Arama

Yulaf Yetiştiriciliği

Güncelleme: 7 Aralık 2016 Gösterim: 14.608 Cevap: 1
_Yağmur_ - avatarı
_Yağmur_
VIP VIP Üye
24 Aralık 2009       Mesaj #1
_Yağmur_ - avatarı
VIP VIP Üye

Yulaf Üretimi



Sponsorlu Bağlantılar

Yulafın Yeri ve Önemi

Ad:  yulaf-3.jpg
Gösterim: 7129
Boyut:  75.4 KB

Buğdaygillerden bir bitkidir. Başakları salkım gibi aşağı sarkar. Nemli ve ılık yerlerde yetişir. Kökleri 50 sm. kadar derine gider. Birçok çeşidi vardır.

Çok kuvvetli bir besleyicidir. Hastalara ve çocuklara da verilir. Fakat genellikle hayvan yemi, özellikle at yemi olarak kullanılır. Başakçıklar 2-3 çiçekli olup, eksen üzerinde salkım şeklinde dizilmişlerdir. Kılçık nispeten kısadır. Kavuzlar tanelere yapışıktır. Tarımda kullanılan türü Avena Sativa’dır.

Yulaf serin iklim bitkileri içinde en fazla iklim isteği olan bir bitkidir. Su isteği fazladır. Yıllık yağışı 600 m’den çok olan yerlerde yulaf yetiştirilmesi daha uygundur. Kumlu-tınlı, humuslu topraklarda iyi yetişir. Topraklar sonbaharda işlenir. Memleketimizde yulaf yazlık ekilir. Ekim ilkbaharda erken yapılmalıdır. Dekara 10-15 kg tohum atılır.

Fazla ürün almak için gübreleme ve ot mücadelesi gereklidir. Yeşilköy, adi yulaf, acar yulafı, kısa yulaf, tatar yulafı gibi çeşitleri vardır. Daha çok yazlık olarak ekilen yeşilköy çeşiti önemlidir. Türkiye’deki senelik yulaf üretimi 400.000 ton civarındadır. Kullanıldığı yerler: Yulaf taneleri sabit yağ, azotlu maddeler ve karbonhidratlar taşır.

Ortaçağlardan beri gıda ve ilaç olarak kullanılır. Kıymetli bir hayvan yemidir. Haricen yulaf lapası çıbanları olgunlaştırmada kullanılır. Dahilen ise (% 5’lik) çayı idrar çoğaltıcı, müshil, kuvvet verici olarak kullanılır. Küçük çocuklarda ve hastalık sonlarında kuvvet verici olarak çok tercih edilir. Yulaf unu bilhassa çocuk mamalarının yapımında kullanılır. Kavuzlarından ilaç sanayiinde faydalanılır.

Yulafın beyaz, siyah, sarı, kırmızı ya da boz tohumlu,kısa ya da uzun saplı pek çok çeşidi vardır. Tarım uzmanlarının öteden beri sürdürdükleri çalışmalarla değişik iklim ve Toprakkoşullarına uygun yulaf çeşitleri geliştirilmiştir. Örneğin, bunlardan kırmızı yulaf sıcak ve nemli iklimlerde yetiştirilir.

Yulafın dünyaya, yabanıl olarak yetiştiği Asya'nın batısı ile Avrupa'nın doğusu arasında kalan bölgelerden yayıldığı sanılır. Yabanıl yulaflardan türeyerek günümüze ulaşmış olan kültür yulafları içinde en çok yetiştirileni hiç kuşkusuz Avena sativa türüdür. Bugün yulaf, arpa ve çavdardan daha büyük miktarlarda üretilen bir tahıldır. Serin ve nemli iklimleri sevdiği için en iyi Avrupa'nın batı ve İskandinav ülkelerinini de içine alan kuzey bölümlerinde, Rusya'da ve Kuzey Amerika'da yetişir. Bununla birlikte Avustralya ve Yeni Zelanda'da da ekilir. Yulaf fazla yağış almayan kurak yerlerde kalın kavuzlu, uzunca tohumlar verir.

ABD ve Rusya dünyanın en çok yulaf üreten ülkeleridir; ama, İskoçya, İsveç ve Finlandiya gibi küçük kuzey ülkelerinde, buğday ve çavdardan daha iyi ürün verdiği için yulaftan geniş ölçüde yararlanılır. Türkiye'de ise başlıca Marmara, Ege ve İç Anadolu bölgelerinde yetiştirilen yulafın üretimi 350 bin tona yaklaşır.

Bol miktarda nişasta ile Protein, vitamin ve mineraller de içeren yulaf taneleri en çok hayvan yemi olarak kullanılır. Ayrıca bitki tazeyken biçilerek yeşil yem ya da taneler hasat edildikten sonra kuru yem olarak hayvanlara yedirilir. Yulaf unundan hazırlanan Hamur buğday unu gibi kabarmadığından Ekmek yapımında kullanılmaz. Yulaf unundan daha çok lapa ya da gözleme gibi yiyecekler yapılır; taneleri ise özellikle kahvaltı için hazırlanan, besleyici değeri yüksekTahıl karışımlarına katılır. Yulaf eskiden buğdayın pahalı olduğu dönemlerde onun yerini almıştır. Bugün de kuzey ülkelerinde yulafın gıda ürünleri arasında küçümsenmeyecek bir yeri vardır.

Yulaf üretiminin yapıldığı bölgelerin çoğunda yulaf ilkbaharda ekilir. Kış yulafları dona ve kara dayanıklı olmadığı için Kuzey Kutbu'na yakın bölgelerde yetiştirilemez. Aynı arpa gibi yulaf da bazen üçgül ve buğdaygillerden öbür bazı bitkilerin fidelerini güneş ve rüzgarın zararlı etkisinden korunmak için, onlarla birlikte ekilir.

Yulaf toprak seçiciliği, çavdardan sonra en az olan serin iklim tahıl cinsidir. Yeterli nemi olan fakir topraklarda bile yetiştirilebilmektedir. Yulaf bataklık alanların tarım arazisine çevrilmesinde kullanılabilecek bitkilerden biridir.

Ülkemiz tarımında yulafın oldukça eski bir yeri vardır. Selçuklu ve Osmanlılar yulaf yetiştiriciliğine büyük önem vermişlerdir. Kıtlık yıllarında yulaf Anadolu’da ekmeklik tahıl olarak kullanılmıştır. Cumhuriyet döneminde yulaf ekim alanları 1960-65 yıllarına kadar sürekli artış göstermiş, 400.000 ha ekim alanına ve 600.000 ton üretime ulaşılmıştır.

Yulaf ekim alanları ve üretim miktarları dünyada ve ülkemizde önemli bir azalma göstermiştir. Ülkemizde son yıllarda önemli bir değişim göstermemekle birlikte 1960’lı yıllara göre azalmalar meydana gelmiştir. Ülkemizde en fazla yulaf üretimi Marmara Bölgemizde gerçekleşmektedir. Kocaeli ve Konya illerimizde yulaf üretim miktarı yüksek olup en fazla verim Yalova ilinde sağlanmaktadır.

Yulaf Taksonomisi


Dünyada ve Türkiye’de kültürü yapılan yulaflar hexoplaid gruba giren yulaflardır.

2n = 42 kromozomdan olan bu gruba Denticulatae adı da verilir. Bu grup iki alt gruba ayrılır:

1. Avena fatua Alt Grubu:
Dünyada kültürü yapılan beyaz yulaflar (Avena satıva) türü bu alt gruba girer. Dünyada kültür yulaflarının 2/3’ünü oluşturur.

Yulaf, buğday ve arpaya göre oldukça yeni bir kültür bitkisidir. Dünyada kültürü yapılan yulaflar; beyaz yulaf (Avena satıva L.) ve kırmızı yulaf (Avena byzantina Koch.) olarak gruplandırılmaktadır. Kırmızı yulaf-beyaz yulafa göre daha uzun bitki boyuna, daha iri salkım ve başakçıklara sahip olup, başakçık dış kavuzu ve taneleri daha koyu renktedir.

Beyaz yulafta tüylülük görülmez iken, kırmızı yulafta tüylülük vardır. En fazla ekim alanı ve üretime sahip olan beyaz yulaftır. Yulaf serin iklim tahılları içerisinde soğuğa en dayanıksız olan cinstir. Çimlenme minimumu 4-50C optimumu ise 20-250C’dir. Uygun çimlenme ortamında çimlenen yulaf; bitkisi ekim sıklığına, toprak nemi ve sıcaklığına bağlı olarak güçlü bir kök sistemi oluşturur. Kökler 25-30 cm yanlara ve 120-180 cm derinliğe kadar yayılabilir. Yulafın kök sisteminin güçlü oluşu onun su isteğinden kaynaklanmakta olup, soğuğa dayanımı çok zayıftır.

Yulaf sapında, sayıları 4-8 arasında değişen boğum ve boğum arası bulunur. Şap boğumları çeşide göre tüylü yada çıplak olabilir. Kardeşlenme yeteneği fazladır.

Yulafta çiçek topluluğu karışık salkım durumundadır. Çiçekler başakçık eksenine bağlanmıştır. Başakçıktaki çiçek sayısı çeşide ve çevre koşullarına göre 2-11, çıplak yulaflarda 3-12, kavuzlu yulaflarda 1-4 adet arasında olabilir. Çiçeklenme ve döllenme sırası uç başakçıktan alt başakçığa doğrudur. Bir yulaf bitkisindeki başakçık sayısı ortalama 60-70 adettir.

Erselik (erkek ve dişi organlar aynı çiçekte) çiçek yapısına sahip olan yulaf kendine döllenir. Ancak, tozlanma sırasında genellikle kavuzlar açıldığı için yulafta yabancı döllenme olasılığı da vardır.

Harmandan sonra yulaf taneleri kavuzlu çeşitlerde kavuzlu, çıplak taneli, yulaflarda ise çıplak durumdadır. Başakçıktaki tanelerin iriliği, diptekinden üstekine doğru belirgin bir şekilde azalır.

2. Avena sterilis Alt Grubu
Kültür formu olan kırmızı yulaf (Avena byzantina) türünün bu alt grubunda çıktığı kabul edilir.

Türkiye Yulaf Çeşitleri:



Türkiye için tescil edilen yulaf çeşitleri:
Arlıptan (Avena satıva) Yeşilköy 1779 Ankara 76 Yeşil köy 330

İklim ve Toprak İstekleri

Ad:  yulaf-2.jpg
Gösterim: 3586
Boyut:  13.4 KB

Serin iklim tahılları içerisinde, iklim istekleri en fazla olan cins yulaftır. Çiçeklenmeden başaklanmaya kadar, sıcaklığı 15 0C yi geçmeyen serin bir hava ve yüksek nem ister. 1 g. Kuru madde üretimi için tükettiği su miktarı 600 g. Civarındadır. Yıllık yağışı 700-800 mm olan yöreler yulaf tarımı için en uygundur.

Kurağa dayanıklı olmayan yulaf, soğuğa da dayanıklı değildir. Yulafın vernalizasyon isteği belirgin olup, en düşük büyüme sıcaklığında uzun süre kalması gerekir.

Yüksek bir verim için toprakta bitki besin maddelerinin yeterince bulunması gerekir. Killi-tınlı, kumlu-bol humuslu topraklar yeterli nem bulunursa yulaf yetiştiriciliği için uygundur. Yulaf toprak tuzluluğuna da oldukça dayanıklı bir bitkidir.

İklim İstekleri


Yulaf serin iklim tahılları içerisinde iklim istekleri en fazla olan bir cinstir. Kışları kar örtüsüz fazla soğuk geçen yerlerde soğuktan zarar görür. Daha çok sahil bölgelerinde, dağ eteklerindeki ovalarda yetiştirilir. Yıllık yağışı 700-800 mm olan yerler yulaf için en uygun yerlerdir. Yulafın hem serin ve nemli iklimlerden hoşlanması, hem de düşük sıcaklıklara dayanıksız oluşu kültürünün yayılmasını önleyen en belirgin özelliğidir.

Toprak İstekleri


Çavdardan sonra toprak seçiciliği en az olan serin iklim tahılıdır. Yeteri kadar nemi olan topraklarda(en fakir) bile yetişir. İyi bir verim için yeterli besin maddesi olan topraklar uygundur. Killi, tınlı ve kumlu fakat humusu bol olan topraklarda yeterli nem bulunursa üstün nem oluşturur. Bataklık yerlerin kurutulmasında tarlaya çevrilmesinde ilk ele alınıp yetiştirilecek kültür bitkisidir. Yulaf tuzluluğa arpadan daha fazla dayanıklıdır.

Toprak İşleme


Ürün miktarına en etkili faktördür. Ülkemizde yulaf tarımında toprak işlemeye pek özen gösterilmez. Yulaf yağışlı bölgelerde ekildiğinden çok ağır olan topraklar devrilerek işlenirler. Kuru ziraat alanlarında ise su kaybını en aza indirecek erozyonu önleyecek şekilde yüzeyden
işlenmelidir.

Ekim Nöbeti


Yulaf bitkisinin kökleri toprakta güç eriyen fosforlu ve potasyumlu bileşikleri çözerek bu maddelerden kolayca yararlanabilmektedir. Güçlü kök sistemi ile yulaf toprakta fazla miktarda organik madde bırakır. Bu nedenle iyi bir ekim nöbeti bitkisidir.

Yulaf karışık ekime de uygun bir bitkidir. Yonca ve üçgüllerle karışık olarak ekildiği zaman bu bitkileri güneşten koruyarak daha iyi gelişmelerini sağlar. Yulaf fiğ karışımları yem üretiminde (kuru ot yada silaj) önemli bir yere sahiptir. Yulaf ayrıca yeşil gübre olarak da kullanılmaktadır.

Toprak Hazırlığı, Ekim, Bakım ve Gübreleme

Ad:  yulaf-1.jpg
Gösterim: 3639
Boyut:  23.1 KB

Yulaf tarımında toprak işlemenin zamanı ve yöntemi; ön bitkiye, yulafın ekim zamanına, yörenin yağış-sıcaklık ilişkilerine ve tarlanın otlanma durumuna göre değişmektedir.

Yulaf serin iklim tahılları içinde en çok su tüketen bitki olduğundan, toprak işlenenin amacı toprakta yeterli su biriktirmek olmalıdır. Bu nedenle yazlık yulaf ekilecekse tarla kıştan önce derin sürülerek ve kesekli olarak kışa bırakılıp, toprakta bol su biriktirilmesi sağlanmalıdır.

Yüksek verim için yulafın kışa dayanabileceği yerlerde, ekimi kışlık yapmak gerekir. Kışı çok sert geçen yörelerde erken yazlık ekim yapılmalıdır. Bitkilerin kışa 3-4 yaprakla girebileceği, yazlık ekimlerde ise sıcak ve kurak bastırmadan başaklanabileceği tarihe göre seçilmelidir. Yulafta vernalizasyon süresi uzun olduğundan, yazlık ekimler mümkün olduğunca erken yapılmalıdır. Vernalizasyon isteği tamamlanmayan yulaf sapa kalkamaz, dolayısıyla salkım oluşturamaz.

Yulaf ekimi, buğday için kullanılan ekim makineleriyle yada serpme olarak yapılabilir. Ağır tavlı topraklarda ekimi yüzlek, kuru tarım alanlarında ekimi derin yapmak uygundur. Tohumluğun 1000 tane ağırlığı 25 g’ın altında olması istenmez. Dekara 17-18 kg tohum yeterlidir.

Yulafın ilk gelişme dönemi ve besin maddesi alımı yavaştır. Gelişmenin başlangıcında yavaş olan azot alımı, zamanla artar ve çiçeklenme zamanında en fazladır. Fosfor ve potasyum alımı büyümenin başlangıcında yavaştır, sapa kalkmayla birlikte, bitkinin tüm besin maddeleri alımı ve su tüketimi artar. Yulafa verilecek gübre miktarı; ön bitkiye, yetiştirilecek yulaf çeşidine, iklim ve toprak koşullarına göre değişmektedir. Genellikle 4 kg azot ( N ) ve 4-6 kg fosfor =P2O5)lu gübre uygulaması yaygındır. Fosforun tamamı ekimle birlikte, azotun ise yarısı ekimle, diğer yarısı başaklanmaya kadar verilmelidir.

Ekim


Yüksek verim için, soğuğa dayanabildiği yerlerde kışlık çeşitlerin ekilmesi gereklidir. Bu zamanda genelde 15 Ekim – Aralık sonudur. Yazlık ekilecekse erken ekilmelidir. Kullanılacak yulaf tohumunun çimlenme kabiliyeti yüksek olmalıdır.Çünkü yulafın vernalizasyonu uzun sürelidir. Ayrıca sıcak ve kurak bastırmadan başaklanmış olacak şekilde ekilmelidir. Ağır topraklarda toprağa serpilip üzeri çalıyla örtülür. Kumlu-milli, kumlu topraklarda ekimin erken yapılmasında da mibzer kullanılabilir. Kuru ziraat bölgelerinde kışlık ekim daha derine en iyisi de arkvari ekim yapan üsten baskılık düz mibzerle yapılır. Dekara 15-18 kg. tohum atılır.

Hasat


Yulaf tarımında en uygun hasat zamanının seçilmesi önemlidir. Kardeşlenme fazla olduğundan, bir bitkideki danelerin tümünün olumu için gerekli süre, öteki serin iklim tahıllarına göre daha uzundur. Yulaf genellikle ana saptaki danelerin sarı olum ile tam olum arasında olduğu devrede biçilmelidir. Saplar hasat sonrasında tarlada 3-5 gün yeterince kurutulduktan sonra harman edilmelidir.

Yulaf kuru ot için yetiştirilmişse sarı olumdan biraz önceki, silaj için yetiştirilmişse süt olum döneminde biçilmelidir. Kışlık ekilen yulaflar, yazlık ekilenlere göre birkaç hafta daha önce hasat olgunluğuna geldiği gibi, kışlık yulaflar daha fazla tane ve saman verimi sağlamaktadır.

Yulaf karışık ekime uygun bir bitkidir. Sulu tarımın olmadığı yerlerde yulaf-fiğ karışımları kaba yem üretiminde önemli bir tarım modelidir. Yulaf hâsıl olarak hasat edilebilir. Hâsıl olarak hayvanlara verilebildiği gibi kuru ot veya silaj olarak da kullanılabilir. Bu kullanım alanının genişliğinden dolayı özellikle büyükbaş hayvan yetiştiriciliğinin yapıldığı yerlerdeki kuru tarım alanlarında önerilmektedir.

Yulafın Değerlendirilmesi


Düşük üretim maliyeti ve tanelerinin besin değerlerinin yüksek olması nedeniyle, diğer tahıllarla karşılaştırıldığında, yulafın kahvaltılık olarak kullanımı ve evcil hayvanların beslenmesindeki önemi giderek artmaktadır. Yulafın başlıca kullanım alanları aşağıda özetlenmiştir:

Hayvan Yemi:
Yulaf öncelikli olarak hayvan yemi olarak kullanılmaktadır. Her türlü hayvan için çok iyi bir yem olan yulaf tanesi, kırma yada ezme olarak gene sığırların beslenmesinde, koyunların yem rasyonlarında öncelikli olarak kullanılmaktadır. Yulaf tanesindeki avenin maddesi genç organizmaların gelişmelerini, kasların güçlenmesini, süt ineklerinin verimini arttırmakta, tavukların birbirinin tüylerini gagalamalarını önlemekte e civciv ölümlerinin azalmasını sağlamaktadır.

Yulaf samanı, buğdaygil samanlarının en iyilerindendir, çünkü sapları yumuşak, yaprağı daha boldur, organik ve mineral maddelerce buğday ve arpa samanından daha üstündür.

İnsan Gıdası:
Yulaf insan beslenmesinde de kullanılmaktadır. Yulaf unu, yulaf ezmesi ve kepeği kahvaltılık olarak gelişmiş toplumlarda kullanılmaktadır. Bisküvi, bebek maması, çorba, sosis, salça ve ekmek yapımında yulaf tanesi kullanılmaktadır.

Yulaf tanesinin protein, yağ, vitamin, fosfor, demir ve kalsiyum içeriği yönünden zengin oluşu besleyici değerini artırmaktadır.

Gıda ve Tıpta Kullanımı:
Yulaf, lif içeriğinin yüksek olması, kolesterolü düşürmesi, koroner kalp hastalıklarına yakalanma riskini azaltması gibi yönleriyle insan sağlığı açısından da önemli bir bitkidir. Yulaf ezmesi şeker hastalarının diyetlerinde, kansızlığı önlemede ve kandaki yağ oranının düşürülmesinde kullanılmaktadır. Yulaf unu antioksidant özelliği nedeniyle yağlı besinlerin eksime ve kokuşmasını önlemektedir. Yulaf kavuzlarından da furfurol maddesi elde edilir. Bu madde bitkisel yağların rafine edilmesinde, plastik maddelerin çözülmesinde ve dezenfektan olarak kullanılmaktadır.

Hastalıklar


Yulaf hastalıkları verim ve kalite düşüşlerine neden olmaktadır. Bu hastalıkların başında pas hastalıkları gelmektedir. Yulaf kara pası (Puccinia graminis avena Ericks), yulaf taçlı pası (Puccinia coronata avenae Pers.) olmak üzere 2 türlü olan pas hastalıklarına karşı en iyi mücadele dayanıklı çeşit kullanmak ve kültürel önlemlerdir. Bir diğer yulaf hastalığı rastık olup, yulafta zarar yapan iki türü vardır.
Yulaf açık rastığı (Ustilago avenae) ve yulaf kapalı rastığı (Ustilago levis, ustilago kolleri). Ekim zamanını kaydırmak yada tohum ilaçlaması yapılmasının yanında, dayanıklı çeşit kullanılmalıdır.

Tüketimin Yeterli Düzeyde Olmaması:


Ülkemizde üretilen yulafın büyük bir kısmı hayvan yemi olarak tüketilmektedir. Hayvan beslenmesindeki sayısız yararları nedeniyle yulafın hayvan beslenmesinde daha da çok kullanılması gerekmektedir. Çünkü yulaf tanesinde bulunan avenin maddesinin, genç organizmaların gelişimini hızlandırmak, süt verimini ve yağ oranını artırmak, koyun ve kuzuların beslenmesine uygun olması gibi sayısız yararları vardır.
Yulaf insan beslenmesi ve sağlığı açısından da önemli bir bitki olmasına rağmen bu önemi insanlarca yeterince bilinmemektedir. Bu önemin anlatılması ve kullanımının yaygınlaştırılması gerekmektedir.

MsXLabs.org
-derlemedir.

BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 1 üye beğendi.
"İnşallah"derse Yakaran..."İnşa" eder YARADAN.
_Yağmur_ - avatarı
_Yağmur_
VIP VIP Üye
7 Aralık 2016       Mesaj #2
_Yağmur_ - avatarı
VIP VIP Üye
Ülkemizde son 18 yılda yulaf ekiliş alanları; 94.477 ha ile 161.500 ha arasında, üretimi ise 189.000 ton ile 314.000 ton arasında değişmiştir.

Sponsorlu Bağlantılar
Ad:  Yulaf-4.gif
Gösterim: 3410
Boyut:  8.9 KB

BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 1 üye beğendi.
"İnşallah"derse Yakaran..."İnşa" eder YARADAN.

Benzer Konular

16 Şubat 2010 / Misafir Ziraat
15 Şubat 2010 / Misafir Ziraat
7 Aralık 2016 / _Yağmur_ Botanik
20 Haziran 2009 / ThinkerBeLL Rüya Tabirleri