sıra
isim
1 . Yan yana, art arda olan şey veya kimselerin tümü, dizi:
"Şehir esnafı şekercisinden tutun da berberine kadar iki sıra durup kendisini alkışladılar."- S. F. Abasıyanık.
2 . Bu biçimdeki topluluğun durumu:
"Sırayı bozmayın."- .
3 . Belirli bir düzene ve niteliğe göre dizilme durumu:
"Boy sırası. Yaş sırası."- . 4 . Bir şeye ayrılan, uygun görülen veya rastlayan zaman:
"Bu sırada yan odadan sesler gelmeye başlamıştı."- İ. O. Anar.
5 . Nöbet:
"Dalış sırası gene gelinceye dek o koca süngerden başka bir konudan söz etmedi."- Halikarnas Balıkçısı. 6 . Tahtadan oturak:
"Oturacak yerler tahta sıralardan olur."- S. Birsel. 7 . Dershane, meclis vb. yerlerde kullanılan ve oturup yazı yazacak biçimde yapılan mobilya. 8 . Düzen:
"Sıraya girmek. Sıraya dizilmek."- . 9 . Ardı, arkası, önü ve yanı kelimelerinden sonra gelerek tamlamalar kuran ve "ardından, arkasından, önünden, yanından, beraberinde" anlamlarında kullanılan bir söz:
"Ardı sıra gelmek. Arkası sıra koşmak. Önü sıra gitmek. Yanı sıra yürümek."- . Atasözü, deyim ve birleşik fiiller
sıra olmak
sırası düşmek
sırası gelmek
sırası gelmişken
sırasına getirmek
sırasına göre
sırasını kaybetmek
sıra (veya sırasını) savmak
sıraya dizmek
sıraya koymak Birleşik Sözler
sıradağ
sıra dayağı
sıra dışı
sıra gecesi sıra işi
sıra makinesi
sıra malı
sıra saygı
sıra sayı sıfatı
aklı sıra
ara sıra
ardı sıra arkası sıra bir sıra
keyfi sıra önü sıra
peşi sıra sırtı sıra
yanı sıra o sırada
abece sırası alfabe sırası
aşama sırası
söz sırası
tam sırası
Kaynak:TDK