Neden Hiç Gülmüyorsun?

Bu soruyu tüm açık yürekliliğiyle, tüm doğallığıyla soruvermişti. Aslında sorusu tam olarak “Neden hiç anlattıklarıma gülmüyorsun?”du. Ne cevap verdiğimi hatırlamamakla beraber, bu gibi durumlarda hep yaptığım gibi “geçiştirme” yoluna girdiğimi anımsıyorum. İşte ilk kez o an anlamıştı bende bir “sorun” olduğunu. Bunu gözlerinden okuyabiliyordum. Üstelemeyişinin; mekanik, iğreti ve zorlama tebessümümü kabullenişinin nedeni buydu. Hem nasıl gülebilirdim ki? Bana hep “neşeli” …

devam edecek...