Dört Bir Yanı Tırlarla

Arabasına (gezi ya da eğlence amaçlı olduğu zamanlar hariç) her zamanki monotonluğuyla binerken; birazdan gireceği sabah trafiğini -yüksek öngörüsüyle- kayalık bir dağa elinde elli kilo yükle tırmanmak zorunda kalacak aceleci birisi gibi görüyor, ve bir o kadar da abartılı bir şekilde hayıflanıyordu. İlk birkaç kilometre sorun değildi. Günün hangi saati olursa olsun büyük bir huzurla ilerlediği bir yoldu. Ne var …

devam edecek...