
Ziyaretçi
Yağ Kuşları
YAĞ KUŞU» veya öbür adıyla «guaçaro», bazı halamlardan baykuşlara ve çoban aldatanlar'a benzemekle beraber, başlı başına bir aile meydana getiren garip bir kuştur. Yağ kuşları tropikal ülkelerde kalabalık koloniler halinde yaşarlar. Gündüzleri mağaraların karanlık köşelerinde yarasa gibi küme olur, geceleri de yine kalabalık sürüler halinde bağrışarak meyva aramaya çıkarlar. Bu kuşlar, yağları sebebiyle yerliler tarafından çok aranırlar. Yağ, derilerinin altında kaim bir tabaka halinde uzanır. hele barsakları âdeta yağ içine gömülmüştür. Yerliler gündüzleri yağ kuşlarının tünedikleri mağaralara girerek kuşları sopalarla öldürür ve oracıkta yüzerler, sonra yağlarını mağaraların ağzında kurdukları kulübelerde eritip toprak kapların içinde toplarlar. «Guaçaro yağı» adıyla tanınan bu yağ yarı sıvı halinde, açık renkli ve kokusuzdur. Bir yılı aşkın bir süre acımadan muhafaza edilebilir. Venezuela'da yemekler çok kere guaçaro yağıyla pişer.
Yağ kuşu, «Steatornithidae» ailesinin tek üyesidir. 1799 yılında giriştiği bir seferde Venezuela'nın kıyı mağaralarında bu kuşu keşfeden, ünlü tabiat bilgini Alexander von Humboldt olmuştur. Tabiat bilginleri yağ kuşu'na daha yakın tarihlerde Trinidat'ta, Güyan'larda ve Kolombiya, Ekvator ile Peru And'larındaki mağaralarda da rastlamışlardır.
Yaklaşık olarak 50 santim uzunluğundaki yağ kuşu'nun kızılması kahverengi tüyleri vardır, kanatlarında beyazımsı oval lekeler göze çarpar. Bu kuşun tüyleri öbür gece kırlangıçlarınınkinden farklı olarak sert ve diktir. Kuvvetli kancalı gagası sert ve fırçamsı kıllarla çevrilidir. Kurumuş çamurdan çanak şeklinde bir yuva yapar ve bunun içine, kızılımsı kahverengi benekli 2-4 yumurta yumurtlar.
Sponsorlu Bağlantılar
YAĞ KUŞU» veya öbür adıyla «guaçaro», bazı halamlardan baykuşlara ve çoban aldatanlar'a benzemekle beraber, başlı başına bir aile meydana getiren garip bir kuştur. Yağ kuşları tropikal ülkelerde kalabalık koloniler halinde yaşarlar. Gündüzleri mağaraların karanlık köşelerinde yarasa gibi küme olur, geceleri de yine kalabalık sürüler halinde bağrışarak meyva aramaya çıkarlar. Bu kuşlar, yağları sebebiyle yerliler tarafından çok aranırlar. Yağ, derilerinin altında kaim bir tabaka halinde uzanır. hele barsakları âdeta yağ içine gömülmüştür. Yerliler gündüzleri yağ kuşlarının tünedikleri mağaralara girerek kuşları sopalarla öldürür ve oracıkta yüzerler, sonra yağlarını mağaraların ağzında kurdukları kulübelerde eritip toprak kapların içinde toplarlar. «Guaçaro yağı» adıyla tanınan bu yağ yarı sıvı halinde, açık renkli ve kokusuzdur. Bir yılı aşkın bir süre acımadan muhafaza edilebilir. Venezuela'da yemekler çok kere guaçaro yağıyla pişer.
Yağ kuşu, «Steatornithidae» ailesinin tek üyesidir. 1799 yılında giriştiği bir seferde Venezuela'nın kıyı mağaralarında bu kuşu keşfeden, ünlü tabiat bilgini Alexander von Humboldt olmuştur. Tabiat bilginleri yağ kuşu'na daha yakın tarihlerde Trinidat'ta, Güyan'larda ve Kolombiya, Ekvator ile Peru And'larındaki mağaralarda da rastlamışlardır.
Yaklaşık olarak 50 santim uzunluğundaki yağ kuşu'nun kızılması kahverengi tüyleri vardır, kanatlarında beyazımsı oval lekeler göze çarpar. Bu kuşun tüyleri öbür gece kırlangıçlarınınkinden farklı olarak sert ve diktir. Kuvvetli kancalı gagası sert ve fırçamsı kıllarla çevrilidir. Kurumuş çamurdan çanak şeklinde bir yuva yapar ve bunun içine, kızılımsı kahverengi benekli 2-4 yumurta yumurtlar.