
Sponsorlu Bağlantılar
Soğuk ve ılıman denizlerin kıyılarında yaygındırlar, tropik denizlerde çok az türleri bulunur. Familyanın Türkiyede rastlanılabilen tek temsilcisi Akdeniz foku'dur.
Ölçüleri
Yüzgeçayaklılar üst familyasının en büyük ve en küçük türleri fokgiller familyasına aitdir. Fokgillerin ortalama ölçüleri morslar ve denizaslanıgillerden küçüktür. En küçükleri baykal gölü foku ve kıvrak fok, 110-140 cm uzunluğa ve 50 kg'dan biraz fazla bir ağırlığa ulaşırlar. Büyüklük rekorunu 6,5 metre uzunluğa ve 4 ton ağırlığa kadar varan deniz fili tutmaktadır.
Denizaslanıgillerden farklı olarak, fokgillerde çoğunlukla dişi ve erkek türler aynı büyüklükte, bazen dişiler biraz daha büyük olurlar. Sadece deniz fillerinde erkekler dişilerden çok daha büyük olurlar.
Yüzgeçleri
Ilerleme yöntemleri başlığı altında da açıkladığımız gibi fokgillerin ön yüzgeçleri denizaslanıgillerde olduğundan küçüktür. Parmaklarında güçlü tırnakları vardır. Bu tırnakları ile yere tutunur, ya da karın içine mağaralar kazarlar. Sadece bazı antarktik türlerde tırnaklar gerilemişdir.
Arka yüzgeçlerinde en dışta kalan parmak en uzunudur. Arka yüzgeçlerindede tırnaklari vardır, ama bu tırnakları kullanmazlar. Güney yarıkürenin çoğu türlerinde bu arka yüzgeç tırnakları yok olmuşdur.
Iskelet ve kas yapıları
Fokgillerde en güçlü kasların toplandığı bölge, irikulaklıgillerde olduğu gibi omuzlarında değil, kalçalarındadır. Musculus longissimus dorsi ve Musculus iliocostalis kasları en iyi gelişmiş kaslarıdır.
Fokgillerin dış görünüşlerine bakıldığında boyunları yokmuş ve kafaları doğrudan vucutlarının üstünde oturuyor gibi görünürler, ama bütün memelilerde olduğu gibi onlarında boyunlarında yedi eklem bulunur. Boyunlarında güçlü kasları vardır. Yüzerken kafalarını eğik tutarlar, ama avlarını yakalarken hemen kafalarını dikerler.
İlerleme yöntemleri
Fokgillerin denizaslanıgiller arasındaki diğer mühim bir farkları, ilerleme gücünü öne değil arkaya aktarmış olmalarıdır. Denizaslanıgiller suyun içinde bir pengüen gibi güçlü ön yüzgeçleriyle ilerlerken, fokgiller yüzerken çok daha zayıf olan ön yüzgeçlerini hızı kesmesinler diye vucutlarına dayar ve pek kullanmazlar. Fokgiller yüzmek için arka yüzgeçlerinin parmaklarını gerip onları daha geniş yaparlar ve onların gücü ile ilerlerler.
Böylece fokgillerin suda yaşamaya, denizaslanıgillerden daha iyi ayak uydurmuş olduklarını söyliyebiliriz. Çünkü suda işlerine yaramayan ön yüzgeçleri zayıflamışdır. Bu yüzden karada hareket etmek onlar için irikulaklıgillerde olduğundan daha zordur. Fokgiller karada karınları üzerinde sürünerek ilerler. Bu yorucu ilerleme yönteminden dolayı bazen sağa ya da sola doğru ilerlemek için o yana doğru yuvarlanırlar. Karlı ve buzlu bir ortamda kayabildikleri için daha rahat ilerlerler.
Eskiden denizaslanıgillerin fokgillerden daha ilkel bir familya oldukları düşünülmüşdür. Modern bilimde ama böyle bir fikirden kaçınılır, çünkü iki familyanında bulunan en eski kalıntıları aşağı yukarı aynı yaşlardadır.
Yaşam şekilleri
Fokgiller, denizaslanıgiller gibi büyük koloniler oluşturmazlar. Sadece deniz fillerinde, bir erkek diğer erkeklerle dövüştükten sonra iyi kolladığı bir harem oluşturur. Çoğu fokgiller yalnız ya da küçük topluluklar içinde yaşarlar.
Beslenme
Çoğu fokgiller balık ve diğer deniz hayvanları ile beslenirler. Bazıları bir tür besin üzerinde uzmanlaşmışlardır; örneğin yengeç yiyen fok'un yaşam şekli ve hatta çene yapısı güney kutpu yengeçleri ile beslenmeye ayak uydurmuşdur. Deniz parsı ise tam bir yırtıcı hayvandır, pengüenler ve diğer fok türlerini avlar. Katil balina ve köpekbalıklarının yanında, güney kutpu denizinin en başarılı avcılarından biridir.
Şeytan Yaşamak İçin Her Şeyi Yapar....