Arama

Tiberius - Tek Mesaj #2

ThinkerBeLL - avatarı
ThinkerBeLL
VIP VIP Üye
21 Nisan 2009       Mesaj #2
ThinkerBeLL - avatarı
VIP VIP Üye
Tiberius
Vikipedi, özgür ansiklopedi

Erken Dönem Hayatı


Geçmişi
Tiberius Claudius Germanicus Augustus Nero, 16 Kasım M.Ö. 42'de Tiberius Nero ve Livia Drusilla'nın oğlu olarak Roma'da doğdu. M.Ö. 39'da annesi babasından boşandı ve kısa bir süre sonra Tiberius Nero'nun oğluna hamile olduğu halde Gaius Julius Caesar Octavianus'la evlendi. Bu olaydan kısa bir süre sonra M.Ö. 38 yılında kardeşi Nero Claudius Drusus doğdu.
Tiberius'un erken dönem hayatı hakkında çok az bilgi vardır. Halk önüne ilk kez M.Ö. 32 yılında henüz dokuz yaşındayken çıkmış, biyolojik babasına bir methiye sunmuştur. M.Ö.29'da, üvey babaları Octavian'ın Antonius ve Kleopatra'yı yendiği Actium savaşı onuruna düzenlenen zafer alayında kardeşiyle birlikte zafer arabasında yer almıştır. M.Ö. 26 yılında Augustus ölümcül bir biçimde hastalanınca imparatorluğun yeniden bir kaos içine düşme tehlikesi baş gösterdi. Tarihçiler genellikle bu dönemde Augustus'un varisinin kim olacağı sorusunun birden ortaya çıktığı, ölümü halinde kendi pozisyonu için varis olarak Agrippa ve Marcellus'u işaret etmiş olsa bile, ardılının kim olacağı belirsizliğinin Augustus'un en büyük sorunu haline geldiği konusundan hemfikirdirler.
Yanıt olarak, aralarında Tiberius ve kardeşi Drusus'un da bulunduğu birkaç olası varisin seçildiği görülmektedir. Tiberius, M.Ö. 24'de on yedi yaşındayken Augustus'un yönlendirmesiyle quaestor olarak politikaya girdi ve yasalar tarafından belirlenmiş beş yıllık süreden önce praetor ve konsül olarak seçilme hakkı kazandı. Benzer koşullar Drusus için de oluşturuldu.

Sivil ve Askeri Kariyeri
Kısa bir süre sonra Tiberius mahkemelerde bir avukat olarak yer almaya başladı ve muhtemelen Yunan hatipliğine merakı bu dönemde başladı. M.Ö. 20'de, Tiberius Marcus Agrippa ile doğuya gönderildi. Persler; Marcus Licinius Crassus (M.Ö. 53, Carrhae savaşında), Decidius Saxa (M.Ö. 40) ve Marcus Antonius (M.Ö. 36) komutasındaki Roma lejyonlarının sancaklarını ele geçirmişlerdi. Birkaç yıl süren müzakerelerden sonra, Tiberius Ermenistan'a Roma-Pers sınırında bir tampon devlet kurmak amacıyla büyük bir güçle girdi ve ardından Augustus bir uzlaşma sonucu sancakları geri aldı ve Ermenistan iki devlet arasından tarafsız tampon topraklar olarak kaldı.
M.Ö. 19'da doğudan döndükten sonra Tiberius, Augustus'un yakın arkadaşı ve Roma'nın en büyük generallerinden Marcus Vipsanius Agrippa'nın kızı Vipsania Agrippina ile evlendi. Drusus dikkatini Galya Narbonensis'e ve Germen cephesine verirken, Tiberius Alpler ve Transalp Galya'sı içlerindeki kabilelerle savaştı. Tiberius M.Ö. 16 yılında Tuna'nın kaynaklarını keşfetti ve kısa bir süre sonra yarı yoldan geri döndü. M.Ö. 13 yılında Roma'ya dönünce konsül olarak atandı ve hemen hemen aynı dönemde oğlu Julius Caesar Drusus doğdu.
Agrippa'nın M.Ö. 12'de ölümünün ardından hem Tiberius hem de Drusus saygıyla varis ilan edildiler. Augustus’un ricası üzerine Tiberius Vipsania'dan boşanarak Augustus'un kızı ve Agrippa'nın dul eşi Yaşlı Julia ile evlendi. Bu olay Tiberius için bir kırılma noktasıdır; Julia ile mutsuz bir evlilikleri vardı ve tek çocukları henüz bebekken ölmüştü. Anlatıldığına göre Tiberius bir keresinde Vipsania'ya koşmuş ve ağlayarak kendisini affetmesi için yalvarmıştı. Kısa bir süre sonra Tiberius, Augustus ile buluşmuş ve Tiberius ile Vipsania'nın asla bir araya gelmemeleri için gerekenler yapılmıştır. Tiberius, Augustus sayesinde yükselmeye devam etmiş ve önce Agrippa'nın, ardından da M.Ö. 9 yılında kardeşi Drusus'un ölümünden sonra tahtın varisi olarak tek başına kalmıştır. M.Ö. 12 yılında oldukça istikrarsız olan ve Augustus siyasetinde önemli yer tutan Pannonia ve Germania'ya askeri görevli olarak atandı. Roma'ya dönüşünün ardından M.Ö. 7'de ikinci defa konsül, sonra M.Ö. 6'da tribünik güç ile (tribunicia potestas) ödüllendirildi ve doğuda, evvelce Agrippa'nın sahip olduğu tüm pozisyonları üstlendi. Ne var ki, tüm bu başarı ve terfilere rağmen Tiberius mutlu değildi.

Rodos'ta Emeklilik

M.Ö. 6'da, tam da doğunun komutasını kabul ederek Roma'daki en güçlü ikinci kişi olmanın eşiğindeyken Tiberius ani bir kararla siyaseti bıraktığını ilan ederek Rodos adasına çekildi. Tiberius'un böyle bir karar almasının nedenleri pek açık değildir. Tarihçiler, bunu Augustus'un evlat edindiği torunları Gaius ve Lucius'un da Tiberius ve Drusus'un daha evvel geçtikleri benzer siyasi süreçlerden geçiyor olmaları ile ilişkilendirirler. Böylece Tiberius geçici bir çözüm olacak ve iktidarı sadece Lucius ve Gaius yasal yaşa gelinceye kadar elinde tutacak, sonra da bir kenara atılacaktı. Ayrıca mutsuz bir evlilik yaptığı karısı Julia'nın davranışları da bu kararı üzerinde etkili olmuş olabilir; gerçekten de Tacitus bunu Tiberius'un Rodos'a gitmesinin intima causası yani en temel nedeni olarak tanımlar ve hareketini tam olarak Julia'ya olan nefretine ve Vipsania'ya olan özlemine bağlar. Tiberius kendini iğrendiği, Forum'daki maceralarıyla onu utandıran ve aşık olduğu kadını görmesini yasaklayan bir kadınla evli bulmuştu.Tiberius'un bu davranışının arkasındaki güdüleri her ne olursa olsun, bu Augustus'un veraset planlarını neredeyse suya düşürdü. Gaius Caesar ve Lucius Caesar henüz onlu yaşlarının başlarındaydılar ve 57 yaşında olan Augustus'un hemen yerine geçebilecek bir varisi yoktu. Augustus'un ölümünün ardından barışçıl bir iktidar devir tesliminin garantisi olmadığı gibi princeps'in devamı için şart olan Augustus'un ailesinin ve dolayısıyla da ailesinin müttefiklerinin iktidarda kalmalarının bir garantisi de yoktu.
Augustus'un, hastalığının ilerlemesine bağlı olarak Tiberius'tan kalmasını rica ettiği yönündeki gerçekliği şüpheli hikâyelere rağmen, Tiberius'un tepkisi Augustus'un hayatta olduğunu duymasının ardından Ostia kıyılarından demir alarak doğruca Rodos'a gitmek oldu. Tiberius'un yolda bunun bir hata olduğunu anladığı ve birkaç kez Roma'ya dönmesi için izin verilmesini istediği ancak bu isteğin her defasında Augustus tarafından reddedildiği aktarılır.

Augustus'un Varisi

Tiberius'un ayrılmasıyla veraset tamamen Augustus'un iki genç torunu Lucius ve Gaius Caesar'ın üzerine kaldı. Durum M.S. 2 yılında Lucius'un ölümüyle daha da tehlikeli bir hal alınca Augustus belki de Livia'nın teşvikiyle Tiberius'un sade bir yurttaş olarak Roma'ya dönmesine izin verdi. MS 4 yılında, Gaius Ermenistan'da öldürülünce Tacitus'un tabiriyle Augustus'un Tiberius'u seçmekten başka şansı kalmamıştı.
Gaius'un MS 4 yılındaki ölümüyle Augustus'un sarayında telaşlı bir hareketlilik başladı
. Tiberius, varis ve oğul olarak evlat edinildi. Buna karşılık Tiberius'tan da kardeşi Drusus'un oğlu olan yeğeni Germanicus'u ve Augustus'un yeğeni Küçük Antonia'yı evlat edinmesi talep edildi. Evlatlık edinilmesinin ardından Tiberius hem tribünlük gücü elde etti, hem de muhtemelen Marcus Agrippa'nın bile asla elde edemediği Augustus'un maius imperium yetkisinden pay sahibi oldu. M.S. 7 yılında Postumus, Augustus tarafından reddedildi ve Planasia adasında tek başına yaşamaya mahkum edildi. Böylece 13 yılına gelindiğinde Tiberius, üstlendiği güçlerle Augustus'un ikinci adamı olmaktan ziyade amaç ve niyetiyle Augustus'la müşterek imparatordu ve artık herhangi bir hükümet boşluğu ya da karmaşa yaşamadan saltanatına devam edebilirdi.
Augustus, 14 yılında 76 yaşında öldü. Şanına yakışır cenaze töreniyle defnedildi, önceden ayarlandığı gibi tanrılaştırıldı, vasiyeti okundu ve Tiberius tek başına yaşayan mirasçısı olarak onaylandı.
BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 1 üye beğendi.
Son düzenleyen Safi; 3 Ocak 2016 00:35
Tanrı varsa eğer, ruhumu kutsasın... Ruhum varsa eğer!