Arama

Kedigiller (Felidae)

Güncelleme: 3 Nisan 2017 Gösterim: 6.239 Cevap: 1
ThinkerBeLL - avatarı
ThinkerBeLL
VIP VIP Üye
11 Mart 2009       Mesaj #1
ThinkerBeLL - avatarı
VIP VIP Üye

Kedigiller

(Felidae), Carnivora (etçiller) takımından 36 türü içeren ve aralarında aslan, jaguar, kaplan, kedi, pars, puma gibi çok tanınmış hayvanların da yer aldığı memeli familyası.

Sponsorlu Bağlantılar
Kedigillerin genellikle yumuşak ve çarpıcı desenlerle bezeli kürkleri vardır. Avustralya anakarasında doğal olarak bulunmayan bu hayvanlar yeryüzünde geniş bir dağılım gösterir. Ormandan çöle kadar çok çeşitli doğal ortamlarda yaşarlarsa da en çok ağaçlık bölgelerde bulunurlar.

Kedigillerin bilinen en eski fosilleri Oligosen Bölümün (y. 38-26 milyon yıl önce) başlangıcına değin uzanır. Evrim süreçlerinde temel özelliklerini çok erken kazanmış görünen kedigillerin ilk örnekleri, öbür memeli hayvanların çoğundan farklı olarak günümüzde yaşayan türlere benzer. Felinae altfamilyası, Miyosen Bölümün (y. 26-7 milyon yıl önce) sonlarında ortaya çıkmış ve hemen hemen değişikliğe uğramadan günümüze değin gelmiştir.

1916’da, R. I. Pocock, yaşayan kedigil türlerini dil kemiğinin yapısına göre, iki gruba ayırdı. Birinci grupta, birbiriyle eklemlenerek dil kemiğini oluşturan kemiklerden biri gelişimini tamamlayamamış ve ipliksi bir bağ halinde kalmıştır. Dolayısıyla dille gırtlak, kafatasının alt bölümüne gevşek biçimde bağlıdır. Kedigillerin aslan, kaplan, pars ve jaguar gibi iri üyeleri bu gruba girer ve Panthera cinsi içinde toplanırlar. Panthera cinsinin üyeleri kükreme biçiminde sesler çıkarır ve mırlayamaz. Gözbebekleriyse yuvarlaktır. Felis cinsinin üyelerinde dil kemiği normal gelişimini tamamlamıştır. Bu cinsten olan hayvanların hiçbiri kükreyemez ama mırlar.

Gözbebekleri genellikle dikey bir yarık görünümünde, birkaç türde ise yuvarlaktır.
Felis cinsi, pumayı ve içlerinde evcil kedinin de (bak. kedi) olduğu birçok küçük kedigil türünü kapsar. Kimi zaman vaşakla karakulak Lynx adı altında ayrı bir cins olarak sınıflandırılır.
Çita, dil kemiği normal gelişimini tamamlamış olmakla birlikte, tırnaklarını içeri çekemediği ve başka bakımlardan da bütün öbür kedigillerden ayrıldığı için tek başına Acinonyx cinsini oluşturur.

Kedigiller, etçil memeliler arasında en çok özelleşmiş olan gruptur. Güçlü bir yapıya sahip olan bu hayvanların vücut denetimleri ve koordinasyonları o kadar gelişmiştir ki, yüksek bir yerden atladıklarında hemen hemen her zaman ayakları üzerine düşerler. Ayak parmakları üzerinde yürüyen bu hayvanlar köpek ve atın tersine, yürür ya da koşarken önce bir yandaki ön ve arka bacaklarını, daha sonra öteki yandaki ön ve arka bacaklarını hareket ettirirler. Kedigiller dışında yalnız deve ve zürafa bu biçimde yürür ve koşar.

Kedigillerin beyinleri büyük ve gelişkin, sindirim sistemleri öbür etçillerdeki gibi basittir. İncebağırsakları gövdelerinin yalnızca üç katı uzunluğundadır. Dillerinin uca yakın bir bölümü sık sıralar halinde, geriye kıvrık sivri dikenciklerle kaplıdır. Bu özellik, sıvıları dilleriyle içmelerine ve yalanarak temizlenmelerine yardımcı olur.

En ayırt edici ve özelleşmiş yapılarının başında diş ve tırnaklar gelir. Dişleri üç ayrı işleve uyarlanmıştır; delme (köpekdişleri), yakalama (köpekdişleri) ve kesme (azıdişleri). Kedigillerin taç bölümü düz olan öğütücü dişleri bulunmadığından besinlerini çiğneyemez, onun yerine kesip parçalarlar. Dişlerinden bazıları işlevsizdir; yan dişlerden birçoğu, ağız kapandığında birbirine değmez bile. Çita dışındaki bütün kedigillerin içeri çekilebilir tırnakları vardır. Yürüme sırasında bu tırnakların içeri çekilerek bir kılıfın içinde korunması, hem adımların çok sessiz olmasını hem de tırnakların keskinliğini korumasını sağlar. Kedigiller sivri ve kıvrık tırnaklarını ağaçlara tırmanmaktada kullanırlar. Aslan, kaplan ve çita, genel olarak yerde yaşamakla birlikte tırmanmakta da son derece çeviktirler. Kedigillerin pars, jaguar ve oselo gibi daha küçük yapılı türleri daldan dala atlayarak ağaçlarda dolaşır, bazen ağaçlarda uyurlar.

Büyük kedigillerin bazıları tek tek, bazıları sürü halinde dolaşır. Örneğin kaplan vePars tek başlarına, aslan ise bir ailenin ireylerinden oluşan sürüler halinde avlanır. Çitaların bazen küçük gruplar halinde gezdiğine rastlanırsada, avlarını tek başlarına izler ve yakalarlar. Üyelerin birbirine sıkı biçimde bağlı olmadığı bu gruplarda, kurt sürülerindeki katı hiyerarşik düzen görülmez. Kedigillerin çoğunluğu geceleri, çita gibi birkaç tür ise gündüzleri daha etkindir.

Hemen hemen tümü etçil olan bu hayvanlar küçük memeliler ve kuşlarla ya da geyik ve çeşitli antiloplar gibi daha iri otçul memelilerle beslenir. Balıkçı kedi büyük ölçüde balık, midye ve salyangozlarla beslendiğinden, öbür familya üyelerinden az çok farklı ortamlarda yaşar. Yassıbaş kedi bilinen kedigiller içinde bir ölçüde bitkisel gıdayla beslenen tek örnektir. Bu tür, bulabildiği sürece, meyve ve tatlıpatates gibi besinleri yeğler. İri kedigil türleri bazen, öldürdükleri avını yiyebildikleri kadarını yedikten sonra kalanını bir ağacın üzerine ya da bir çalının dibine taşıyarak saklarlar. Kedigillerin beslenme düzeni, hemen hemen sürekli ve düzenli beslenen otçullarınkinden büyük farklılık gösterir. Bir av yakaladıklarında yiyebildikleri kadar yer, daha sonra yeni bir av yakalayana değin bekler, bazen günlerce hiçbir şey yemezler.

Görme ve işitme duyuları güçlü olan kedigiller, yüzlerinde bulunan duyarlı bıyık ve tüyler sayesinde, avlarına sezdirmeden yaklaşırken yollan üzerindeki dallara ya da başka engellere çarparak gürültü çıkarmaktan sakınırlar. Böylelikle geceleri bile, sık bitkilerin arasındaki en uygun yolu bularak ilerlerler.
Tipik olarak yalnız başına avlanan kedigiller, yumuşak altlı pençeleri üzerinde sessizce avlarına yaklaşarak, kısa ve hızlı bir koşu ya da güçlü bir sıçrayışla avlarını yakalarlar. Kısa mesafelerde çok hızlı hareket edebilirler ama kas yapıları sabit ve sürekli bir hız yapmaya uygun değildir. Örneğin, genellikle memelilerin en hızlısı olarak bilinen çita, saatte 95 km hıza ulaşabilirse de, bunu çok fazla sürdüremez.
Genellikle gece avlanan bu hayvanların gözleri ağtabakadaki guanin maddesi nedeniyle ışığa karşı olağanüstü duyarlıdır. Özellikle erişkinlerde koku duyusu son derece gelişkindir.

Kedigillerin küçük üyelerinin gebelik süreleri yaklaşık iki ay (50-68 gün), iri türlerinkiyse 3-3,5 aydır (88-113 gün). Genellikle bir batında 2-3 yavru doğururlar. Jaguar genellikle bir batında yalnız bir yavru doğururken evcil kedi bazen altıdan fazla yavru doğurur. Kedigillerin dişilerinin 4-8 memesi vardır. Üreme dönemi genellikle kış sonuyla ilkbahar başıdır. Küçük türlerde, erken doğuran dişiler, yaz sonu ya da güz başlarında ikinci bir kez doğurabilir. Kedigillerin bazı türleri (aslan, kaplan ve pars) yıl boyunca mevsim seçmeden doğum yapabilir. Eşeysel olgunluk yaşı iri türlerin dişilerinde 3-4 yaşı, erkeklerinde 5-6 yaşı bulur. Küçük türler henüz bir yaşına varmadan erişkin hale gelebilir. Dişiler çoğunlukla mağaralar, devrilmiş ağaç altları ya da sık bitki topluluklarının içi gibi, gözden uzak yerlerde; serval ise oklukirpi ya da karıncayiyenlerin terk ettiği yuvalarda yavrular. Çoğu türde erkekler yavruların bakımına ve büyütülmesine yardımcı olmaz. Bazen dişi, yavrularını erkeklerin saldırılarına karşı korumak zorunda bile kalır. Jaguar ve oselonun erkekleriyse yavruların büyütülmesinde dişilere yardımcı olur.

Kedigillerin keyiflenmiş göründüklerinde mırladıkları, kavgaya tutuştuklarında hırlama, uluma ya da tıslama benzeri sesler çıkardığı bilinir. Daha iri türler, özellikle aslan sık sık kükrer, hırlar ya da çığlık biçiminde bağırır. Ön ayaklarıyla yüzlerini temizlemeleri, dışkılarıyla sidiklerini kapatmak için toprağı kazmaları ve avlarına sessizce yaklaşırken sinirli biçimde kuyruk sallamaları kedigillerin öbür tipik özelliklerindendir. Yavru kedigiller ise kuyruk sallama davranışını oyun sırasında gösterirler.

Kedigiller temizliklerine son derece düşkün hayvanlardır. Beslendikten sonra, törpü gibi dilleriyle yalanarak, uzun uzun temizlenirler. Kedigillerin suyla olan ilişkisi türlere göre değişir. Aslan ve pars suya girmekten hoşlanmamakla birlikte, zorunlu kaldıklarında yüzerler.
Kedigiller zeki hayvanlardır ve birçok türü evde beslenmek üzere eğitilebilir. Ama, daha çok iri türler yaşlandıkça, özellikle de cinsel kızışma dönemlerinde çok tehlikeli olurlar. Postları kürk ticaretinde büyük bir değer taşıdığından bu hayvanlar yıllar boyunca kırıma uğratılmış ve birçok türün soyu tükenme tehlikesiyle karşı karşıya kalmıştır.

Kaynak: Ana Britannica

Son düzenleyen perlina; 3 Nisan 2017 17:20
buz perisi - avatarı
buz perisi
VIP Lethe
18 Ağustos 2012       Mesaj #2
buz perisi - avatarı
VIP Lethe

Kedigiller


MsXLabs.org & MORPA Genel Kültür Ansiklopedisi
Sponsorlu Bağlantılar

Etçil memelilerin bir familyası (Felidae). Madagaskar ve Avustralya dışında bütün dünyaya yayılmışlardır. Evcilleştirilebilen tek cinsi kedidir. Çok geniş bir familyadır. Bu familyaya giren hayvanların çeneleri kuvvetli, azıdişleri parçalayıcıdır. Köpekdişleri çok iyi gelişmiştir. Vücutları genellikle zarif ve yumuşak tüylerle örtülüdür. Kasları çevik ve kuvvetlidir; bacakları oldukça kısadır, tırnakları kanca biçimindedir ve kullanılmadığı zaman parmaklar ve tüyler arasında gömülü durur. İyi yüzer, iyi koku alır ve tırmanabilirler. Etle beslenirler. Başlıca türleri kedi, aslan, kaplan, pars, jaguar, bozkırkedisi, puma, vaşak, çita vb.dir.
Son düzenleyen perlina; 3 Nisan 2017 16:30
In science we trust.

Benzer Konular

14 Temmuz 2008 / middnight2006 Taslak Konular