu ıslatmaktadır. Bu durumda Antep fıstığı kalitesi yüksek olmaktadır. Islanan Antep fıstıkları, dış kabuklarından ayrılması için devliplere verilir.
Ad:  kavlatmış.JPG
Gösterim: 2246
Boyut:  22.1 KB
Kavlatılmış Antep fıstıkları


Devlip; bir eksen etrafında dönen ve halk arasında değirmen taşı olarak bilinen yatay ve dikey iki karataştan ibarettir. Devliplerde bir seferde 250 kg kadar Antep fıstığı konulmaktadır. Islanıp gevşek yapı arz eden kırmızı kabuk, birisi haraketli iki taş arasında sürtünme yoluyla sıyrılır ve kabuktan ayrılır. Titreşimli eleklerden geçirilerek kırmızı kabuktan ayrılan meyveler, temiz su ile yıkanır ve sıcak hava ile kurutulur. Sıcak hava ile bir iki saat içerisinde %6-7 oransal neme kadar kurutma yapılmaktadır. Daha yüksek nem oranlarında meyveler süratle küflenmekte ve bozulmalar olmaktadır.

Çıtlama
Antep fıstığı meyvelerinin kemik kabuklarının, meyvenin olgunlaşma sırasında kendiliğinden veya sonradan mekanik olarak boyuna açılmasına çıtlama denir. Çıtlaklık, çeşit özelliğine göre değişim göstermektedir. Ancak normal kültürel tedbirlerin yapıldığı bahçelerden elde edilen ürünlerin genellikle %50-70'i çıtlak olmaktadır. Çıtlama işlemi halen özel Antep fıstığı pensleri ve çekiçlerle yapılmaktadır. Çıtlama işlemi genellikle çocuklar ve kadınlar tarafından yapılmaktadır. Bir işçi günde 15-20 kg Antep fıstığı çıtlatabilmektedir. Gaziantep imalatı çıtlatma makinelerinin çıtlatma kapasiteleri 8 saatte 210-400 kg’dır. İri ve boylama yapılmış Antep fıstıklarının çıtlama randımanı daha yüksektir.

Kavurma
Antep fıstığının en yaygın tüketim şekli kavrulmuş tuzlu Antep fıstığı şeklindedir. Kavrulmuş tuzlu Antep fıstığı, kavlak çıtlak Antep fıstıklarının, belirli bir derecesinde belirli tuz oranında, belirli süre karıştırılarak kavrulmasıyla elde edilir.
Kavurmadan önce Antep fıstıklarında boylama yapılırsa meyvelerin ısı ve tuz oranlarında bir örneklik sağlanmış olur. Öte yandan boylama Antep fıstıklarına albeni kazandırdığından mutlaka yapılmalıdır.
Antep fıstıkları kavrulmadan önce, ön ısıtmaya tabii tutulmaktadır. İşletmeler, kendi usullerine göre ısıtma süresini ayarlamaktadır. Islanan Antep fıstıklarına katılan tuz miktarı da işletmelere göre değişmektedir. Bazı işletmeler Antep fıstığı miktarının 1/4'ü veya 1/5'i kadar tuzu, kavurma kazanlarına koymakta ve tuz azaldıkça ilaveler yapılmaktadır. Bu şekilde hazırlanan fıstıklar genellikle fazla tuzlu olmaktadır. Dış satım için hazırlanan Antep fıstıkları tuz oranları iç piyasa için hazırlananlara oranla daha düşük tutulmaktadır. Tuz ve ısı miktarları Antep fıstığı kalitesi üzerine etkili olması nedeniyle bu konu bir an önce standart hale getirilmelidir.
Tuzlu Antep fıstığı yapan işletmelerde, yaklaşık 25 kadar kavurma kazanı bulunmaktadır. Antep fıstığı kavurma kazanlarının kapasiteleri 200 kg kadardır. Kavurma kazanlarında çıkan Antep fıstıklarının soğuma şekli ve süresi de Antep fıstığı kalitesi üzerinde etkili olmaktadır.
Ad:  kavurma.JPG
Gösterim: 2116
Boyut:  10.7 KB
Kavrulmuş tuzlu antepfıstığı

Soğutma işlemi işletmelerde farklı şekillerde uygulanmaktadır. Bazı işletmelerde serilerek soğutulmakta, bazılarında üst üste yığılarak bir gece bu şekilde bekletilerek Antep fıstığının yavaş yavaş soğutulması sağlanmaktadır. Bu şekilde Antep fıstığının kalitesinin daha yüksek olduğu iddia edilmektedir. Oysa en iyi soğutma şekli en süratli olanıdır. Bu da Antep fıstığının soğutma tünellerinden geçirilerek 5 dakika gibi çok kısa sürede soğutulmasıdır.
Kavrulmuş Antep fıstıkları, piyasaya iki kat torba içerisinde verilmektedir. Antep fıstıkları önce naylon torbaya sonra bez ve jüt çuvallara konmaktadır. Bez torbalar 60 kg jüt çuvallar, 100 kg kavrulmuş tuzlu Antep fıstığı almaktadır. Dış satımlarda kavrulmuş antepfıstıkları net 10 kg Antep fıstığı alan teneke kutulara konmaktadır.
İki teneke kutu, bir karton kutuya konularak 20 kg'lık ambalajlar halinde piyasaya sürülmektedir.

iç Antep Fıstığı Yapımı
İç Antep fıstığı yapımında ben düşmüş Antep fıstığı kullanılmaz. Buna göre daha ucuz olan boz Antep fıstığı iç yapımında kullanılır. Boz Antep fıstığı aynı zamanda yeşil içlidir. İç Antep fıstığı tüketiminde “yeşil içli olma” önemlidir. Kuru kırmızı ve sert kabuğundan ayrılan iç meyvelerden öncelikle bozuk, ezik ve zararlı tahribatına uğramış olanlar seçilerek ayıklanır. Ayıklanmış iç meyvelerin yeşil görünüm kazanmaları, için iç meyvenin dış kabuk zarları soyularak çıkarılır.
Ad:  iç.JPG
Gösterim: 2222
Boyut:  14.7 KB
İç Antep fıstığı


Zarı soyulmuş meyveler dış etkenlerden daha kolay etkilendiği için muhafaza ve korunmaları daha fazla özen gerektirir. İç meyve zarının meyveden kolaylıkla soyulması için dış kırmızı kabuğun soyulması işleminde olduğu gibi, bunu da tohum zarının ıslatılması gerekmektedir.
Tohum ıslatılması 110-120 derecedeki buharda 5-6 dakika bekletmekle sağlanır. Yumuşatılan iç meyveler, özel yapılmış geniş yüzeyli eleklere serilerek kurutulur. Havalandırılan ve soğutulan meyveler lastik merdaneler arasından geçirilerek gevşek bir hale gelen meyve zarı soyulur. Soyulan zarların meyvelerden ayrılması titreşimli eleklerle olur. Üst üste konmuş eleklere serilir ve sıcak hava ile kurutulur. Bu arada bozuk, ezik ve sarı içli olanlar tekrar gözden geçirilir. Seçilmiş ve kurutulmuş meyveler genellikle kese kağıtlarına doldurulur. Her biri 12,5 kg meyve alabilecek büyüklükte olan kağıt torbalar ikisi bir karton kutuya konularak piyasaya sürülür.

Depolama

Antep fıstığının bileşiminde %50’den fazla yağ, %20’den fazla protein bulunmaktadır. Taze Antep fıstığında %40-50, kuru kırmızı kabuklu Antep fıstığında da %3-5 oranında nem bulunmaktadır. Ürünü depolama süresince, sıcaklık, nem ve ışık meyve kalitesi üzerine etkili olmaktadır.
Depo sıcaklığı ve nem düzeyinin, deponun her tarafında aynı olması için, depo havasının hareket halinde olması gerekmektedir. Uygun bir hava hareketinin sağlanabilmesi için, istifler arasında 10-20 cm duvar ve tavan arasında 30-35 cm boşluk bırakılmalıdır.
Çuvallar doğrudan ambar tavanı ile temas ettirilmemelidir. Depo tabanı, tahta ızgara ile kaplı olmalıdır. Ürünün nem içeriğinin düzenli düşük kalabilmesi için depo koşullarındaki nem oranın düşük olması (% 50-60) gerekmektedir. Kuru kırmızı kabuklu olarak muhafaza şeklinde kalite kaybı daha az olmaktadır. Ürünün kendine özgü depolama koşullarına uyulmadığı takdirde bozulmalar hızlanmaktadır.
Ad:  depo.JPG
Gösterim: 2221
Boyut:  12.9 KB
Antep fıstığı çuvallarının depolanması

Kuru kırmızı kabuklu Antep fıstığı sergi yerlerinde kurutulduktan sonra, işlenerek pazarlanıncaya kadar ambarlarda muhafaza edilir. Antep fıstığının bir yıldan daha uzun bir sürede kalitesinin bozulmadan saklanabilmesi için en uygun depolama sıcaklığı 0 ile 10°C arasındadır.

Depolama Süresi

Sert kabuklu meyveler 1-10 °C'de ve %65-75 bağıl nemli koşullarda kabuklu olarak 924 ay, 1-10°C'de ve %65-75 bağıl nemde 1 yıl, vakum ve gazlı ambalajlarda 1-10°C'de 1-2 yıl, donmuş olarak -18°C'de 3 yıl kadar muhafaza edilebilmektedir. Öte yandan iç Antep fıstığı parşömen kağıdı ile kaplanmış karton kutu içerisinde 12-14°C, derecelerinde %50-60 bağıl nem koşullarında 14 ay, aynı sıcaklık ve % 75-80 bağıl nemde ise 4 ay süreyle muhafaza edileceği bildirilmiştir.

Depolamada dikkat edilecek hususlar

Depolamada amaç; küflenme, renk bozukluğu, acılaşma, tat, lezzet ve aroma kaybının önlenmesidir. Depo olarak kullanılacak yerin özellikleri şunlar olmalıdır:
  • Depo, serin ve kuru özellikte olmalıdır.
  • Depo, doğrudan güneş ışığı almamalı, nem yapmamalıdır.
  • Depo tabanı, su baskınlarına karşı yerden yüksek olmalıdır.
  • Depo üstü tavan ve çatılar akmayı, sızmayı önlemeli, sıcaklık değişmelerinden etkilenmeyi önleyecek şekilde yalıtımlı olmalıdır.
  • Kanalizasyon boruları geçen ve lavabo olan yerler, depo olarak kullanılmamalıdır.
  • Depo sıcaklığı, 5-10°C olmalı, depo bağıl neminin % 70’in üzerine çıkmaması sağlanmalıdır.
  • Deponun kapı, pencere ve diğer kısımları bulaşmaları ve zararlı girişini önleyecek şekilde yapılmalıdır.
  • Fıstık konacak depo, çeşitli zararlılara karşı önceden ilaçlanmış ve temizlenmiş olmalıdır. Ayrıca depolarda böcek ve fare girişi engellenmeli ve havalandırma yapılmalıdır.
  • Depo tabanında ızgara bulunmalı, ızgaralar üzerine üst üste 8-9 çuvaldan fazla konulmamalı, istifler arasında boşluk bırakılmalı ve bu çuvallar depo çeperinden en az 10 cm uzakta tutulmalıdır.
  • Yığın halinde ve çok sayıda çuvalı üst üste koyarak depolama yapılmamalıdır. Özellikle yığın halinde depolamada fıstıklar havasız kalabildiğinden küf gelişmesi için uygun ortam oluşabilmektedir, ayrıca aşırı basınç nedeniyle hücre zarlarının zarar görmesi fıstığın tadını bozmaktadır.
Ad:  depo2.JPG
Gösterim: 2416
Boyut:  77.7 KB
Son düzenleyen Safi; 22 Nisan 2016 21:03
Baturalp - avatarı
Baturalp
Ziyaretçi
1 Ocak 2016       Mesaj #9
Baturalp - avatarı
Ziyaretçi
Anayurdu Ortadoğu olan antepfıstığı, Akdeniz havzasında Türkiye, Iran, Irak, Suriye ile tohumlarının sonradan götürüldüğü Hindistan ve hatta Meksika’da yetiştirilmektedir. Ülkemizde antepfıstığının yetiştirildiği yerler, başta Gaziantep olmak üzere Şanlıurfa, Kahramanmaraş, Adıyaman, Malatya, Diyarbakır ile Siirt illerimizdir.

Kısa boylu bir ağaç olan antepfıstığının, beş yaprakçıktan oluşan yeşil yaprakları, salkımlar halinde açan küçük çiçekleri vardır. Bu çiçekler olgunlaştığında, 2-2,5 cm. uzunlukta, dışında kırmızımsı ve yumuşak bir kabuğu, bunun içinde sert kabuğu olan ve bunun içinde de yeşil ya da sarı renkli içi bulunan bir meyve (ya da iç) verir.

Yeşil renklileri “daha lezzetli olan için, üzeri de ince bir kabukla örtülüdür. Fıstığın sert kabuğu, kavrulduğunda ya da üzerine sert bir cisimle vurulduğunda çatlar. Elle zorlanan çatlak kabuk ikiye ayrılır. Uzun süre saklanabilen antepfıstığının içi kuruyemiş (çerez) olarak sevilerek yenildiği gibi şekercilikte, pastacılıkta, helvacılıkta ve tatlıcılıkta (özellikle baklava yapımında) kullanılmaktadır
BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 1 üye beğendi.

Benzer Konular

16 Mayıs 2011 / KiTiaRa Botanik
22 Nisan 2016 / Semıh Cevaplanmış
31 Temmuz 2011 / Misafir X-Sözlük
8 Haziran 2009 / Kral_Aslan Rüya Tabirleri
26 Şubat 2009 / Misafir X-Sözlük